Ülserli Kolit Tedavi

Ülserli kolit tedavisi dört temel amaca yöneliktir:

• Hastalığın en ağır belirtilerini, özellikle ishal ve sonuçlarım denetim altına almak.

• Özellikle ishale bağlı sıvı ve elektrolit kaybıyla kanamanın ağırlık kazandığı olgularda kansızlığı önlemek.

• Kalınbağırsaktaki hastalık süreçlerinin sessiz olduğu dönemleri uzatmak.

• Alevlenmeleri önlemek.

Bilinen bütün ilaçlar, hastalık sürecinin ancak bir dönemi için etkilidir. Hastalığın kökeni tam olarak bilinmediğinden, nedene değil, belirtilere yönelik bir tedavi uygulanabilmektedir.Kesin iyileşme sağlayan bir ilaç tedavisi henüz geliştirilememiştir. İlaç tedavisinin amacı, hastalığın gidişini denetim altına almak, alevlenme dönemlerinde hastalığı geriletmek ve alevlenmeleri elden geldiğince engellemektir. Bu ı amaçlara yönelik olarak yapılan yoğun ] çalışmalar sonucunda denenen sayısız ilaçtan birçoğunun etkisi kanıtlanmıştır.Ülserli kolit şiddeti son derece değişken bir hastalıktır: Düzbağırsakla sınırlı hafif biçimlerden, hastanın yaşamını tehlikeye sokabilecek kadar ağır olabilen ve bütün kalınbağırsağı etkileyen biçimlere kadar değişiklik gösterebilir.

Bu nedenle tedavi de hastalığın gidişine göre değişmektedir.Genel olarak hastaların en önemli yakınması olan karın ağrıları, yaygın biçimde kullanılan spazm çözücülerle giderilebilir. Aym zamanda beslenme bozuklukları da protein, vitamin ve mineraller (özellikle demir) bakımından zengin yiyecekler alınarak düzeltilebilir. Bu arada süt gibi hastalık belirtilerini ağırlaştırabilecek, sindirimi güç besinlerden kaçınmak gerekir.Tedavide en sık kullanılan ilaçlar üç grupta toplanabilir:

1) İltihap giderici ilaçlar.

2) Bağışıklık sistemini baskılayıcı ya da düzenleyici ilaçlar.

3) İshal önleyici ilaçlar.

Kortikoitler (kortikosteroitler) -Ülserli kolit tedavisinde en önemli ilaçlardır. Bunlar ağız yoluyla, enjeksiyonla ya da hastalığın kalınbağırsağın son bölümleriyle sınırlı kaldığı durumlarda yerel olarak kullanılabilir. Sağlayacaktan yarar, vücudun iltihap yanıtını baskı altına almalan ve bağışıklık yanıtını azaltmalarına bağlıdır. Hastalığın akut döneminde etkin olarak belirtileri gerilettikleri kanıtlanmıştır. Buna karşın alevlenmelerin önlenmesinde, uzun süreli dozlann yaran kuşkuludur.Kortikoitlerin hastalığın alevlendiği dönemlerde kesin olarak kullanılmalan önerilir.

Günlük dozlan ve uygulama biçimleri hastalığın ağırlığına göre değişir. Ülserli kolitin kalınbağırsağın son bölümleriyle sınırlı ve hafif biçimlerinde lavman yaparak yerel olarak steroit verilmesi yeğlenen bir yöntemdir. Bu durumlarda, bağırsaktan emilmeyen ilaç bileşimleri kullanılır. Önemli olaniltihaplı bağırsak mukozasıyla olabildiğince uzun süre ilişkide kalabilecek tipte ilaçların kullanılmasıdır.Ağır ya da orta şiddetteki olgularda, steroit grubu ilaçlar ağız yoluyla ya da iğneyle verilir. Ayrıca yerel uygulama da yapılabilir. Damar yoluyla verilen prednizon, uygulanan doza bağlı olarak (günlük 20-60 mg) son derece etkilidir. İlaç günde 2-3 doza bölünerek ya da sıvı içinde eritilip düşük dozlar biçiminde verilebilir.

Bu arada yüksek dozlarda (örneğin günde 60 mg düzeyinde) yan etkilerin daha sık ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Prednizonun sabahlan tek doz olarak ağız yoluyla verilmesi hem yeterli bir etki sağlamakta, hem de yan etki olasılığını en aza indirmektedir.Hipofizden salgılanan ve böbreküstü bezinin kortizon salgılamasını uyaran adrenokortikotrop hormon (ACTH) damar yoluyla verildiğinde steroitlerle aynı etkiyi gösterir. Ağır kolit olgulannda ve daha önce hiç steroit verilmemiş hastalarda daha çok kullanılır. Bu durumda önerilen doz günde 120 ünitedir. Daha önce kortizon tedavisi uygulanmış hastalarda ise damar yoluyla verilen korti- zol (hidrokortizon) daha yararlıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp