Yumuşak Doku Kanseri

YUMUŞAK DOKU KANSERİ ( SARKOMA ) NEDİR ?

Sarkom " Yunancada "etin büyümesi" anlamındaki sözcükten gelmektedir. Yumuşak doku sarkomları, vücudunuzdaki yumuşak dokularda baş gösteren kanserli (habis) tümörlerdir. Yumuşak dokular, vücuttaki diğer yapıları birbirine bağlar, onları destekler ve çevreler. Sarkomalar, kemiklerde ve kıkırdak, adaleler, tendonlar (kiriş), yağ gibi organ veya dokuları çevreleyen, yumuşak bağdokusunda ve destekleyici (yardımcı) dokularda, bir de, akciğerlerin, karnın, kalbin, merkezi sinir sisteminin ve kan damarlarının dış yüzeylerinde oluşuyor. Sarkomalar da katı, üç boyutlu ve habis tümörlerin en ender ve en ölümcüllerindendir.

Yumuşak doku sarkomları yaygın değildir. Erkeklerde kadınlara göre biraz daha sık görülür ve zaman zaman çocuklar ile ergenlerde meydana gelir.

Yumuşak doku sarkomlarının çeşitli türleri olsa da, genellikle benzer nitelikleri paylaşır, benzer semptomlara neden olur ve ameliyat, radyasyon terapisi veya kemoterapi ya da bunların bileşimi olarak, benzer şekilde tedavi edilirler.
YUMUŞAK DOKU KANSERİ ( SARKOMA ) BELİRTİLERİ NELERDİR ?
Yumuşak doku kanserinin olası belirti ve semptomları:

• Zayıflayan kemikler, bazen de kırılmalar
• Eklem şişmeleri ve hassaslığı (yakınında veya içindeki tümörler için)
• Yorgunluk
• Ateş
• Kilo kaybı
• Anemi

Yumuşak doku sarkomu vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Ancak, en büyük yüzdesi (yaklaşık yarısı) kollar, bacaklar, eller ve ayaklarda oluşur. % 40' ı göğüs, sırt, kalça, omuzlar ve karında görülürken, yaklaşık % 10'u da baş ve boyunda bulunmuştur. Yumuşak doku sarkomu ilk evrelerinde genellikle hiçbir belirti ve semptom göstermez. Tümör yumuşak dokuda büyüdükçe, şişme ya da yumrulara sebep olabilir. Daha sonra, sinirler ve adaleler üzerine baskı uygularsa ağrı yaratabilir.
YUMUŞAK DOKU KANSERİ NEDENLERİ :
Sarkom ilk oluştuğu dokuya bağlı olarak ismi değişir. Sarkomun konumları ve aldığı adlandırmalar:

• Kemikler. Osteosarkom; yeni gelişen kemik dokularında ortaya çıkar, kıkırdak sarkomu; kıkırdakta oluşur ve Ewing sarkomu; kemik iliğindeki olgunlaşmamış dokularda gelişir. Osteosarkom ve Ewing sarkomu çocuklar, ergenlik çağındakiler ve 10 - 25 yaş arası genç yetişkinlerde daha çok görülür.
• Kaslar : İki tip kas vardır: iskelet ve düz kaslar. İskelet kasları kemiklerde yer alırlar ve istemli kontrol altındadırlar. Mide, bağırsak bölgesi ve uterus gibi organları ve kan damarlarındaki düz kasları ise kontrol edemezsiniz.

Kaslarda gelişen sarkom, iskelet kaslarda özellikle de kol ve bacaklarda ortaya çıkan çizgili kas lifleri sarkomudur. Bu tütün birçok alt tipi vardır. Bunlar, 4 ve daha küçük yaşlardaki çocuklarda baş, boyun ve üreme organları bölgesinde ortaya çıkan embriyon sarkomu ve yine çocuklarda kollar, bacaklar, baş ve boyunda görülen endotelyomadır. Leimosarkomu ise düz kaslarda çoğunlukla uterus, mide bölgesi ve kan damarları içinde oluşur.
• Kan damarları. Çeşitleri, anjiyosarkom; kollar, bacaklar, baş ve gövdedeki kan damarları içinde oluşur, çocuklara ait hemanjiyoperisistom; 4 ve daha küçük yaşlarda genellikle kollar, bacaklar, gövde, baş ve boyunlarında ortaya çıkar, ve kan damarı duvarlarındaki bir tümör olan Kaposi sarkomu; HIV/ AIDS gibi hastalık virüsü taşıyanlarda görülür.
• Lenf kanalları : Lenfanjiyosarkom olarak adlandırılır ve genellikle kol ve bacaklardaki lenf kanallarında meydana gelir.
• Sinoviyal dokular : Sinoviyal sarkom olarak adlandırılan bu çeşit, bağlantı noktalarında ve bacaklarda tendon koruyucularında oluşur.
• Sinirler : Nörofibrosarkom kollar, bacaklar ve gövdede yerleşmiş sinirlerde oluşur.
• Yağlar. Liposarkom özellikle kollar, bacaklar ve gövdedeki yağlı dokularda oluşur.
• Lifli dokular. Fibrosarkom kollar, bacaklar ve gövdede oluşur, kötü huylu lif histiyosistom, bacaklarda oluşur ve deri fibröz sarkomu, gövdede oluşur.
• Mezotelyum dokular. Bu dokular bacaklar, kalp ve bağırsaklar gibi belli organlarda koruyucu bir zırh sağlarlar. Bu dokularda gelişen kötü huylu tümörler mezotelyom olarak adlandırılır, ve genellikle bacaklarda oluşurlar.

Genelde, kemik veya yumuşak doku sarkomunun sebepleri bilinmez. Bilinen sebepler, mezotelyomun çoğu vakaları için asbest içerdiği ve Kaposi sarkomu için bağışıklık sisteminin eksikliği ile yerleşen virüslerdir. Yeni kemik hücrelerinin anormal gelişimi içeren Paget kemik hastalığı olan yetişkinlerde osteosarkomu olma riski de yüksektir. Birkaç durumda, örneğin Li Fraumeni sendromu veya ailesinde nörofibromatöz hastası olan kişilerde sarkom kalıtsal olabilir. Li Fraumeni sendromu yumuşak doku sarkomu ve diğer tümörlerle ilgili olan göğüs kanseri başlangıcının bir aşamasıdır. Nörofibromatöz sinir tümörlerine yol açan sinir sisteminde gelişen değişimlerle sonuçlanır. Nörofibromatöz ile ilişkin diğer anormallikler ciltteki değişikler ve kemik deformasyonlarıdır.

Sarkom riskinin artmasına yol açan faktörler, kimyasal fenoksiasetik asit içeren yüksek dozda otlarla, klorofenol içeren ağaç ürünleriyle ve büyük miktarda radyasyonla ilişkilidir.

YUMUŞAK DOKU KANSERİNİN TEŞHİSİ VE TEŞHİS YÖNTEMLERİ ;
BT (Bilgisayarli tomografi)
CT (Computed tomography)
MRI (Magnetic Resonans Imaging): CT ye üstünlügü damarlar hakkinda daha ayrintili bilgi edinilir. Bu yolla hem sislik hem ve sisligin çevre ile iliskileri hakkinda daha ayrintili bilgi sahibi olunur. Biyopsi : Biyopsi isleminde, cerrah tümörden doku parçasi alir, bu patolog tarafindan mikroskop altinda incelenir. Burada hedef, bu sisligin sarkom, baska tip bir kanser veya iyi huylu bir sislik olup olmadigini anlamak; eger sarkom ise cinsini ve grade‘ini (saldirganlik derecesi) tayin etmektir.

*Biyopsi Yöntemleri

Ince igne aspirasyon biyopsisi : Bu biyopsi türünde, doktor ince bir igne ve siringa ile sislikten küçük doku parçalari alir ve bu mikroskopta incelenir.
Kalin igne biyopsisi : (Core needle biopsy, Tru-Cut biopsy): Bu islemde cerrah özel bir alet yardimiyla sisligin içinden silindir seklinde bir doku çikarir. Çogu kez tani koymak için yeterlidir. Cerrahi biyopsi : (Eksizyonel biyopsi): Bu islemde, cilt ve cilt alti dokular kesilir, sisligin tamami çikarilir ve mikroskopik incelemeye gönderilir. Lokal veya genel anestezi altinda bu islem yapilabilir, hastanin bir gece hastahanede kalmasi gerekebilir
Patolojik inceleme : Yumuşak doku kanserlerinde (YDS) ayri bir sorundur. Inceleme bu konuda uzman kisi tarafindan yapilmalidir. Zira patolojik tani ve radyolojik degerlendirme tedaviyi yönlendirecektir.
Tedavi sekline karar verme : YDS lari nadiren lenf bezlerinde metastaz yaparlar, buna karsin akcigere uzak metastaz yapma ihtimali vardir. Bu nedenle tedavi sekline karar vermeden önce diger vücut bölgelerinin incelemesi yapilmalidir. Sislige ait radyolojik bulgular, ayrintili patolojik inceleme sonuçlari ve vücut taramasi yapildiktan sonra hastaligin evrelemesinin yapilmasi gerekir.

YUMUŞAK DOKU KANSERİ EVRELERİ :
Evre I.yüzeye yakin veya derin yerleşimli, 5 cm. den küçük. Lenf bezlerine veya vücudun diğer bölgelerine sıçrama yok.

Evre II.Tümör kötü diferansiye veya andiferansiye, yüzeye yakin yerlesimli, 5 cm. den büyük. Lenf bezlerine veya vücudun diger bölgelerine siçrama yok.

Evre III.Tümör kötü diferansiye veya andiferansiye, derin yerlesimli, 5 cm. den büyük. Lenf bezlerine veya vücudun diger bölgelerine siçrama yok.

Evre IV.Kanser lenf bezlerine veya akciğer, bas veya boyun gibi vücudun diğer bölgelerine yayılmış olabilir.
KLASİK TIPTA YUMUŞAK DOKU KANSERİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ ;
Tedavi seçenekleri hastanin genel durumuna, yasina, tümörün yerlestigi bölgeye, hastanin basvurdugu merkeze ve en önemlisi EVRE‘sine göre degismekle birlikte ; 3 tür tedavi söz konusudur;

1.Cerrahi : YDS ‘larini tedavisinde en sik kullanilan tedavidir. Ameliyat sekli tümörün bulundugu vücut bölgesine ve yerlestigi doku planina göre degisir. Önemli olan tümörün çevresinden yeterli genislikte saglam doku ile çikarilmasidir. Plastik cerrahideki gelismeler, YDS‘ larinin cerrahi tedavisine de yansimistir. Tümör eger vücudun yüzeyel bölgesinde yerlesimli ise, tümörün çikarilmasi sonra çogu kez açik yara ile sonuçlanir ve yara bölgesinin plastik cerrahlar tarafindan onarimi gerekir. Kanserli dokunun tamaminin güvenle çikarilmasi için bazen kolun veya bacagin bir bölümü veya tamami kaybedilebilir. Günümüzde cerrahi ekipte (ortopedi, genel cerrahi, gögüs cerrahisi uzmanlari) plastik cerrahin da yer almasi organ koruyucu (kol ve bacagin korunmasi) ameliyatlari daha güvenli olarak yapilabilmekte, büyük tümörler ciddi bir islev kaybi yaratmadan ameliyat edilebilmektedir. Eger kanser lenf bezlerine yayilmis ise ayni ameliyatta lenf bezleri de çikarilir (lenf bezi disseksiyonu). Bazi durumlarda (tümör 5 cm. den büyük ve/veya yüksek grade‘li ise) ameliyat öncesi kemoterapi ve/veya radyoterapi yapilarak tümör küçültülür ve ardindan ameliyat yapilir.

2.Radyoterapi : Kanser hücrelerini öldürür ve tümörün küçülmesini saglar. Radyoterapi bir makine araciligi ile vücuda disardan uygulanabilir, veya isin yayan materyal ( radyoizotop) dogrudan doku içine konur ya da kanser hücrelerinin bulundugu yere yerlestirilen ince plastik tüpler içinden geçirilen radyoaktif teller ayni amaçla kullanilir.

3.Kemoterapi : Kanser hücrelerinin öldürülmesi için ilaçlarin kullanilmasidir. Ilaç koldaki bir damardan veya büyük damarlara yerlestirilen kateterlerden tüm kan dolasimina verilebilir, bu tür tedavi sistemik kemoterapi adini alir. Ilaç sadece kanser hücrelerinin bulundugu bölgeyi ilgilendiren damarlar içine verilebilir, bu tedavi sekli regional (bölgesel) kemoterapi olarak isimlendirilir.
‘TÜM BU YAN ETKİLER VE TEDAVİ SONUNDAKİ BAŞARI ORANLARI KLASİK TIPTA YUMUSAK DOKU KANSERİNİN KALICI BİR ÇÖZÜMÜN OLMADIĞINI GÖSTERMEKTEDİR.‘

YUMUSAK DOKU KANSERİNİN BİTKİSEL TEDAVİSİ ;

YUMUSAK DOKU kanserinin bitkisel tedavisi HERBALİST BOZKURTBEY ‘in BİR BULUŞU OLUP, HER ZAMAN KALICI VE TAM BİR TEDAVİ SAĞLAMAKTADIR.

YUKARIDA DA BELİRTTİLDİĞİ GİBİ YUMUSAK DOKU KANSERİNDE STANDART KEMOTERAPİLER, RADYOTERAPİLER VE CERRAHİ OPERASYONLAR İYİLEŞME İÇİN YETERLİ OLMADIĞI İÇİN, ÇOĞU ZAMAN BEKLENENDEN FAZLA YAN ETKİ ÇIKARTARAK DAHA DA OLUMSUZ BİR TABLOYA YOL AÇARLAR.

HASTALIĞA BAĞLI YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAYA YÖNELİK VE ÖMRÜ KISMEN UZATAN BU UYGULAMALAR, MAALESEF HASTAYI TAMAMEN KURTARMAKTAN UZAKTIRLAR. Klinik araştırmalar yeni ilaçlar ve tedavi yolları denenmekte olup, KLASİK TEDAVİLERLE YAŞAMA DÖNMEK HENÜZ İMKANSIZA YAKIN BİR DURUMDADIR.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp