TSE Nedir ?

TSE Nedir ?

BSE Amerika'da çok büyük bir soruna neden olmasa da, bazı eleştirmenler tarım müdürlüğünün bu konuda yetersiz kaldığını, gerçek tablonun tam olarak yansıtılmadığını ve tehlikenin boyutlarının saklandığını iddia etmektedir. Bulaşıcı süngerimsi ensefalopatiler adı verilen ve İngilizce adının (transmissible spongiform encephalopathies) baş harflerini taşıyan TSE hastalığı hakkında çok büyük bir endişe duyulmaktadır. TSE hastalığı günümüzde çok yaygın olmasa da, bazı geyik ve karacalarda tespit edilmiştir. TSE mikrobu ile enfekte olmuş hayvanların eti ile beslenmiş olan herkes büyük bir tehlike içindedir.

Protein içeren ve bulaştırıcı (enfeksiyon) karakterdeki çok küçük partiküller olan pironların neden olduğu düşünülen TSE'nin toplumu ne derece etkileyeceği henüz bilinmemektedir. Hastalığın hayvanlar arasında ne derece yaygın olduğuna dair net bir bulgu henüz yoktur. insanların TSE ile nasıl enfekte olduğu da bilinmeyen noktalar arasındadır. Hastalığın başlamasından ilk belirtilerin görülmesine kadar geçen süreç çok uzun olduğundan erken teşhis oldukça zordur.

Geyik ve karacalarda görülen TSE KoIarado ve Wyoming ile Montona ve Oklohorncdokt bazı alanlarda yaygın olarak görülmektedir. TSE'ye ilk olarak ı967 yılında vahşi hayata salıverilen geyiklerde rastlanmıştır. TSE beynin süngerimsi bir hale gelmesine ve ciddi norolo]ik semptomlara neden olan ölümcül hastalıktır. TSE'nin diğer bir örneği ise "scrcpie" adı verilen (koyun ve keçilerde görülen inkübasyon süresi uzun, öldürücü, sinir sistemini etkileyen yani norodejeneroti] bir hastalık olup, birçok memeli türlerini etkileyen TSE türlerinden) bir türdür. Bu hastalık koyun ve keçilerde görülür. TSE diğer hayvanlarda da görülebilir; örneğin vizon, Kuzey Amerika geyiği, kalır, boynuzlu geyik ve kedilerde de TSE'ye rastlanabilir. Kolarado ve Wyoming'de geyiklerin %8'i, karacaların ise %ı 'i TSE'den etkilenmektedir.

Geyik eti yiyen ve bu hayvanların içlerini dolduran iki genç avcıda CJD vakasına rastlanmıştır. Maine'de geyik eti yiyen bir kadında da hastalığın belirtileri görülmüştür.TSE ilk bakışta toplumumuz için herhangi bir tehlike arz etmiyor gibi görünse de kuluçka döneminin ne kadar uzun olduğunu dikkate almalıyız. Bu hastalık hakkında ciddi bir bilimsel çalışmaya hala imza atılmaması da "hastalığın salgın haline gelinmesi mi bekleniyor" şeklindeki kaygılara yol açmaktadır.

BSE gibi enfeksiyonlar İngiltere‘de kuzu etlerinde de görülmüştür. Bu nedenle dünya çapındaki et piyasaları bu konuda alarma geçmelidir. Karşılaşılan asıl sorun BSE'ye neden olan etkenin kesin olarak bilinmemesidir. Gerçek sebebini ne olabileceği hususunda üretilen birçok teori vardır ve bunlardan biri de ötleğen sineğine karşı kullanılan bir tür tarımsal ilaç olan organofosfatın (tamaran olarak de bilinir) ineklerin bağışıklık sistemini altüst ettiğine dair öne sürülen bir bilgidir.

BSE veya TSE'nin Amerika'daki et piyasası için bir sorun teşkil etmesi, halkın zirai ilaç ve yemlerin güvenirliğini sorgulamasına ve muhtemel bir CjD salgını sonucunda toplumun nasıl etkileneceğini öğrenmek istemesine neden olmuştur. Et sanayisindeki büyük firmaların BSE ve TSE 'yi önleyici tedbirler alması zaman zaman maddi kayıplara ve pahalı yöntemlerin uygulanmasına yol açabileceğinden, halk maddi kazancın öncelik taşıyacağı konusunda endişe duymaktadır. Ancak büyük firma yöneticileri de dahil herkesin bilmesi gereken şey insan sağlığının mali kazançtan daha öncelikli olması gerektiğidir.Uzmanlara göre, TSE ve BSE dışındaki başka hastalıkların da insan sağlığına etkileri araştırılmalıdır. Bunun nedeni nvCjD bulgusuna rastlanan bazı kişilerde hastalığın TSE ve BSE hastalıklarıyla iliskilendirilememiş olmasıdır. Bu da demek oluyor ki bu TSE ve BSE dışında nvCjD'ye neden olan benzeri hastalıklar da mevcuttur. Ayrıca şunun altını tekrar çizmemiz gerekir ki TSE sadece geyiklerde görülmez. Bu vakaya koyunlarda, insanlarda ve hatta domuzlarda bile rastlanabilir. ingiltere'de sürdürülen "danaları ineklerin kanından alınan proteinlerle beslemek gibi" besicilik uygulamalarının da benzer hastalıklarla sonuçlandığı görülmüştür. USDA (Amerikan Traım Dairesi Başkanlığı). hayvan kanından elde edilen proteinlerle başka hayvanları beslemek gibi yanlış bir uygulamayı tamamen yasaklayamamıştır. Tam kapsamlı bir yasak getirmek yerine alınan tek önlem hayvansal atıkların hayvan besiciliğinde kullanılmamasına dair kısmi bir yasaklamadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp