Vücutta Isı Düzenlemesi
Vücutta Isı Düzenlemesi : İnsan vücudunda dış ortamdaki ısı değişikliklerine karşı vücut sıcaklığını sabit tutabilecek yapılar vardır. Sıcakkanlılık olarak bilinen bu özellik bütün öbür memelilerde ve kuşlarda da görülür. Bazı yaşamsal etkinliklerin sürdürülebilmesi için vücut sıcaklığının oldukça dar bir sıcaklık aralığında kalması gerekir. Bu da ısı oluşumu ve kaybı arasındaki dengenin kurulmasıyla sağlanır.Vücutta ısı üretimi alınan besinlerin dönüştürülmesi ve kas etkinlikleri sırasında ortaya çıkar. Kalp kasılması, solunum kaslarının çalışması, iskelet kaslarının etkinliği, bazı salgı bezleri ve sistemlerin çalışması sırasında vücut için gerekli ısı açığa çıkar.
Vücudun temel, yaşamsal işlevleri sırasında üretilen ısı miktarı "bazal metabolizma"yı oluşturur. Bu da 24 saat içinde yaşamın sürmesi için harcanması zorunlu olan enerji miktarının kalori cinsinden ifadesidir. Fazla miktarda besin alınması, vücut etkinliğinin artması ve ortam sıcaklığının azalması bu düzeyin yükselmesine yol açabilir.Vücut sıcaklığını sabit tutmaya yönelik tepkimeler "kimyasal ısı düzenleme" adı altında toplanabilir. Bu düzenlemeyi daha çok karaciğer ve kaslar sağlar. Karaciğerin ürettiği ısı genellikle sabittir. Buna karşılık kasların ürettiği ısı gereksinime göre değişim gösterebilir.Isı kaybı konveksiyon (ısıl taşınım), kondüksiyon (ısıl iletim), radyasyon (ısıl ışınım) ve buharlaşma gibi fiziksel olaylar aracılığıyla gerçekleşir.Isı oluşumu ve ısı kaybı arasındaki eşgüdümü ise sinir ve içsalgı sistemleri düzenler.Sinir sistemi hipotalamustaki iki merkezin denetimindedir.
Biri ısı kaybını, öbürü ise ısının oluşumunu düzenleyen bu merkezler beyin kabuğundan (korteks) ve çevresinden gelen uyanlar sonucunda harekete geçer. Bunlara çevre ile merkez arasındaki uyanları düzenleyen soğaniliğin ısı merkezleri de katılır. Deride ısı alıcılan denen ve ısı uyanlanna karşı duyarlı bazı özel yapılar bulunur. Bunlardan bazılan soğuğu, bazılan ise sıcağı algılamaya yarar.Iç salgı sisteminin etkisi ise tiroit, böbreküstü ve hipofız bezlerinin salgıladığı hormonlann devreye girmesiyle ortaya çıkar.Vücut kendi ısı dengesini ısı uyanlanna özel bir biçimde karşılık vererek korur: Soğuğa, deri damarlarının büzülmesi ve enerji metabolizmasımn artmasıyla, aşın sıcağa ise çevrel damarlann genişlemesi ve derinin belirli bir sıcaklığa ulaşmasından sonra salgıbezlerinin harekete geçerek terlemeye yol açmasıyla tepki gösterir.