Şeker Hastalığı Sınırı Kaçtır

Şeker hastalığı sınırı kaçtır,şeker(diyabet) hastalığının risk sınırı,kan şekeri sınırı,şeker değerleri,açlık kan şekeri gibi konular hakkında bilgiler aşağıdaki makalemizde yer almaktadır.Şeker hastalığı ve sınırları hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için aşağıdaki makalemize mutlaka göz atmanızı öneririz.

Kimler risk altında ?

Gizli şeker, diyabet ortaya çıkmadan 15-20 yıl öncesinden bulunabilir. İlk bulgular sık acıkma, açlığa tahammülsüzlük, hızla yemek yeme, sık tatlı isteği, hatta tatlı krizidir.

Kan şekeri değerleri normalde kaç olmalı ?

Dünya Sağlık Örgütü'nün son aldığı karara göre, kan şekeri 100'ün üstünde olan herkes diyabet açısından risk altında kalıyor. Önceden 120'ydi bu rakam. Sonra 110 oldu, şimdi 100'e indi.

Oranlar niye değişti ?

Çünkü bütün araştırmalar şunu gösterdi. Diyabetli olmayan bir kişiye 'diyabetlisin' demek çok büyük bir hata değil. Sen diyabetlisin, bundan sonra adam gibi yiyip içeceksin, üç öğün yemeğini yiyeceksin, şeker ve yağlı yemeyeceksin diyoruz. Bunda bir mahsur yok. Ama diyabetli olanı atlamak büyük bir risk.

Şeker değerleri yaşa göre değişir mi ?

Hayır. 8 saatlik açlıktan sonra kan şekeri 100'ün üstünde olan herkes risk altında. Tokluk kan şekeri de 125'in üzerinde olanlar... Bundan öncekiler en son 110 ile 130'du. Şimdi 100-125 arası...

Şeker oranı yüksek her hasta diyabetli midir ?

Açlık kan şekeri 126'nın, tokluk kan şekeri 200'ün üzerinde olanlara diyabet hastası diyoruz.

Açlık kan şekeri nedir ?

Açlık kan şekeri 8 saat açlıktan sonra ölçülen değerdir. Tokluk kan şekeri de 75 gr. karbonhidrat içeren glikoz alımından sonra yapılan ölçümdür. Glikoz yükleme testi bizim için bir öğün modelidir. Diyelim ki sabah saat 8'de kahvaltı yaptınız. Saat 1'e kadar metabolizmanızda ne tür bir değişiklik oluyor onu inceleriz. Hastaya 75 gr glikoz içeren şekerli su içirilir. Yarım saat beklenir. Sonra saatte bir kan şekeri ölçülür. Eğer 200'ün üzerinde çıkarsa bunun adı diyabettir.

Şeker yükleme testi zararlı mı, olası bir uyuyan şekeri uyandırır mı ?

Hastalarımız da çok soruyor. Kesinlikle zararlı değildir. Bir porsiyon baklavanın içinde 100-150 gr. şeker vardır. Biz sadece 75 gr. şeker yüklüyoruz. Siz bir tabak baklava yediğinizde ne oluyorsa glikoz yüklemede de o olur.

Kesin bir tedavisi yok ömur boyu sürüyor

Diyabet yüzünden hayatını kaybeden çok hasta var mı ?

İstatistik yok. Ama Avrupa'da körlük nedenleri içinde birinci sırada bu hastalık var. Suni böbrek makinesine giren her 3 hastadan biri diyabet hastası. Amerika'da her yıl 60 bin kişinin ayağı bu hastalık yüzünden kesiliyor. Diyabetli hastalar eğer bir de kalp hastasıysalar kalp krizi oranı 4 kat artıyor. Diyabetli hastalarda felç oranı 3 kat fazla. Dikkat ederseniz ölüm oranı olarak dördüncü sırada ama birinci, ikinci sıradaki ölüm nedenlerini en çok besleyen hastalık. Onun için Dünya Sağlık Örgütü tarafından diyabet tüm dünya ülkelerinde birinci derecede mücadele edilmesi gereken hastalık olarak kabul ediliyor. Son dünya kongresinde diyabet AiDS'ten daha tehlikeli bir hastalık olarak tanımlandı...

Neden AIDS'ten bile daha tehlikeli ?

Dünyada 177 milyon diyabetli var. 2025'te bu sayı 300 milyonun üstüne çıkacak. Türkiye'deyse 10 milyonu geçer.

Bu hastalık tedavi edilmezse ne olur ?

Ciddi olarak organ hasarları oluşturur. Görme bozukluğu yapabilir. Böbreklerde, ayak sinirlerinde bozukluk yapabilir ve sonuç olarak kemik sisteminde bozukluk yapabilir. Dünyadaki tüm ülkelerde dördüncü sıradaki ölüm sebebidir.

İlk sırada kalp ve damar hastalıkları mı var ?

Evet. İkinci sırada kanser var. Üçte inme ya da felç. Dördüncüsü de diyabet. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre felce bağlı ölüm sebepleri ve kalp damar hastalıkların bağlı ölüm sebepleri son 20 yıldan bu yana azalırken, kanser ve diyabet artıyor. Bunlar içinde en fazla artış gösteren diyabet. Diyabet kanserden çok daha hızlı yayılıyor.

Diyabet neden bu kadar süratli yayılıyor ?

Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak hızla artıyor. İnsanın hayatı boyunca sürüyor, yani şu anda bir ilaç verip tamamen ortadan kaldıracak bir imkanımız yok. Biz sadece hastalığın vücutta bozukluk yapmadan, hastanın herhangi bir şekilde hayat kalitesini bozmadan, hastanın hayat süresini mümkün olduğunca uzatarak bu mevcut tedavileri uygulamaya çalışıyoruz. Diyabetin henüz radikal tedavisi yok.

Şeker, tatlı bir hastalık değildir

Tıp dilindeki adıyla ‘‘diabetes mellitus‘‘ yani şeker hastalığı, adında şeker olmasına rağmen sevimli bir hastalık değildir. Çünkü kronik ve ilerleyici özelliği olan bu hastalığın kesin tedavisi yoktur ve iyi kontrol edilmediğinde birçok sağlık sorununa yol açar.

Bu sağlık sorunları da kalp krizi, felç, damar tıkanıklığına bağlı olarak bacak kesilmesi, böbrek yetmezliği ve körlük gibi çok önemli sorunlardır.

ARDINDA çok önemli sağlık riskleri taşıyan şeker hastalığa karşı tıbbın yapabileceği tek şey, hastalığı kontrol altında tutmak. Hastalığın kontrolünde ilaç kullanmak, beslenmeyi, vücut ağırlığını ve yaşam biçimini düzenlemek ve belirli aralıklarla doktor muayenesi, önemli yer tutmaktadır.Bunun başarılabilmesinde ilk basamak hastalığı iyi tanımaktan geçer.

Diyabetin oluşumu

Gıdalarla aldığımız şekerler, unlar, nişastalar yani özetle karbonhidratlar, sindirim sisteminde parçalanarak glikoz haline dönüşür ve kana karışır. Pankreas bezi tarafından salgılanan insülin hormonu, glikozun enerji şeklinde kullanılmasını sağlar. İnsülinin yetersizliği durumunda vücut, glikozu enerji şeklinde kullanamaz ve kandaki glikoz düzeyi artmaya başlar. Kandaki glikoz düzeyinin artması öncelikle kan damarlarının hasarlanmasına yol açar. Damarları tıkanan organlar da bunun sonucunda zarar görmeye başlar. Diyabet hastalarını için bir diğer sorun da, glikozdan sağlayamadığı enerjiyi, yağ ve benzeri diğer maddelerden sağlamaya çalışırken ortaya çıkan aseton ve benzeri diğer maddelerdir.

Tedavisi

Diyabet hastalığının tedavisinde başlıca iki temel prensip vardır. Bunlardan birincisi vücut için gerekli olandan fazla karbonhidrat almamak, ikincisi de yetersiz kalan insüline ilaçla destek olmak. Eğer bir kişi, ‘‘Tip 1‘‘ olarak adlandırılan türde diyabetli ise, vücudunda insülin hemen hiç olmadığı için, ihtiyacı olan insülini dışarıdan almak zorundadır. ‘‘Tip 2‘‘ denilen türde ise vücudun kendi insülini bulunmakla beraber yetersiz kaldığı için, insülinin salgılanmasını ya da vücuttaki etkisini arttıracak ilaçlar kullanılabilir. Bu kişilerin bir kısmında zaman içinde insülin yetersizliği arttığı için dışarıdan insülin desteğine ihtiyaç olabilmektedir.

Kontrolün önemi

Yukarıda da belirttiğim gibi, kontrol edilemeyen diyabette, zaman içinde önemli sorunlar çıkma riski yüksektir. Bu nedenle hastalığın yakından takip edilmesi önem taşımaktadır. Bunun için kandaki glikoz düzeyinin ölçülmesi temel olmakla beraber her zaman yeterli olmamaktadır. Açlık kan şekerinin ölçülmesi hastanın o andaki durumunu gösterdiği için kontrolü yapan doktora yeterli bilgi vermez. Son yıllarda geliştirilen bir tahlil yöntemi hastanın kandaki glikoz düzeyinin bir anlamda bilançosunu ortaya koyuyor.

Hemoglobin A1C nedir ?

Hemoglobin A1C veya kısaca ‘‘HbA1C‘‘ diye yazılan, bazı ülkelerde de daha kolay olsun diye A1C olarak adlandırılan bu tahlilde, hastanın kanındaki alyuvarlara bağlanmış olan glikoz miktarı ölçülmektedir. Alyuvarlardaki hemoglobine bir kere bağlanan glikoz, alyuvarın ortalama 120 gün süren ömrü boyunca değişmemektedir. Zaman zaman yapılan açlık kan şekeri düzeyi ölçümünün yanısıra, ortalama olarak üç ayda bir kez bu tahlilin yapılması, hastanın diyabet hastalığındaki genel gidiş hakkında çok değerli bilgi vermektedir. Uzmanlar tedavi altındaki diyabet hastalarında, bu tahlilin en çok yüzde 7 olmasını istemektedirler.

Bol salata, şeker riskini azaltıyor

Amerikalı araştırmacılar, bol bol salata yemenin, şeker hastalığına yakalanma riskini azalttığını tesbit ettiler. Real Age Araştırma Grubu‘ndan yapılan açıklamada, salatada kullanılan marul gibi yapraklı sebzeler ile diğer besinlerin, kan şekeri seviyesini kontrol ettiği belirtildi. Araştırmacılar, salatada kullanılan sebzelerin bol vitamin ihtiva ettiğini, bol salata yiyenlerin kalp hastalıkları riskinden de uzaklaştığını bildirdiler. Bilim adamları, bol bol salata yiyenlerin, salatayı az tüketenlere göre ortalama 10 yıl daha genç kalabildiğini öne sürüyorlar.

Şeker için faydalı olan diğer bitkilerden bazıları ve kullanılışı şöyle:

Zeytin:

Yarım litre sıcak suya 2 çorba kaşığı (yaklaşık 30-40 gram) kıyılmış taze zeytin yaprağı koyun. 20 dakika bekledikten sonra süzün. Yemeklerden 10 dakika önce birer çay bardağı içilir.

Maydanoz:

3 demet maydanozu iyice yıkadıktan sonraşişe gibi sert cisimle ezdirip bir litre sıcak suyun içine koyun. Yarım saat kadar bekledikten sonra ince bir tülbentten süzün. Üzerine bir bardak yeni sıkılmış limon suyu ekleyin. Elde ettiğiniz karışımdan her sabah aç karnınıza bir çay bardağı için.

Isırganotu, okaliptus yaprağı, tere:

Bunlardan herhangi biri, çay gibi demlenerek günde 3 defa bir çay bardağı içilir.

Yoğun bakımda kan şekeri önemli

Belçika‘da yapılan araştırmada, gerektiği an insülin kullanılarak kan şekeri kontrol altında tutulan hastaların yoğun bakımda kurtulma şanslarının daha fazla olduğu saptandı. Belçika‘da Berghe Katolik Üniversitesi‘nde yapılan araştırmada, kan şekeri sürekli kontrol edilerek anında insülin verilen hastalarda, daha az enfeksiyon ve böbrek yetmezliği olduğu, bu hastalara daha az kan vermek gerektiği belirlendi. Gerektiği an insülin kullanılarak kan şekeri kontrol altında tutulan hastaların, kan şekeri yüksek hastalara göre, yoğun bakım süresinin kısalarak, hastaneden erken çıkabildikleri kaydedildi.

765 hasta üzerinde yapılan araştırmada, kan şekeri 110 miligram/dl‘yi geçen hastalara anında insülin verildi. Bir grup hastaya da kan şekeri 215‘i geçtiğinde insülin uygulandı. Bu hastaların insülin uygulandıktan sonraki kan şekeri oranı 180-200 olarak belirlendi. Kan şekeri anında kontrol altına alınan hastaların, diğer hastalara göre büyük farklılık gösterdikleri belirlendi. Bu hastaların ölüm riskinin yüzde 32, böbrek yetmezliği riskinin de yüzde 41 azaldığı görüldü.

Şeker hastalarına beslenme bilgisi

Hasta eğitimi, Türkiye‘de tam 4 milyon insanın sorunu olduğu tahmin edilen diyabet hastalığının tedavisinin en önemli adımını oluşturuyor. Diyabetlilere hastalıklarını tüm yönleriyle tanıtmak ve hastalığın getireceği sorunlardan korunmalarını sağlamak amacıyla Acıbadem Hastanesi ücretsiz hasta eğitim programı başlattı. Bu çerçevede Acıbadem Hastanasi Konferans Salonu‘nda konuşan Dr. Şadiye Yücel Kutbay, şeker hastalarına uygun beslenme tavsiyesinde bulundu. Kutbay, kan şekerini normal sınırlar içerisinde tutmak için basit şeker olarak tanımlanan toz ve kesme şeker, bal tatlı ve meyve sularının tüketilmemesini önerdi. Bilindiği gibi diabet, insan vücudunun yeterli miktarda insülin salgılayamaması veya salgılanan insülinin yeterli derecede kullanılamaması nedeniyle kan şekerinin yükselmesi durumu olarak tanımlanıyor.

Diyabet tedavisi bir takım oyunudur

Hiçbir futbol maçını tek başına bir oyuncu kazanamaz. Şeker hastalığının tedavisini de ne siz, ne doktorunuz, ne diyetisyeniniz, egzersiz danışmanınız veya varsa psikoloğunuz tek başına başaramaz. Kısacası, hiç kimse oyunu tek başına oynayarak şeker hastalığını yenemez. En önemli rolün diyabet hastasında olduğu doğrudur. Ama başarılı bir diyabet kontrolü için diğer oyunculara da ihtiyaç vardır ve en iyi yol, bir takım ruhu içinde bütün olarak hareket etmektir. Doktorunuz, hemşireniz, diyabet eğitmeniniz, diyetisyeniniz, eczacınız, danışman doktorlarınız (göz uzmanı, böbrek hastalıkları uzmanı ve nörolog, sinir hastalıkları uzmanı) bu takımın diğer üyeleridir.

Diyabetle başa çıkmak size zor gelebilir. Günlük kontrolleri yapmak, sürekli ilaç kullanmak, belirli bir beslenme sistemi dışına pek çıkamamak ve gelecekteki sağlık durumunuza ilişkin olarak endişelenmek kolay olmayabilir. Burada da genel bir kural geçerlidir. Başa çıkmanın ilk adımı kabullenmektir. Sonrası bir takım içinde yer almanız, takım oyunundaki yerinizi doğru belirlemeniz ve görevinizi doğru ve eksiksiz yapmanız ile ilişkilidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp