besin alerji belirtileri

SIK GÖRÜLEN ZEHİRLENMELER VE TEDAVILERI:

BESİN ZEHİRLENMELERİ :

Mikroplarla, mikrop toksinleriyle, kimyasal, bitkisel ve hayvansal menşeli zehirlerle bulaşmış gıda'ların yenmesiyle oluşan zehirlenmeye besin zehirlenmesi denir. Aynı kraptan yemek yiyen btrden fazla kişide zentrtenme emarelerinin görülmesi teşhisini kOlavla'Ştırır. Alınan zehiri n miktar ve, türüne göre çok hafif bulantı, boş dönmesinden çok ağır şok ve komcvo kadar değişen belirtiler ortaıva cıkar. Özellikle yaz aylarında gıda, zehirlenmeleri cak görülür. Süt ve süt mamülleri (dondurma, krema glb'i), pastalar, bazı balıklar, sucok, et (özellikle'kıym.a, şeklinde) sıca'k ya'z aylarında mlkropkırm üremesl icln iyi bır va sat teşkil ederler. Bu nedenle gıda zehirlenmelerinden korunmak fçin yiyecek maddelerini çok iyi muhafaza etmell, bozulma bel i rtfsi gOsteren gıdaları yememelidir. Eskiden ka'IOiylanmamış bakırkoptarda pişlrilen yemeklerin bakın eriterek zehlrlenrneve sebep. olduğu sanılırdı. Bakır calığı adı verilen bu durumu bakınn erimesinden değil oksitlenmiş zemin üzerinde üreyen bakteri ve toksinlerine bağlı olarak mey dana cıktığı kanıtlanmıştır. 'Kurşun ve galvenizli k!aplarda pişlrilen ve bir süre bekletilen yemeklerta cntlmonu eriterek antimon zehtrlenmesine, Limonata gibi sıvı asit meddelerin cndmlumlu koptordo hazırlan ma'sının Cadmium zehirlenmesine, sebep olduğu da bilinmektedir. Bazı zehirli mantarların, bazı balıkların, mi'dye, istiridye ve istakozların yenilmesi bizzatfhi alınan meddelerin zehirli olmasına bağlı olara'k zehirlenmeye sebep olur. Ayrıca zirai ilaçlarla iFaclanmış tohumluk buğdayın verya covdor m.aihmuzu karışmış unlarla yapılan unlu gıda/arın (ekmek, pasta vs.) alınması da zehirlenme sebebi olur. da içerisinden gaz erken konserveler kesinlikle yenillmemelidir. Fena kokulu ve bozulmuş sucuklardan da kaçınılmalıdır. Zehirlenme Belirtileri: Hastalık belirtileri yenilen maddenin taşıdığı toksin mtktorına göre değişir. Yarım soct içerisinde tok,silk belirtiler cıkcbtIeceği gibi iki gün sonra da çıkalbilir.

Genellikle 12-36 saat içerisinde belirtiler ortaya cıknr ve belirtiler ne kaldar erken çıkarsa o kadar tehlikelidir. Zehirlenme belirtileri aynı yemeği yiyenler arasında değişIk şiddette belirti verir. Bu, tokslnln yemek i'çerisinde eşit mıktcrdo dağılma:masından ileri gelir. Botulismus zehirlenmesinde bulantı, kusma, karın ağrısı gibi belirtiler nostotcrm az bir kısmın'da görülür (1/3 oranında.) Toksin daha ço'k motor sinirler üzerine etkilidir görme ve vutma bozuklukları ile kendini belli eder. -Hdsta yol'gunluk derin bir halsizHk hisseder • . _ Görme güçleşır. ~ulanı:k görme ve çift görme vardır. _ Baş ağrısı, baş dönmesi, yutma güçlüğü vardır. _ ,Ba'şlongıçta nabız normaldir, sonra hızlanır. _ Zaman geçtikçe kas zayıflığı llerler. göz kapağı aşağı doğru düşer (hasta- gözünü ocrnok istediği halde goz 'kapağını koldrrornuz}, boğaz k'asların'da'~i, yüz kaslarındaki ve gırtlak kaslarındaki sinir felci nedeniyle yutmokta güçlük ve seskısıkIığı beşler. yüz hareketleri durur mcske yüz tablosu, oluşur. Barsdk hareketlerinin azalmasına' bağlı kalbızlJ!kva r,d ır. _ Hastalık daha da ilerledikçe kalbul"ga orch klarırtd aK'i kaslorm ve diafrağmanın slntr felcine bağlı olara'k taksinin alın ma'sından 3-6 gün sonra hasta solunum durması sebebtvle ölür. Tedavi : _ Erken dönemde tesbit edilirse muttck surette kusturut maya çalışılmalıdır. _ Mrde lavajı (mide yıkama) imkanı varsa mide temizlenmelidir. Ağızdan 'hiçbir şey verilmez. _ Kusturma ve mide lovohnc rağmen mtdede rezome olmamış bir rnlktcr toksin ka I,albi iir. Toksini nötürlemek tcln % 25 oranında atkollü su verilmelidir, çünkü alk'ol toksini nötürleverek etkisiz hale getirir. - Hastaya bol miktarda su ve mcqnezvum sülfat (ingi;iz tuzu) verilmelidir, barsak hareketlerinin yovoşlcmnsmo _ bağlı o'lara:k 'kalbızıık olacağından ılık scbunlu su lavmalan ile 'barsak temizlenmelidir. - Solunum güçlüğÜ varsa suni solunum için hczırhkh olmalı, solunum durduğu zornon veya yavaşladığı zaman suni teneffüse başlamalıdır. Hasta süratle doktora yetiştirilmelidir. Hastane şartlarında 10.000-50.000 ünite pollvnlnn serum damar içine veya kas içerisine yapılarak toksin nötroüze edilir. MANTAR ZEHiRlENMESI : Zehirli mantarların yenilmesiyle olur. Memleketimizde bulunan zehirli mantar çeşitleri genellikle Amanita Muscaria ve Amonıto Phalloides'tir. Her iki mantar zehtrlenmeslnde de belirtiler şunlardır :' - Bulontı. kusma, karın ağrısı, ishal. - Bol terleme ve tükrük ifrazatında artma. _ Amannita Phalloides'te b'itlkinli'k ve halsizlik hali, Amanita Musvaria'da bunun aıksine kendini otduğundan daha iyi hissetme öfori ve serhoşluk hali vardır. ~ ileri hallerde nefes darlığı, el ve aya'kIarda 'kasılmalar ile koma ve ölüm olur. - Arnnntlo Phalloideste zehırlerrmeden 24 saat sonra ortaya çıkan ağır bir sarılık, böbrek yetmezliği ve doıoşım yetmezliği ölüme sebep olabilir. ALKOL ZEHiijLENMf,Si: Alkollü ioki1erin süratle ve tozltı miktarda alındığı zernon olur. Ba,şlangıcta ötorı hali (kendini zinde hissetme) vardır. Hasta içinden geldiği gibi ve serbestçe 'konuşur. Dene sonra şuur buı'anıldaşmaya.kaslar gevşemeye başlar.

Deri ıslak ve soğuktur. nalbız süratli ama zayıftır. Daha ileri nonerde al'kolun solunum merkezi üzerine deprase edici et~isi nedeniyle solunum yüzeyelleşir ve durur. Duda'klarda ve parmak uçlarında morarma (siyanoz) nın olması solunumun deprese olmava başladığını gösterir. Tedavi : _ Hasta kusturularak midede bulunan alkolün ,dışarı atılması sağlanmalı. _ Şuru yerinde ise şekersiz koyu kahve verilmeli. _ Solunum gÜçlüğü varsa açık havaya crkcnımon temini mümkünse bu.rundan oksiien verilmelidir. _ Şok belirtileri varsa şok tedavisi yapmalıdır. ---' S-olunum durmuşsa suni solunum yaptırflmalıdır. MEliL ALKOL ZEHiBLENMESi : Renkli ispirto veya arabalarda kullanılan Anti-friz içilmesi sonucu olur, Sanayide buhar halinde bulunan metil al kolün Ko'klanılması veya so'lunmasıda zehirlenme sebebi olabilir. Karın ağrısı, bu.lantı, kusmadan başka d.algınlık, baş ağrısı, baş dönmesi. görme bozukluğu ve körlük ortaya çıkabilir. Daha ileri hallerde solunum. güclüğü. parma'k uçların~a ve dudaklarda morarma,adele kasılmaları ve koma oluşur. Zehirlenme tedavi edilse bile körlük devam edebilir. Tedavi :- Erken torkmo varılırsa hasta kusturulur veya mide yıkanır. Meti! olkolün parçalanma ürünleri asidozise sebep olur, Solunum güçlüğü bu nedenle oluşur. Nötrollze etmek için karbonat veya bikarbonat verilmelidir. _ Görme bozuklukları kayboluncaya kadar gözler ışıktc.n korunmalıdır. Bunun lcln gözler örtülür veya hosto koruntüc bir odada oturtulur. ---' Şok belirtileri varsa tedavi e,dilmelidir. O.O.T. ZEHiRLENMESi (OiCLORO-oipHENVL-TRiClOROET HANE) : Hcşorntlo mücodele için hazırlanmış 'ilacın yanlışlıkla cilmesi veya odaya yada çevre'ye püskürtülmesi sırcsındo solunum yoluyla vücuda girer. Bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi olur. Hasta huzursuz ve hırçındır. Adele kasılmaları olabılir: Tedavi: Yutulmus ise kırsturulur veya mi'de yı•~anır. _ Solunum yoluyla alınmışsa hasta açık havaya çıkarılır, rahat nefes alması sağlanır. _ Mushil verilerek barsakların temizlenmesi sağl.amr. _ Zeytinyağı, tere'yaği gibi yağlı maddeler koruyucu olarak kesinli:kle verltmez. Çünkü DDTnin emilimini artıraraK hastayı daha da kötüleştirir. _ DDT vücutta kolsivum ozctmcsmo sebep olduğu icin bol kolsivumlu yiyecekler verilir veya kalsiyum glukonat ampullerinden dcrnar ıcerlslne zerk edilir. BAKıR ZEHIRLENMESI : Tarımda kullanılan ve göz taşı adı verilen bokır sülfat (Cu.s04) ın alınmasiyle olur. Va vnnlışlrklo göz taşı kristallerinin gıda maddelerine karışması yada göz taşı ile nocıonrmş olun sebze ve meyvelerin iyi yıkanma'd'an venllmeslvle olur. Karın ağrısı, bulantı, kusma ve ıshul olur. Tansiyon düşer. nabız sürotlenir. Kusmuk mavimsi yeşil ren'kltedir. Safradan ayırt etmek için üzerine amonyak dökülürse rengi movl olur, safrada ise renk değişmez. Şuur bulanı'klığı ve koma meydana gelebilir. Tedavi: - Hosto kusturulur veya mide yıkanır. - Bol süt ve yumurta a'kı verilir. - Koyu sode kahve veya kovu demli çay verilir. - Şok belirtileri varsa tedavi edilir. KURŞUN ZEHiRlENMESI : Forkırrdo otrncksızın kurşunlu bileşlklertn içilmesi suretiyle veya solunum havasiyle vücuda giren kurşun zehirlenme 'belirtileri verebilir. Kurşunlu boyalarla u,ğ"aşan boyacılar, ressamlar ve endüstri işellerinde matbaa işçilerinde görülür.

Bazı 'kurşunlu saç boyaları ve kozmetlkler de deri yoluyla vücu'da gecerek zehirlenme belirtileri gösterebilir. Azar azar vücuda giren kurşun kalsiyum ile blrleşerek lnert hale gelir ve kemfkler de birikir. Zaman zaman burodon kana konserok zehirlenme belirtileri verebilir. Belirtiler : - Akut zehirlenmelerde (birden bire fazla miktarda kurşunun alınmasıyla) halsizlik, bulontı. kusma, koli1ktarzında (şlddetlerılp vovcşlcvon) şiddetli ağrı olur, - Kronik zehlrlenrnelerde (yani sanayi işçileri. bovocılor. matbaa işçileri gibi her gün az mi~arda alanlarda) işta'hsıtlık, halsizli'k, zayıflama, kabızlık ve aralı'klı gelen karın ağrıımı vardır. - Kansızlık hali (solukluk) vardır. - Kollarda ve baca'kiarda uyuşukluk vardır. - Diş etlerinde ve diş dlplerlrrde gri-esmer çizgiler oluşur. Tedavi: - Ağızdan kurşun bileşiği alınmışsa kusturulmalı veya mide yıkanmalı. - Bol su 'verümeu. - Kurşunu cöktürrnek ve borsoklcrdcn atılımını sağlamak Için magnezyum sülfat vermeli. - Ağızdan ve damardan bol mjktordc kalsiyum vermeli. - Midenin tahriş olmaması için bol miktarda süt ve ytlmurta a'kı verilme'li. - Kemikler'de ve organlarda birikmiş olan kurşunun atılması için hasta mutloko bir doktor kontrolundan geçirilmelı iYOT ZEHiRlENMESi : Genellikle tendürdiyot-tentür de ıode-üvotun alkoldeki çözeltisil'un yanlışlıkla veya bilerek intihar kastıyla otrnmosı sonucu olur. Az mi'kta~da alındığı zaman fazla belirti vermez. Fazla miktarda alındığı zaman ağız, boğaz ve özofagus rnukozasında vcnıkroro. sebep olur. Ağrı, kusma, ishcl meydana gelir. Tansiyon düşmesi, soğuk terleme ve nabızın sürotlenmest gibi şok belirtileriyle lcrlnks (gırtla'k) ödemine bağlı solunum guClüğü ortaya cıkor. Tedavi: - Hosto kusturulrnoz. - Bol miktarda çiğ nlşostolı su lcirllir. - Mideyi korurnek için, süt, yumurta akı, zeytinyağı verilir. - Mushil verilerek bcrscklordon atılması sağlanır. - Şok belirtileri varsa şok tedavisi yapılır. YıLAN SOKMASı : Zehirsiz yılanların ısırması hafif şişlik, kızartı ve ağrıdan başka zararlı bir etki meydana getirmez. Zehirli yılanların ısırması ise hastanın ölümüne sebep olacak kadar şiddetli reaksiyon husule gelmesine sebep olur. ıBu nedenle yrıanın zehirli veya zehirsiz olduğunun ayırt edilmesinde faydo vardır. _ Zehirli yılanların ağzında sivri dişler vardır, zehirsiz olanlarda bu yoktur. _ Zehirli yılan ısırmasında dişlerin deriye girdiği yerde iki deHk bulunur. zehirsiz olanl'arda ise diş izlerine ait kavisler görülür. -' Zehirsiz yılanların kuvruklnn klalem ucu gibi gittikce incelir, zehirli yılanlarda kuyruk kesilmiş gibidir. _ Zehirli yılanlarda türüne göre değişmekle birl1kte' taş ücqen tarzında, zehirsiz olanlarda ise yu.va rlaıkça'd ır. _ Zehirli yılan ısırmalarında bel'irtilerin şiddetli olmalarına karşılık, zehirsiz yılan ısırmalarında belirtiler hafiftir. Zehirlenme belirtileri: ısınion yerde şiddetli kıza rı klrk. ağrı ve şişlik meydana gelir. Yılan zehlri hemkan (hematoksik) hem de sinir (nörotokstk) sistemi üzerine et'kilidir. Yılan türüne göre bu iki elemandon biri fazla diğeri az olabilir. Belilerde ona göre değişir. Engerek yılanı zehirinde hemotoksik etki daha fazla:dır. Tsırmo dan hemen sonra şişme kızarıklılk ve ağrı meydana g'elir. Hernolitik (alyuvarları parçalayıcı) etki ve damar permeabilitesini bozucu etkTsi nedeniyle mide-ba,rsa'k si'stemin'den ve idrar yollormdon koncrno ol ab'il'ir. Kon 'k'aybı nedentyle hostc 6-12 saat i<;errsinde komovo girip ölebllir. Engel'ek yılanı ısırmalarıncıa süratle hareket edilmelidir. 'Kobra vılom ısırmalarında şişme yavaş yavaş meydana gelir, kızan'kIı'k ise ya ço'k az ya:da hiç yoktur. Kobra yılanı zehrinde nörotoksik etki fazla olduğundan kcnnrno pek görülmez, buna karşılık solunum adelelerinin felcine bağlı olarak solunum güçlüğüve solunum durması olabilir. Ted.avi : _ Kas bereketteri zehirin ya'yılmasını hızlandırdığı icin hasta yatınlmalı ve mümkünoldu,ğu kadar hareket etttrtlme meli'dir. --' ısmlcn yer kol ve 'bacaık gibi bir ek'str~mite ise proksimal tarafına (lka,lbe yakın torctc) turt1i!ke konulara,k zehirin dolaşıma kcnşmcsı önlenmeli.

Tumlke toplar damar akımını durdurecek kadar sl'kııma'lı otor damar otoşımıno moni olmamalıdır. _ Yara yer üzerine buz veya buz torbcsı konur. _ Hastaya kesinlikle alkol verilmez. Damar genişlemesine sebep olduğu icin zehirln emiHmin'i kolaylaştırır. -' Isırılan yer emiHp tükürülmek sureti'yle zehir boşolul maya cclışrlır. -' rsmlon yerin üzeri temiz bir bıçalk ucu veya iiletle cizilerek etrafından sıvnzlcnmck suretiyle zehir boşaltılır. _ Hasta;ya ağızdan kahve, C,a;y süt gibi içecek birşeyler vertlmell. Korku ve errdrşesl giderilmeN, teskln edilmeHdir. --' Şok b'elirtileri verse tedavi edilmelidir. _ Solu.num yetmezNği oıuşmuşso suni teneffüs yaptırılmalı. --' Hosto süratle hastaneye götürülerelk cntlvenin serum yaptırılmalıdır. AKREP SOKMASı ; Akrep kuyruğunun ucunddki zehirli iğnesi ile sokar. Daha çok kırlarda yatan çiftçi ve çobonlordo görülür. Akrep zehiri yanıcı bir ağrı, kızorrktık ve şişlik meydana getirir. Buionu. kusma, tükrük salgılanmasında artma, holsizlik ve sağu:k terleme meydana getirelbilir. A:delelerde ağrılı kasılmalar olabilir. Tedavi: _ Yılan zehirlenmesinde olduğu gibi turnikekonulmclı, zehir boşottılmovo cotışnmotı. - ısırılan yer üzerine cmonvok tatbi,ki ağrıyı hcültetir. Arnonvck bu/u.namazsa soğuk korrıores veya buz tatbik edilmelidir. - Hasta hastahaneye götürülerek okrep serumu yapılması temin edilmelidir. ÖRÜMCEK SOKMASı Örümceklerin birçoğunun zehirsiz olmasına karşılık bir kısmı zehirlidir. Az zehirli örümcek. ısırmalarında ısırılan yerde ağrı, kızarıklık ve şişliikten başka hayati tehlike yarataralk önemli Ibir bozukiul; meydana gelmez. Ancak hal'k arasında «Karadul» adı verilen Lastrodectus rncctcns cinsi örümceğin sokması bulantı, kusma, şid:detli karın ağrıları (krcrnp tarzında olur). yaygın odele ağrıları ve şoka sebep olur. Belirtiler süratle ortaya çıkar. Hasta huzursuzdur. Tedavi: Akrep sokmasında olduğu gibidir. ARI SOKMASı : Arı sokrncsı hayatı tehdit etmesi bdkımından peık önemli değildir. Ancdk birden fazla arı soktuğu zaman ve hassasiyeti olan kişilerde astım nöbeti mevdono getirme'Si bokırmndan önemli oldbilir. Isınion yerde, ağrı, kızonklrk ve şlşllk verdır. Tedavi : Annın iğnesi görülüyorsa bir cımbız, pens veya tırnakla çekerek crkortrtmclı. - Şokulan yere omonvok, sodyum bikarbonat veya sabun tatbik edilmeli. - Soğuk kompres veya buz konulmalıdır. SOLUNUM SiSTEMI VE BOGULMALAR : Atmosfer havasında bulunon oksijenin alınarak, yerine vücutta artık madde olarak teşekkül eden karbon dioksitin verilmesi olayına solunum denir. Solunum olayını gerçekleştiren sisteme de solunum sistemi adı verilir. Solunumda asıl oksijen karbondioksit değişimini sağlayan organ akciğerler ve akciğerler içerisinde bulunan alveol adı verilen küçuk hava odacıklarıdır. SOLUNUM SiSTEMiNiN ANATOMiK YAPısı: 'Solunum sistemi burundon başlayıp akciğer içerisindeki alveollerde sona eren bir borucu1k'l'ar sıstemrcır. Bu sistemin ahenkli bir biçimde çalışmasını sağlayan bır solunum merkezi ve solunum odeleleri vardır. Solunum odele'lerinin de bir kısmı solunumla direkt ilişkili bir kısmı ise dolovlı olardk ilgilidir yani solunuma yardrmcıdır. Havanın olveollere keder ulaşmasını sağlayan sisteme de solunum yolları denir. Solunum. Yolları Burundan başlayıp, sırasiyle farenks (yutak). larenks (gırelak), trekeo. (soluk borusu), ana bronşlar ve bronşcukl'ardan rb'arettir. t.orerrks içerisinde bulunan 'cord vocallerıin (ses tellerinin) yukarısında keten kısma yuktın solunum yolları, aşağısın'da kolon kısma aşağı solunum yollorı denir. Lorerrksin üzerine dil kökünden başlayan ve epiglot adı verilen bir kapak vardır.

Eplglot ağızdan alınan gıdaların yuturması sırasında lcrenics üzerine kapanarak gıdanın yemek borusurıo gecmesini sağlar. Bu şekilde solunum sistemini bir cok hastalıktan korur. Akciğerler : 'Göğüs kafesi tcerlsinde yerleşmiş, sağ ve sol elmek üzere 2 odettlr. Göğüs boşluğunu hemen tamamen dotdurur. t.ob velobüllere ayrılırlar. Her iki akciğerin hacimleri aşağı yukarı eşit olmdkla berober ldb ve şekilleri birbirinden biraz farklıdır. Sağ akciğer 3 ıobo. sol akciğer 2 Idba ayrılır. Görünüm itıbariyle sol akciğer sağ a'kciğere göre hafif ince ve uzun görünüm dedir. A:kciğere gelen bronş ve 'kan damarları ntlus 'adı verilen bötqeden a'kciğere g'irere'k bütün Idb ve segmentler boyunca dağılır. Akciğerlerin üzeri plevra a,dı verilen bir zorla tamamen sarılmış vaziyettedir. Ptevro i1k1i yapmk halindedir. Akciğerin üzerini tamamen saran yaprağa visseral plevro denir, göğüs cuvarının iç yüzünü kaplayan yaprağa da paryetal plevrc adı verilir. iki plevra yaprağı arasında 'az milktarda sıvı vardır. Bu nefes alıp verme sırasında plevranın birbirleri üterinden kolayca kaymasını sağlar, yapışmayı önler. 'Solunum(a'deleleri' : Göğüs kafesinin genişlemesini ve daralmasını sağlaıyan adelelere solunum ade'leteri denir. Kdburgalar arasını birbirine bağlayan iki odele sistemi vardır. içte olana M. Lnterxostous internus denir, yönü yukarıdan aşağı, önden arkaya doğrudu.r. Kasıldığı zaman kaburgaları a,şağı ve içe doğru çekerek gögüs ıkofesinin ön-orko ve yan çapının daralmasını dolayısiyte göğüs kafesinin daralmasını sağlar. Ekspirdsyonda yani netes verme olayında görevn'dir. Dışta olana ise M. interiko'stalis Eksternus denir. Yönü yukardan aşağı ve arkadan-öne doğrudur. Kosrl dığı zaman kdburga'ları yu'k'arı ve yana doğru çeker, Böylece göğüs kafesinıin ön-arka ve yan çapının artmasını yani göğüs boşluğunun hacminin genişlemesini sağlar. lnspirasyonda yani nefes almoda görevlidir. Solunum ile dbğru~an iH'şkili olan diğer bir kas da diaf rağmadır. Dia'frağma göğüs boşluğu ilekarın boşluğunu bir birinden eviren odeleden yapılmış bir perdedir. Kasıldığı zaman kLlbbel'iği azalır, göğsün vertikel yani di'key çapı artar, göğsün hacmin'in artmasını sağlıar. Böylece inspira:syona yardım eder. Gevşediği zaman kuibbeliği artar, göğsün diike'y çapıküçülür, hacmi azalır. ı8öylece nefes vermeye ya,rdrm eder. Bir kısım boyun ve göğüs bölgesinde bulunan odeleler solunumla direkt ili~kili değil'dir. Ancak bazı hallerde solunurnc yardım edebitirler. Bunlara ,da solunınnun yardımcı odeleleri denir. Solunum merkezi ISeyinin Meduıııa oblangata denen bölümünde bulunur. Kafa kcıdestrrce yer alır. sorunurnun düzenli otcrok yapılmasını sağlar. Kanda bulunan koi"bondidk'sit yoğunluğu ve kan Ph'sıno göre solunurnu aryarlar. Solunum mekanizması : Göğüs kofesinin genişleyip dorotorok havanın gırıp c.k ması oıovmo solunum mekcrnizm'ası denir. 3 devresi vardır. 1 - lnsplrcsvon (nefes alma) : M. lnterkostclis ekster nus denen adelenin kasılmasiyle kdburgalar öne ve yana doqru çekilir. Bu şekilde göğsün ön ve arıka çapı artar. Aynı zamanda dfafrağma da kasılaro'k ku1b'beliği azalır ve göğsün drk'e'y çopı genişler. 3 düzlerndekl bu çap artışı ile göğüsün hacmi genişler, göğüs iCi basıncı düşer. Göğüs içi basıncı atmosfer basıncından düşük olacağı için hava kendiliğinden göğüs içerisine girer. Göğüs i'çi bestncı ile otmosterdekl hava bosıncı eşit hale gelir. '2 --' Eksplrcsyon (nefes verme) :' M. lnterkostclls internus denen ndelenin kasılması ne k,alburgalar aşağı ve içe doğru cekillr. Göğsün ön-arka ve yan çapı küçülür. Diafrağma gevşeyerek kubbeliğ'i artar, göğs'Ün dik'ery copı da kü'çülü'r. 3 düzlemde çapın kücülmesi göğsün hacmini daraltır. Dolayısiyle göğüs ioi basıncı atmosferdeki hava bosıncındon yüksek hale gelir ve hava ken'diiiğinden dışarı çıkar. 3 -- Durekleme : E'kspira'syondan sonra çok kısa bir durakloma olur ve tekrar inspi rosvo n boşlovc rıo k solunum devam eder.

BOZULMALAR : ISolunum yollarının tıkanması. solunum merkezinin bozulması. solunum adelelerinin hastalığına bağlı olaralk vücuda oksljenin olmcmomcsmo yani solunum mekanizmasının bozulma sına boğuJma denir. Vücuda oksijen girmesini engelleyen herIla i boğutrno sebebidir. Vücut ne kadar uzun süreyle oksijensiz (anoksik) kalırsa. meydana gelen harabiyet o kadar fazlo olur, Solunumu engelleyen etken ortadan kaldırıl'mazsa bir süre sonra solunum durur, şuur kaybolur ve hasta ölür, BoğuJma durumlarındo saniyelerin bile kıymeti vardır. Ne kadar erken müdahale edilip SO'Iunumbaşlatılır veya rohotlotrnrso hastanın kurtulma şansı o keder tozlodrr,

Boğulma sebepleri : 1 - SOLUNUM YOLLARıNıN TlKANMASI

a - Sıvılorla boğulma: Sıvı maddelerin solunum yoırarını d01duraro'k hava girış ve cıkışmı el1'gellemesiyle olan boğulma şeklidir. En sıklıkla deniide, akarsularda havuz ve bere] gib'i yerlerde yeterli yüzme blfmeyenferde olur. Daha oz olarak'ta kücü'k cocuklorm frcı, banyo kü'veıi ve ccmoşır kezoru gıbi su dolu kaplarıo oy rrom OIS ı sırasırda başaşağı düşmesi suretiyle olur. Boğıılmaya sebep olan sıvı madde en cdk su olmdkla beraber asit baz gibi kirnvoso i maddelerle, sıvı halindeki yağlarlada oıo Ibilir, Tedavi : Hastanın solunumuno mani olan sıvının solunum yollarından atılarok hava girip cıkmcsım sağlamalk gerekir. Bunun için hasta çocuksu ayaklarından tutulup ~ardırrlardk beş aşağı vazrvete ge'tirip sırtına hafif h'atif vurarak sıvı boşaitılır Şekil: 32, Eğer erişkin ise sandalye, mcso gıbi yüksek yerden baş aşağı sarkıtılarak veya hasta yüzü!

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp