Tiroid Kanserlerinde Tümör Büyüklüğünün Ve Yaşın Önemi Mıdır?

Tiroid Kanserlerinde Tümör Büyüklüğünün Ve Yaşın Önemi Mıdır? :

Tiroid kanserlerinde tümör büyüklüğünün ve yaşın önemi var mıdır?

Tiroid kanserlerinde yaş ve çap son derece önemli kriterlerdir. Örneğin, tiroidin iyi farklılaşmış diye tanımladığımız papiller veya foliküler tiroid kanserlerinin 20 yaşın altında ve 60 yaşın üzerinde 21–59 yaş aralığında olan tiroid kanserli kişilerle karşılaştırıldığında daha agressif seyrettiği saptanmıştır. Bu nedenle nüks ve yaşam süresi açısından değerlendirildiğinde yaş önemli bir etkendir.

Tiroid kanserlerinde çap da çok önemlidir.

Tiroid kanserinin çapı arttıkça daha riskli olup agressif klinik seyir gösterme özellikleri de artar. Örneğin, 1 cm nin altında olan okült dediğimiz mikropapiller tiroid kanserleri son derece yüz güldürücü olup aslında bunlar tiroid kanserleri açısından da kanser olgusu gibi değerlendirmemek gerekir. Çünkü tesadüfen saptanmış olan bu tip lezyonlar eğer tümör çapı 1 cm den küçük ise %100 kür mümkündür. Japonya da son yıllarda ince iğne aspirasyon biyopsisi ile okült diye de tanımlanan mikropapiller tiroid kanserleri saptandığında ameliyat edilmeden takip edilmektedir. Takiplerinde bazı vakalar ameliyat olmak istediklerinden ameliyat edilmiş ve takipten çıkarılmışlardır. Bazı vakalarda kanserli nodülde büyüme saptandığından ameliyat kararı verilmiştir. Ancak halen cerrahi işlem uygulanmadan takip edilen vakalar vardır. Bu vakalarla ile ilgili yapılan araştırmanın birkaç yılda bir sonuçları yayınlanmaktadır.

Mikropapiller tiroid kanseri olan vakalarda eğer tedaviyi değiştirecek başka bir histolojik kriter yoksa yani tiroid bezinin dışına, damara veya lenf bezine yayılım görülmemişse tek taraflı bile yapılacak cerrahi yani tiroid bezinin iki lobundan sadece mikropapiller kanserin yer aldığı tiroid lobunun çıkarılması bile yeterli olabilmektedir.

Okült (mikro) papiller karsinomlarda 1996 dan beri Mayo Klinik tarafından ameliyat sonrası halk arasında atom tedavisi diye tanımlanan radyoaktif iyot tedavisi uygulanmamaktadır.

2009 yılında American Thyroid Ascociation (ATA) yayınlamış olduğu yönergede tiroid tümör çapı 1 cm altında olan mikropapiller karsinomlara ister bir tane olsun ister birçok odaklı olsun eğer histopatolojik risk faktörleri de yoksa (yumuşak doku, kapsül veya damar invazyonu gibi) sadece tiroid bezinin tümünün çıkarıldığı iki taraflı total tiroidektomi işlemi uygulanmasının yeterli olduğunu ve ameliyat sonrası radyoaktif iyod tedavisinin gerekmediği önerilmiştir. Bu bilgilere internet ortamında mevcut olan derneklerin linklerinden çok kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Örneğin, Endokrin Cerrahları Derneğinin web sitesinide bu yönerge tercüme edilmiş olarak yer almaktadır. İhtiyaç hasıl oldukça yol gösterici olan bu düzenlemeler ve yönergeler yayınlanmaktadır.

Ancak tiroid papiller kanserlerinin çapı 1 cm ve üzerinde ise veya çapa bakmaksızın lenf bezi metastazı varsa cerrahi tedavi sonrası ilerlemeleri durdurmak nüksleri önlemek üzere radyoaktif iyod tedavisi de mutlak surette uygulanmaktadır. Şunuda belirtmemde yarar var; lenf bezi metastazı diğer kanser türlerinde 3. Evre bulgusu iken tiroidin papiller ve foliküler kanserlerinde 2. Evre bulgusudur. Lenf bezi metastazı ile gelen vakalarda cerrahi tedavide iki taraflı tiroid bezinin loblarının çıkarılmasının yanısıra boyun lenf bezlerinin genişçe orta ve yan boyun kompratmanlarını içerecek şekilde uygulanması gerekir. Bu nedenle özellikli ameliyatların endokrin cerrahisi deneyimi olan cerrahlarca uygulanmasında yarar vardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp