Yemek Borusu Ülseri Tedavisi

Yemek Borusu Ülseri Tedavisi : ÜLSER YEMEK BORUSU, MİDE, ONİKİPARMAK BARSAĞI VEYA BARSAKLARDA OLUŞAN YARALARDIR. ONİKİPARMAK BARSAĞI ÜLSERİ EN SIK OTUZ İLA ELLİ YAŞLARI ARASINDA GÖRÜLÜR VE ERKEKLERDE KADINLARA GÖRE 2 İLA 4 KAT DAHA FAZLADIR. MİDE ÜLSERİ İSE ALTMIŞ YAŞINDAN SONRA DAHA SIK GÖZLENİR VE KADINLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜR.

Ülserler vücudumuzun herhangi bir yerinde olan, doku kaybıyla giden kronik yaralardır. Sindirim sistemi ülserleri de ağzımızdan başlayarak yemek borusu, mide, ince barsaklar, kalın barsaklar, herhangi bir yerde yer alabilir. Ancak biz ülserleri en sık midede ve onikiparmak barsağında, onikiparmak barsağı dediğimiz ince barsağın giriş kısmında görüyoruz. Ülserlerin oluşturduğu en sık şikayet halkımız tarafından mide ağrısı diye tanımlanır. Mide ağrısı karnımızın üst tarafında yer alan bir ağrıdır. Bu haftalar aylar veya günlerce sürebilir.

Özellikle hastalarımız aç kaldığı zamanlarda, geceleri, tabi geceleri daha çok açlık meydana gelir. Bir sızı tarzında karnın, göbeğin üst bölgesinde bir ağrı duyduklarından bahsederler. Ve bu ağrı zaman zaman sırta vurabilir, yayılabilir veya karnın daha alt kısmına yayılabilir. Hastalar yemek yedikleri zaman ağrının bir miktar azaldığından bahsederler. Ağrı ile beraber görülen şikayetler arasında yanma, ekşime, bulantı, bazen ülserlerin oluşturduğu darlığa bağlı kusma, daha nadir olarak da ülser kanamaları ve bazen de delinmeleri görebiliyoruz.

SİNDİRİM SİSTEMİ KANAMALARININ EN BÜYÜK NEDENİ ÜLSERLERDİR. BAZEN DAHA ÖNCE HİÇ MİDE AĞRISI ŞİKAYETİ OLMAYAN KİŞİLERDE BİLE GÖRÜLEBİLİR. ÜLSER HASTALARININ YÜZDE 10 İLA 20‘Sİ KANAMA İLE İLK KEZ HASTANEYE BAŞVURUR. GENELLİKLE BU KANAMALARIN YÜZDE 80‘İ CİDDİ BİR SORUN YARATMADAN DURUR.

Kanama gerçekten çok önemli bir belirtidir. Çünkü bazı hastalarda hiçbir karın şikayeti ya da yakınması olmadan genellikle hafif, belirsiz bulgularla devam ederken şikayetler birden bire şiddetli ağrı ile beraber bizim kan kusma dediğimiz biçimde, siyah renkli melena dediğimiz katran koyuluğunda cıvık dışkılama ile gelebilirler. Bu durumlarda ülser kanamasından şüphe edilir ve buna yönelik teşhis ve yaklaşımlar uygulanır.

ÜLSER HASTALIĞINDA EN BÜYÜK NEDEN HELİKOBAKTER PYLORİ ADLI BİR MİKROPTUR. DİĞER MUHTEMEL NEDENLER ARASINDA DÜZENLİ AĞRI KESİCİ VE ROMATİZMAL İLAÇ ALIMI, GENETİK YATKINLIK, STRES, KORTİZON TÜRÜ İLAÇLAR, ALKOL, SİGARA, KAHVE ALIŞKANLIĞI VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ SAYILABİLİR.

En önemli nedenlerden biri midede veya sindirim sisteminde asit salgılanmasının arttığı durumlardır. Normalde asit midemizde gerekli olan bir fonksiyondur, çünkü proteinleri parçalayabilmek için asite ihtiyacımız vardır. Ancak bazı kişilerde birçok faktörden ötürü asit salgısının daha çok artmış olduğu görülmektedir. Bu duruma genetik yatkınlığın yol açtığı düşünülebilir, aynı zamanda hasta sinirsel yapısı itibarı ile sinirli, gergin biri olabilir, üç öğün düzenli yemek yenmemesi etken olabilir. Aspirin ve benzeri ağrı kesici ilaçların fazla kullanımı hem asit salgısını artırabilir hem de direk olarak mide duvarındaki koruyucu bariyerlere hasar vererek ülser oluşumuna yol açabilir. Bunlar arasında en önemli faktörlerden biri Helikobakter pylori dediğimiz bir bakteridir.

DÜNYA TOPLUMUNUN YAKLAŞIK YARISININ HELIKOBAKTER PYLORİ BAKTERİYİ MİDESİNDE BARINDIRDIĞI HESAPLANMAKTADIR. BU ÖZELLİĞİ İLE DÜNYANIN EN YAYGIN ENFEKSİYON HASTALIĞI OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIDIĞI DA SÖYLENEBİLİR.

Bu bakteriyi yaklaşık yirmi yıldır tanıyoruz. Bundan daha önceki dönemlerde bu bakteri hakkında bilgimiz yoktu. Helikobakter pylori bir gram negatif bakteridir. Midenin duvarında yer alan mukus membran içinde yer alır. Normalde bulunabilir fakat hastaların bir kısmında gastrit oluşumuna, bir kısmında asit salgısının artmasına, bir kısmında da kronik ülser oluşumuna aynı zamanda da yıllar içinde kronik gastrit hadisesinin ilerlemesiyle mide kanseri oluşumuna yol açabilir.

ÜLSER TANISI GENELLİKLE ŞİKAYETLERİN ÖZELLİKLERİ İLE KONULUR. HASTALIĞIN KESİN TANISI İÇİN ENDOSKOPİ YAPILMALIDIR.

Öncelikle hastadan ayrıntılı klinik öykü almak gerekir. Karın muayenesi yapmak gerekebilir çünkü karın muayenesinde karnın belli bölgelerinde hassas noktalar görebiliyoruz ve bu hassasiyet bizi yönlendirebilir. Hasta öyküsünde özellikle gece başlayan ağrılardan şikayet ediyorsa bu bizi uyarmaktadır. Kesin teşhisi gastroskopi dediğimiz bir yöntemle koymaktayız. Bu yöntem ışıklı bir optik sistemle ağızdan girerek yemek borusunun, midenin ve oniki parmak barsağının incelenmesi işlemidir.

Bu yöntemin hasta açısından hiçbir zararı yoktur. Gastroskopide direk görerek teşhis konulabilmekte ve gerekiyorsa biyopsi alınabilmektedir. Helikobakter pylorinin varlığını saptamak için de biyopsi alabiliyoruz ve aynı zamanda kulo test içine koyarak da bakterinin varlığını saptayabiliyoruz. ülser hastalığında şüpheleniyorsak teşhis için gastroskopi uygulaması kullanılması en önemli yöntemlerden biridir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp