Özgüvenin Önemi

Özgüvenin Önemi

Anne ve babalar çocuklarının öz güven duysunu doğrudan etkileyebilirler. Bu nedenle çocuğunuzla aranızdaki ilişkiye büyük önem vermeniz gerekmektedir. Kendisine güveni olmayan bir çocuğun yanlış yetiştirilmiş olduğu hissine kapılmayın.

çocuğunuzun duygu ve davranışlarını etkileyen pek çok şey vardır. Ağzınızdan çıkan her kelime çocuğunuzun kendisi hakkında oluşturduğu fikirleri olumlu ya da olumsuz bir şekilde etkileyebilir.Çocuklar doğdukları andan itibaren, anne ve babasına güven duyarlar. Çocuklar soru sorarlar ve sorularının cevabını alırlar. Anne ve babalar çocukları için bilgi kaynağı gibidir: Çocuklar anne ve babalarını dinleyerek ve izleyerek öğrenirler. Çocuğunuza ne söylerseniz söyleyin size inanır. Çocuklar gökyüzünün mavi olduğunu, 1-2-3 şeklinde sayı sayılabileceğini, ayakkabının ayağa giyileceğini, gece vaktinin uyku vakti olduğunu, kedilerinin yavru doğurabileceğini, kitapların okunmak için yazıldığını ve ineklerin "möö" dediğini anne ve babalarından öğrenirler. Dış dünyada var olan deliller de sizin dediğinizi doğrularsa, çocuğunuz ağzınızdan Çıkan her kelimeyi belleğine kaydetmeye başlar.İneklerin nasıl ses çıkardığını merak eden bir çocuk, bu soruyu sizin dışınızda, babaannesine, kreşteki arkadaşlarına ya da bakıcısına da sorabilir. Sorduğu sorunun karşılığında anne ve babasının cevabına benzer cevaplar alan bir çocuğun anne ve babasına olan güveni daha da artar.

Çocuğunuz ağzınızdan çıkan her kelimeyi ciddiye alır, her dediğinize inanır.Geçirdiğiniz yorucu bir günün ardından, çocuğunuzun tost ekmeği ile videoyu sildiğini gördüğünüzü farz edelim. Sinirlenip, "nasıl bu kadar aptal olabilirsin" derseniz, sonuç ne olur? Çocuğunuzun yola fırlayan topunun peşinden koştuğunu gördüğünüzü düşünelim. Bu durumda "kuralları hemen çiğniyorsun" derseniz ne olur? Çocuklara sıkça söylenen sözleri hatırlamaya çalışın: "sen çok kötü bir çocuksun", "seni gidi yaramaz velet", "aptal, kıskanç, salak", "kontrol altına alınamaz çocuk", "bencil" ... çocuğunuzun tüm bu sözleri işittiğini bir düşünün, sizce sonuç ne olur? Sinirlendiğimizde, üzüldüğümüzde, kendimizi yorgun hissettiğimizde ya da çok meşgul olduğumuzda, bazı şeylerin isteğimiz dışında oluştuğunu görürüz. Azarladığımız çocuğumuzu, kendimizi suçlu hissettiğimizden dolayı öpüp sevmeye başlarız. Hatta kendisinden özür bile dileriz, Ancak tüm bunlar ağzımızdan çıkan sözleri telafi etmez. Çocuğunuza aptal olduğunu söylerseniz, aptal olduğuna inanmaya başlar. Bencil olduğunu işiten bir çocuk kendisini bencil sanar, Çocuğunuza karşı sarf ettiğiniz her olumsuz kelime bir kenara yazılır ve asla unutulmaz. Kendisine aptal denilen hiçbir çocuk hayatı boyunca sürecek ağır bir travma yaşamaz ancak aptal olduğunu düşünmeye başlayan bir çocuğun hareketleri de bu söze göre şekillenir. Çocuğunuz kendisine söylenilen her sözü bilinçaltına kaydeder ve bilinçaltında saklar .

Özellikle de küçük çocuklar söz konusu olduğunda, anne ve babalardan peygamber sabrı göstermeleri beklenemez. Önemli olan şey sabrı taşan anne ve babaların ağzından çıkan sözleri kontrol edebilmeleridir. Bu şekilde hayatı olumsuz bir şekilde etkileyebilecek birtakım olumsuz etiketlerin çocukların üstüne yapışıp kalması da engellenmiş olur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp