Verem Tedavisi

Verem Tedavisi: Eski çağlarda veremle ilgili bilgilere rastlanmaktadır. Verem îö 3000 yı Lından snce çin‘de biliniyordu. Çinliler hastanın nabzına bakarak hastalığın gidişinin nasıl Olacağına karar veriyorlardı.

Eski yunan‘da knidoslu euryphron veremli hastanın bir kadının Memesinden süt emerek tedavi edileceğini ileri sürüyor, hastanın boynuna ve göğsüne akkor Halinde ısıtılmış iğneler batırıyordu.

On altıncı yüzyılda veremin bulaşıcı bir hastalık olduğu düşünüldü. On yedinci yüzyılın sonunda Bulaşmasını önlemeye yönelik ilk adımlar atıldı. 1882′de robert koch, verem hastalığından Sorumlu olan mikroorganizmayı saptamayı ve üretmeyi başardı; bu nedenle verem etkenine
Koclrbasili adı verilmiştir. Daha sonra veremi ortaya çıkaran başka etkenler belirlendi ve 1950′ıerde hastalığı tümüyle iyileştiren etkili ilaçlar bulundu.

Tüberkülozun vücutta sinsice yayılması:

Yukarıda değindiğimiz gibi tüberküloz basilinin vücuda ilk kez girmesiyle ortaya çıkan Tüberküloz infeksiyonu, kişi tarafından hissedilmeden kontrol altına alınarak yaşam boyunca Sürecek olan bir bağışıklık kazanmış olur. Ancak yaşamın ileriki dönemlerinin birinde Tüberküloz olayı, yeniden hortlayabilir.tüberküloz ile vücudun savunma sistemi yani bağışıklık Sistemi arasında denge, bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla veya dışarıdan yeniden çok sayıda Tüberküloz basilinin alınmasıyla tüberküloz lehine bozulur. Denge genellikle bağışıklığın Zayıflayıp, vücutta bulunan tüberküloz basillerinin yeniden aktifleşmesine bağlı olarak Bozulur.

Buna “tüberküloz reaktivasyonu” diyebiliriz. Reaktivasyon halinde tüberküloz basilleri yeniden Kana karışmaya başlarlar.

Basiller bu yolla vücuda dağılırlar. En çok da oksijen basıncı yüksek olan dokuları Sevdiklerine göre özellikle bu çeşit dokuları, yeni yerleşim bölgeleri olarak seçerler. Yeni Yerleşim bölgelerine veya yeni kolonilere “metastatik odaklar” denir. Akciğerlerin tepe {apeks] Bölgeleri oksijen basıncı yönünden tüberküloz basilleri için çok uygundur. Öyle ki metastatik Odaklar genellikle akciğerlerin tepe bölgelerinde oluşurlar. Akciğer-lerdeki bu metastatik Odaklara, “simon odaklan” denir.

Metastatik odaklar böbrekler, büyümekte olan kemiklerin epifiz bölgeleri, böbreküstü bezleri, Beyin zarları, sindirim kanalı gibi organlarda kurulabilirler.

Reaktive olan tüberküloz, kan yoluyla bu şekilde vücuda dağılırken ne yazık ki çoğu kez teşhis Edilemez. Çünkü bu sinsi yayılma döneminde hafif bir ateş yükselmesi, hafif bir halsizlik gibi Önemsenmeyen belirtiler ortaya çıkar. Reaktive olan tüberküloz, genellikle yerleşmiş olduğu
Organı belli bir ölçüde bu organın hastalanmasına ve tüberküloz hastalığının genel
Belirtilerine neden olduktan sonra teşhis edilir.

Bu nedenle özellikle kısa süre önce tüberküloz geçirmiş olanlarda, yakınlarında tüberküloz olan Kişilerde, tüberkülozun sık rastlandığı bölgelerde, çocuklarda, açıklanamayan inatçı hafif ateş Yükselmelerinde yine hafif inatçı halsizlik durumlarında tüberkülozun araştırılması gerekir. İlerlemiş yaşlarda, silikozis olaylarında, lösemi ve hodgkin gibi kan hastalıklarında, Akciğerlerin tüberküloza bağlı olmayan iltihaplarında, akciğer kanserlerinde, şeker Hastalığında, tüberkülozun reaktive olma yani yeniden hortlama riski yükselir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp