Sinüzit Başlangıcı 2

Sinüzit Başlangıcı 2 :

Basit ama gerçekleri ortaya çıkaran bir sorudur: Bir yıl öncesine kıyasla sağlığınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bana sinüzit problemiyle gelen hastalarıma bu soruyu çok sık sorarım ve hemen her zaman cevap şudur:

Daha kötü. Sinüs problemleriniz varsa muhtemelen siz de aynı şeyi söyleyeceksiniz. Bu cevabın asıl önemli yanı sinüzitin sadece baş ağrısı ya da burun tıkanıklığı veya nefes yollarında tıkanıklıktan daha fazlasına neden olduğunu yansıtmasıdır. En kötü semptomunuz her ne olursa olsun bu ağrı olabilir, burun tıkanıklığı olabilir, durmadan akan bir burun olabilir, yorgunLuk ya da başka bir şey de-sinüziti olan diğer kişilerle ortak bir bağa sahipsinizdir:

Yaşam kalitesinin düşmesi. Günlük hayatın temel unsurları-iyi bir gece uyusu çekmekten, işinizi yapmaya ve boş zamanınızı değerlendirmeye kadar-zor ya da imkansız bir hale gelebilir.

Bu kötü haberdi. Neyse ki sinüzite ilişkin iyi haberler de var ve bunlar bu kitapta çeşitli bölümleri dolduracak ve sizin uzun vadeli bir kurtuLuş yolu bulmanıza yardım edecek kadar çok.

Ancak okumaya başlamadan önce birkaç ana noktayı belirtmek isterim.

Yalnız Değilsiniz.

Sizin gibi sinüs problemi olan pek çok kişi var. Kronik sinüzit (bak. "sinüziti tanımlamak" başlıklı yandaki kutucuk) ABD'de teşhisi konulan en yaygın kronik hastalıklardan biri ve kalp hastalığından ve migrene bağlı baş ağrılarından daha sık görülüyor.

ABD Hastalık Kontrolü ve Önlenmesi Merkezlerinin 2004 tarihli bir raporuna göre otuz beş milyonu aşkın Amerikalı yetişkinde sinüzit vardı. Bu rakam yetişkin Amerikalıların tam tamına yüzde 17,4'üne karşılık geliyor.

Aşağıda sinüzite ilişkin bazı önemli istatistikler var:

• Amerikalılar sinüzit nedeniyle yılda yaklaşık 800.000 kez acil servise gidiyor.

• Sinüzit Amerikalılar için yılda yaklaşık yirmi beş milyon iş günü kaybına neden oluyor.

Roosevelt ve Sinüzit

Çoğu kişi Başkan Franklin Delana Roosevelt'in geçirdiği çocuk felcinin ardından tekerlekli sandalye kullandığını bilir. Daha az bilinen ise Roosevelt'in aynı zamanda kronik sinüziti de olduğudur. Hugh E. Evans tarafından kaleme alınan The Hidden Campaign: FDR's Health and the 7944 Election (Gizli Kampanya:

Roosevelt'in Sağlığı ve 7944 Seçimleri) adlı kitaba göre çocukluk ve ergenlik dönemlerinde Roosevelt sık sık solunum yolu hastalıkları (sinüzit, boğaz ağrısı ve bronş it gibi) geçirdi.

Bu problemler yetişkinlik çağında da devam etti. Başkanlığı sırasında Roosevelt'in özel doktorluğunu yapan Oramiral Ross Mclntire muhtemelen bu tekrarlayan sinüs enfeksiyonlarını tedavi etmek için en uygun kulak, burun, boğaz (KBB) uzmanı olduğuiçin bu göreve seçilmişti.

Haber programlarının çoğu için dramatik çekicilikten yoksundur. Sinüzit genel halk için o kadar yabancıdır ki rahatsızlıkları hakkında konuşanların mızrnız olarak damgalanma riski vardır. Hastalanrn semptomlarının kendilerine neler hissertirdiğini açıklarken bana sıklıkla şunu derler: "Bunun ne kadar berbat olduğunu kimse anlamıyor."

Aslında bu yorumu o kadar sık duydum ki birkaç yıl önce sinüzitin hayat kalitesi üzerindeki etkilerine ilişkin bilimsel bir çalış-ma yapmaya karar verdim.

Dört yıl boyunca Harvard Tıp Okulundaki meslektaşlarımla birlikte 150 hastayı izledik ve onları kalp hastalığı ya da sırt ağrısı gibi başka kronik problemleri olan benzer hasta gruplarıyla karşılaştırdık. Her gün sinüziti olan hastalar tedavi etmeme rağmen sonuçlar beni yine de şaşırttı.

Kalp hastalığı, bel ağrısı ve kronik akciğer hastalığı dahil, kıyasladığım hastalıklar arasında ağrıdan en çok yakınanlar kronik sinüziti olanlardı. Sağlığın sosyal aktiviteleri ne ölçüde etkilediğine dair bir ölçüm sağlayan sosyal işlevler testlerinde de en kötü sonucu verenler onlardı. Araştırmarnızda ayrıca sinüzitin bireylerin iş hayatı, enerjisi ve zihinsel sağlığı üzerinde de önemli etkileri olduğu ortaya çıktı.

O zamandan bu yana başka araştırmacılar da benzer bulgulara ulaştı. O halde kimsenin size inanmadığını düşünüyorsanız şunu bilmenizi istiyorum: Ben size inanıyorum ve bu kitabı size ve sizin gibi sinüs problemleri olan milyonlarca kişiye yardım etmek için yazdım.

Tanı Ve Tedavide Büyük Oranda İlerleme Kaydedildi

Son yıllarda sirıüzit tanı ve tedavisini kolaylaştıran çok şeyoldu. 1980'lerin başına dek doktorlar sinüziti tespit etmekte zorlanıyordu. En yaygın tanı aracı olan röntgen ufak sinüs tıkıııklıklarını tespit edecek kadar net sonuçlar vermiyordu.

Sadece polip gibi ciddi tıkanıklıkları olanların röntgenleri anormal çıkıyordu. Bu nedenle sinüziti olanlara sıklıkla migrene bağlı baş ağrısı gibi yanlış teşhis konuyor ya da hiçbir şeyleri olmadığı söyleniyordu. Bu durumda da tedavi edilmeden kalıyor ve çok kızıyorlardı.

İki büyük teknolojik gelişme sinüs hastalığını tespit etme kabiliyetimizi büyük ölçüde geliştirdi. Birincisi artık endoskoplarımız (yüksek çözünurlüklü merceklere sahip minik teleskoplar) var.

Bununla bir doktor burun deliğinden girerek sinüs direnaj geçişlerini tarayabilir. İkincisi, eski röntgenlerin yerine Bilgisayarlı Tomografi geçti. Bu radyoloji aracı hastanın sinüslerinin içinin son derece ayrıntılı ve doğru bir görürıtüsünü elde etmemizi sağlıyor.

Daha da önemlisi sinüzit tedavisi son derece ilerledi. Daha fazla seçenek var ve hastaların bunlara ulaşması daha kolay. Sinüsleri yıkayıp temizleyen muhtelif çeşitte araç artık eczanelerde bulunabiliyor. Nebulizatör adı verilen bir buhar makinesi ısmarlayabilirsiniz.

Bunlar en etkili olacakları yere, doğrudan sinüslere yüksek konsantrasyonlarda antibiyotik ve antifungal maddeler gibi ilaçları iletir. Ayrıca yeni ve daha güçlü antibiyotikler de var. O halde sinüs enfeksiyonun uz olduğunda doktorunuz antibiyotik cephaneliğinderı işgalci bakterilerden bedeninizi hızla kurtaracak bir seçim yapabilir.

Sinüs yıkanması ya da ilaçlarla durumu düzelmeyenler için son yirmi yılda sinüs ameliyatlarında kaydedilen gelişmeler devrim niteliğindedir. Geçmiş yıllarda sinüs ameliyatı yüzden ya da üst dudak altındaki diş etleri üzerinden kesi yapılmasını gerektiren çok zahmetli bir operasyondu. Bu operasyon genelde hastanın kelimenin gerçek anlamıyla morarmasına neden olurdu ve iyileşme uzun sürebilirdi. Hastaların burunlarının genelde 2 metre uzunluğunda gaz lı bezle tamponlanması gerekirdi ve hastalar bir hafta kadar ağızlarından nefes almak zorunda kalırlardı. Bu sargıyı açmak da sancılıydı.

Neyse ki o günler geride kaldı.

1980'lerde öncülük eden ve 1990'larda geliştirilen yeni teknilder cerrahiarın sinüslere doğrudan burundan girmelerine ve tıkanıklık etmenini son derece büyük bir hassasiyetle çıkartmaları-na ve bu arada komşu sağlıklı dokulara dokunmamalarına olanak vermektedir.

Bunu yapmak için dakikada birkaç bin kere dönen minik tıraşlama aletlerini ya da lazerlere bağlanabilen endoskoplar kullanırız. Ayrıca ameliyat odasındaki yön bulma sistemleri artık Küresel Konumlandırma Sistemleri gibi çalışmakta ve cerrahiarın üç boyutlu bilgisayar monitöründe sinüs içindeki ameliyat aletlerinin yerini tam olarak takip edebilmelerine olanak vermektedir.

Bu teknoloji göze ya da beyine zarar verip körlüğe ya da inmeye yol açabilecek ameliyat hatası riskini azaltmaya yardımcıdır. Bilgisayar destekli teknolojiyle sinüs ameliyatları artık genelde hasta hastaneye yatırılmadan yapılmaktadır ve tamponun genellikle ya bir gece durması gerekmekte ya da tampona hiç ihtiyaç duyulmamaktadır.

Bu tedavi seçeneklerini-ve pek çok diğer seçeneği-bu kitapta ilerleyen sayfalarda daha derinlemesine ele alacağım. Şimdilik belki de ihtiyaç duyduğunuzda etkin bir tedavi olanağı olduğunu bilmek sizi rahatlatabilir.

Tedavinizde Aktif Bir Roloynayabilirsiniz Ve Oynarnalısmız

Bazı tıbbi rahatsızlıklarda tedavi doktor tarafından kontrol edilir, hastaya ilaç almaktan ve tedavinin en iyi şekilde sonuç vermesin umrnaktan başka yapacak bir şey kalmaz. Kronik sinüzit bu tür rahatsızlıklardan biri değildir.

Çok sayıda tedavi seçeneği mevcuttur ve hangisinin en çok işe yarayacağı hastanın öyküsüne, sernptornlarına, kişiliğine ve yaşam tarzına bağlıdır. Genelde hastalarıma şunu derim: "Kendiniz için en iyisini yine kendiniz anlatırsınız."

Sıradaki:

Kendinize etkin bir şekilde hizmet etmek için sinüzitin ABC'sini anlamanız gerekmektedir. Bu nedenle kitabın ilk birkaç bölümünde size sinüslerin anatomisi ve işlevi hakkında temel bilgiler. Akut ve kronik sinüzit arasındaki farklar ve sinüzite neden olabilen farklı unsurlar anlatılacak. Gösterildiği gibi, en basitinden başlayıp en karrnaşığına kadar mevcut sinüzit tedavilerini ele alan sonraki bölümlere geçmeden önce bu temel bilgilere ihtiyacınız olacak.

Bir son nokta: Günümüzde medyada tıp konularında bol bol abartılı yazılara tanık oluyoruz. İyimser olmak için haklı bir neden olsa da size bu kitabı okuduğunuz ve tavsiyelerime uyduğunu için mutlaka iyileşeceğiniz sözünü veremem (elbette bazılarını iyileşecektir ) .

Ne yazık ki sinüzit genelde kronik bir rahatsızlıktır. Ancak aşağıdakiler gibi bazı gerçekçi iyileşmeler görebilirsiniz:

• Her yıl sinüzit için beş ila on tertip antibiyotik kullanıyorsanız, tedavi sayesinde sonraki yıllarda ihtiyaç duyacağınız uygun tedavi iki ya da üç tertip olabilir.

• Kalın ve rahatsız edici postnasal akıntıdan (geniz akıntısı) şikayetiniz varsa, akıntının inceldiğini görebilirsiniz ve genzinizi temizleyip burnunuzu silme ihtiyacınız azalır.

• Kronik bir tıkanıklığınız varsa, egzersiz yaparken ya da gece yatarken daha rahat nefes aldığınızı fark edebilirsiniz. Daha da önemlisi hasta geçirdiğiniz günlerin sayısının azalması, daha enerjik olma ve daha iyi zihinsel sağlık gibi yaşam kalitesinde gelişmeler göreceksiniz. Genelde tedavi ettiğim hastalar bana kendilerini yepyeni biri gibi hissettiklerini söylüyorlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp