Duygusal Sağlık ve Ruhsal Denge

Duygusal Sağlık ve Ruhsal Denge

Çocuğunuz için ne istersiniz? Bu soru anne ve babalar tarafından kolayca cevaplandırılabilecek bir sorudur. Eminiz ki milyonlarca anne baba bu sorunun cevabı için hep bir ağızdan "çocuğumun mutlu, başarılı ve sağlıklı olmasını istiyorum" diyecektir. Anne ve babalar çocuklarına güzel bir gelecek sağlamak için ellerinden geleni yapmaya çalışmaktadır. Bazı anne ve babalar birçok

şeyden fedakarlık ederek çocuklarını yüzme, dans, hokey, Fransızca ve müzik kurslarına göndermekte iyi okullara kaydettirmekte, yatırım hesabı açmakta, tatillere göndermekte ve çocuklarının gelişimi için ellerinden gelenin fazlasını yapmaktadır. Anne ve babalar yaptıkları fedakarlıklar sayesinde çocuklarını gelecek hayata hazırlamaktadır. Aileler çocuklarının her dakikasını bir şeyler öğrenerek ve bir şeyler keşfederek geçirmesini sağlamaktadır. Anne ve babalar çocukluk çağında kendilerinin sahip olmadığı birçok olanağı çocuklarına içtenlikle sunmaktadır.

Yukarıda arı1atıları1ara bakarsanız, çok önemli bir nokta gözünüzden kaçmayacaktır. Çocuklarımıza iyi bir gelecek sunmak için bugüne kadar çalmadığımız kursun, okulun ve dershanenin kapısı kalmamıştır. Peki ya eğlence, dinlenme ve hiçbir baskı, izlenme ve denetim kaygısı olmadan geçirilen dakikaları Hayatının her aşamasında "en iyi ve en başarılı olma" kaygısıyla strese maruz kalan çocuklarımızın duygusal ve ruhsal dengesinden kolayca söz etmek mümkün müdür? Çocuklar da en az yetişkinler kadar stres altında yaşayabilir. Stres tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da hastalık, yorgunluk, gerginlik, ağlamaklı bir hal, gevşeyememe hissi ve adrenalin ihtiyacı gibi belirtilerle su yüzüne çıkmaktadır. Birçok anne ve baba çocuğunun yaşadığı stresi e başa çıkmak için "kranyel osteopati" gibi alternatif tıp tekniklerine başvurmakta ya da lavanta yağı gibi rahatlatıcı özelliği olan esanslı yağları çocuğunu yatıştırmak için kullanmaktadır. Stresle mücadele için bu tür doğal sağlık tekniklerinden faydalanılsa da, daha bütünleyici yani "vücut-zihin-duygu'' üçgenine yönelik bir yaklaşım izlenmelidir.

Bu noktalar anne ve babaları duygusal sağlık ve özgüven konusunda öyle bilinçli bir hale getirmiştir ki anne ve babalar duygusal sağlık kavramının derinliklerine inmek için keselerinin ağzını açarak bu konuyu temel alan sayısız kitaba yatırım yapmıştır. Öz güven kelimesi son yıllarda o kadar çok kullanılan bir kelime olmuştur ki pek çok aile çocuklarının öz güvenini sağlamak için duygusal sağlık danışmanları ve duygusal zeka kursları ile iş birliği içinde hareket etmektedir. Duygusal sağlık konusunda bilinçlenen anne ve babalar gerilim yaşayan çocuklarını tatile götürmekte, konuşmak istemeyen çocuklarına hislerini anlatmaları için resimler çizdirmekte ve inatçı çocuklara özenle davranmaktadır. çoğu anne ve baba iyi bir çocuk yetiştirmenin sadece kaliteli okullar ve pahalı kurslarla sağlanamayacağını, aynı zamanda çocuğun duygu dünyasına da önem verilmesi gerektiğini arılamıştır. Özgüven çocukların edindiği kötü davranışların düzeltilmesine, konsantrasyon eksikliğine, depresyona ve hatta düşük notların düzeltilmesine bile katkıda bulunmaktadır. Duygusal sağlık çalışkan, başarılı, kendi kendine yetebilen, birden fazla yeteneğe sahip olan, zeki, eğitimli ve müzikle ilgilenen çocukların yetiştirilmesi için önemli bir rol oynamaktadır. Ancak bu noktada bir eksikliğin altını çizmek isteriz: Yukarıda sayılan özelliklerin her birinin her çocukta görülmesi gibi bir beklenti içine girmek oldukça yanlıştır. Çocuklar birbirlerinden farklıdır. Bir çocuğu çocuk yapan en önemli özelliği diğer çocuklardan

farklı olmasıdır. "Her çocuk özeldir" deyişi de bu noktanın en güzel örneğidir. Duygusal sağlığa atfedilen önem farklı yapı ve karakterdeki çocukların belirli durumlara ayak uydurmasını sağlar: Duygusal dünyası gerilimlerle dolu olan bir çocuğun sakinleştirilmesi gerekmektedir, pısırık bir çocuğa dinamizm ve canlılık kazandırmak amaçlanır, başarısız bir çocuğun konsantrasyon düzeyi artırılır, dersleri üzerinde gereğinden fazla yoğunlaşan bir çocuğa müzikle ya da sporla uğraşma alış-kanlığı kazanılmalıdır.

Duygusal sağlık için kullanılan en önemli kelime "duygusal eğitim" dir. Duygusal eğitim çocuğa yetki verilerek, sorumluluk yüklenerek ve seçme şansı tanınarak sürdürülür, Tüm avantajlara sahip olan bir çocuk kendi hayatını kendi kontrolü altında tuttuğunu hisseder. Çocuğunuzun kendisine güvenen, güçlü bir birey olmasını istiyorsanız, seçme şansı tanıyın. Çocuğunuzun en iyi şeyleri başarmasını istiyor, bu dünyadaki en başarılı çocuk olmasını diliyorsanız; bu isteğinizi bir daha gözden geçirmenizi tavsiye ederiz. Bu isteğiniz tek başına, çocuğunuzun, öz güveni olan, güçlü bir bire yolması için yeterli değildir. Bu isteğiniz çocuğunuzun girmesini beklediğiniz mükemmeliyetçi kişilik kalıbının bir yansımasıdır. Önemli olan çocuğunuzun ne istediğidir, neyi nasıl yapmak istediğidir ve neyi neye göre seçtiği gerçeğidir.

Bu bölümde tüm bu noktaları göz önünde bulundurarak duygusal sağlığın ve duygu dünyasında yaşanan istikrarın çocuklar üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Bu bölümü kitaba dahil etmekteki amacımız çocukların hayatını allak bullak edecek yeni hayat felsefeleri geliştirmek değildir. Amacımız çocukların kendileri gibi olmalarını sağlamak, kendilerine olan güvenlerini kazandırmak, zihinsel ve bedensel sağlıklarını korumak, mutluluk ve barış kapılarını açan anahtarın yolunu kendi bilgi ve becerilerine dayanarak bulmalarını sağlamaktır. Bu bölümde kullanılan birçok kelime benzer konularda yazılmış kitapların içinde yer alan kelimelerle hemen hemen aynıdır: öz güven, disiplin ve seçme şansı. Benzer konularda yazılmış kitaplarda da sıkça yer alan bu 3 kelime bu bölümde daha faklı bir bakış açısından ele alınacaktır. Çocukların iç dünyalarındaki mutluluk ve barışı sağlayacak olan birçok etken vardır. Çocuklara mutluluk ve barış kapılarını açan anahtarların sayısı oldukça fazladır. Her çocuk mutluluk ve barış kapılarını kendine özgü bir anahtarla açar. Her çocuğun seçtiği yol farklıdır. Mükemmel bir iş, kocaman bir ev, deste deste paraların mutluluk getirdiği hayatlar artık çok eskide kalmıştır. Çocuğunuzun mutlu olmasını istiyorsanız, yapmanız gereken en önemli şey, ona eşsiz bir bire yolduğunu hissettirmektir. Hayatı seven bir çocuk başarılı olur. Mutluluğa giden kapıyı kendi bulduğu anahtarla açan bir çocuk mutlu olmayı başarır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp