Uykusuzluğun İlaçla Tedavisi

Uykusuzluğun İlaçla Tedavisi :

Tıpta hipnotiklerin (Uyku verici ilaçların) kullanımı XX. yy'ın başında "barbitürat" türevierinin keşfiyle başladı.Toksik etkileri nedeniyle kullanımları kısa bir süre sonra sınırlanan bu maddelerin yerini 1960'lı yıllarda "benzodiazepin"ler aldı. Bu ilaçlar, toksik etkilerinin "barbitüratlar"a göre az olması nedeniyle uykusuzluğun tedavisinde daha geniş bir kullanım alanı buldu. "Benzodiazepin"lerin kullanım alanlarından ve kullanımlarının sınırlanmasına yol açan özelliklerin elen daha sonra ayrıntılı olarak bahsedilecektir.Son yıllarda "benzodiazepin"lere benzeyen "siklopirolon" ve "imidazopiridin" türevi hipnotikler üretil di. Bu maddeler, uykusuzluğun tedavisinde devrim olarak nitelendirilebiıecek değişikliklere yol açtı. Bunlardan da sonraki bölümlerde ayrıntılı biçimde söz edilecektir.

Uyku verici ilaçların sadece hipnotikler olmadığı birçok antidepresan açta. nöroleptiklerde ve anksiyolitik maddede de uyku verici etkinin varlığı bilinmektedir. Bu ilaçlara doğal uyku verici maddeler ve anti histaminikler de ilave edilebilir.

Hipnotikler

Benzodiazepinler

Uyku verici etkilerinin yanında sakinleştirici, sıkıntı giderici, kas gevşetici ve epilepsi nöbetlerini önleyici etkileri de olduğundan, hekimlikte oldukça sık kullanılan maddelerdir. Etkilerini GABA (gama amino bütirik asit) reseptör kompleksine bağlanıp, baskılayıcı özellikte olan gabaerjik etkinliği artırarak gösterirıer. "Benzodiazepin"ler tek bir reseptöre bağırmazlar. GABA reseptör kompleksinde en az üç tip reseptör bağIanma yeri vardır. Bu nedenle bazı "benzodiazepin"ler de uyku verici etkiler, bazılarında ise kas gevşetici ve sakinleştirici etkiler belirgindir.

Bu bölümde "benzodiazepin"ıerin uyku verici özelliklerinden bahsedilecektir. Bu maddeler, genel olarak uykuya daima süresini kısaltır, gece içinde uykunun devamlılığını sağIar ve toplam uyku süresini uzatır. Bu özellikleri yanında geceleri huzursuz uykuyla birlikte, derin yavaş uyku ve REM uykusunu oranlarında da azalmaya sebep oldukları son yıllardı yapılan çalışmalarla ortaya kondu. Bu nedenle hastaların, uykuları hakkındaki değerlendirmeler değişkenlik gösterir, bazı hastalar bu ilaçların sağladığı uykudan memnun oldukları halde, bazıları da uykularından tatmin olmamış olarak uyanırlar."Benzodiazepinler"in etkinlikleri ve vücuttan atılımları için geçen süreler farklılık göstermekle birlikte, genellikle etkileri geç başlar ve atılımları da uyku süresinin bitmesinden sonra olur. Hastalar sabah kalktıklarında ilacın etkisi devam ettiğinden kendilerini yorgun ve uykulu hissederler. Bu da hastanın ilaçtan memnuniyetsizliğini artırır.

En sık rastlanan yan etkileri arasında unutkanlık, fiziksel ve zihinsel etkinliklerde yavaşlama, sıkıntı ve ertesi gün süren uykululuk hali sayılabilir. Ancak bu 12 ilaçların kullanımlarını sınırlayan neden, tipine ve kişiye göre değişen süreler sonunda ilaca karşı tolerans gelişmesi, yani ilacın ilk günlerde gösterdi~i etkiyi daha sonra göstermemesidir. Başka bir istenmeyen etki de ilacın bırakılmasının ardından "rebound" etkisinin yani başlangıçtakinden daha şiddetli bir uykusuzluğun ortaya çıkmasıdır. İlacı bıraktığında daha çok uykusuzluk çektiğini fark eden hasta, ilaca daha çok bağlanır ve giderek artan dozlarda ilaç alarak uyumaya çalışır. Bu ilaçtan kurtulması gerekti~ini düşündüğünde ve ilacı bıraktığında ise ilaca bağımlı hale geldiğini görür. Sıkıntı, huzursuzluk, çarpıntı, konsantrasyon güçlüğü, Işığa ve sese karşı hassasiyet psikolojik olduğu kadar fiziksel de olan bu bağımlılıkta en sık rastlanan belirtilerdir.

Bağımlılığın daha ileri dönemlerinde şuur bozuklukları ve epileptik nöbetler de görülebilir.Siklopirolon ve imidazopiridin türevieri Kimyasal adı "zopiclone" ve "zolpidem" olan bu iki madde "benzodiazepin"lerle aynı reseptöre bağlanarak uyku verici etkiler göstermelerine rağmen "benzodiazepinler"de rastlanan istenmeyen birçok etkiyi göstermemeleri nedeniyle yoğun biçimde ve güvenle kullanılır.

Hem "zopiclone" hem de "zolpidem" çabuk etki gösterir, yatağa yatıp da uyuyamayacağını hisseden hasta bu ilaçları aldıktan 20-30 dakika sonra uykuya dalabilir. Yarılanma sürelerinin, yani vücuttan atılım sürelerinin kısa olması dolayısıyla sabah kalkıldığında uykululuk ve yorgunluk gibi yan etkiler görülmez. Uyku düzeni üzerindeki etkileri incelendiğinde, derin yavaş uyku oranlarını etkilemedikleri, hatta derin yavaş uyku süresinde bir miktar artışa da sebep oldukları görülür.

"Zopiclone"da ağız kuruluğu, sabah ağızda kötü bir tad, "zolpidem"de de baş dönmesi gibi yan etkiler bildiriidiyse de, bu yan etkiler ilacın kullanımının sınırlandırılmasını gerektirecek boyutlarda bulunmadı. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda tolerans gelişimi, "rebound" etkisi ve bağımlılık belirtileri ancak istisnai denebilecek kadar seyrek oranlarda saptandı.Belirtilen nedenlerle her iki madde de "benzodiazepin"lerden daha sık ve güvenli olarak uykusuzluğun tedavisinde kullanılmaya başlandı. Uykusuzluğun tedavisinde genellikle bu tür maddelere başvurulmadan, diğer tedavi yollarının tercih edilmesi önerilirse de ilaç kullanımının mutlaka gerekli olduğu hallerde bu iki ilaçtan günümüzde sıklıkla faydalanılır. Diğer uyku ilaçları Antidepresanlar Tolerans gelişimi ve bağımlılık yapıcı özellikleri olmadığı için uykusuzluk tedavisinde, özellikle depresif belirtilerin saptandığı hastalarda, bu maddelere başvurulur. Hatta depresif belirtilerin eşlik ettiği uykusuzluk çeken hastalarda bu ilaçlar ilk seçenek olmalıdır. Sedatif etkileri belirgin olanları seçmekte fayda vardır. Bu ilaçların etkisiyle uyku, ilk geceden itibaren düzelir, depresif belirtiler üzerine olan etkileri ise 2-3 hafta sonunda ortaya çıkar. Ağız kuruluğu, kabızlık, idrar yapma güçlüğü gibi yan etkileri göz önünde bulundurularak öncelikle bu tür etkilerin az olduğu antidepresanlar seçilmelidir. Nöroleptikler uyku verici özellikler taşıyan bazı nöroleptikler, özel durumlarda uykusuzluğun tedavisinde kullanılabilir. Uzun süreli kullanım sonucunda ortaya çıkan nörolojik yan etkileri, bu ilaçların kullanımını sınırlasa da uyku verici etkilerin görülmesine yetecek dozlarda, yan etkilere seyrek olarak astlanır.Antihistaminikler uyku verici özellikleri, bu maddelerin aslında yan etkileridir. Bu yan etkiden faydalanılarak bazı uykusuzlukların tedavisinde kullanılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp