Ülser Tedavisi İçin Şifalı Bitkiler

Ülser Tedavisi İçin Şifalı Bitkiler

Beslenme düzenindeki değişiklikler ve bazı besin destekleri, ülserin iyileşmesini sağlayarak sorunun yeniden ortaya çıkmasını önleyebilir. 
 
Şeker, alkol, kahve ve çay, ülser riskini artırdığı ve iyileşmesini yavaşlattığı için, hepsinden uzak durun. 
 
Bol lifli bir beslenme düzeninin, iyileşen ülserin yeniden oluşumunu engellediği düşünülmektedir. Bu nedenle beslenmenizde yulaf, esmer pirinç, meyve ve sebze gibi bol lifli yiyeceklere ağırlık verin.

İncir Ağacı (Ficus arnottiana)
İncir Ağacının Meyve ve yaprakları Gluanol asetat, Glikoz, Friedelin, steroller, alkaloidler, Karbonhidratlar, Tanenler ve Fenoller içerir. Hindistan'ın kutsal ağacı sayılan incir ağacı, refah, mutluluk, şans getiren bir sembol ağacı haline gelmiştir. Budistlerçe kutsal sayılan ve yaprak dökmeyen bir ağaç türüdür.

İncir ağacı cçğunlukla 1350 m yüksekliğinde kayalık tepelerde yetişir, Hindistan genelinde kullanılan önemli ve geleneksel bir tıbbi bitkidir. Bitkinin meyveleri gluanol asetat, glikoz ve friedelin içerir. Steroller, alkaloidler, karbonhidratlar, tanen, fenol ve benzeri bileşikler incir ağacının kabuklarında mevcut bulunmaktadır. Bu bitkinin kabuğu ve yaprağı geleneksel tıpta kullanılmaktadır. İncir Ağacının yaprakları büzücü, afrodizyak, yatıştırıcı, depurative ve yumuşatıcı maddeler içerir ayrıca iltihabı karşı faydalıdır. İnflamasyon, ishal, diyabet, yanma hissi, cüzzam, uyuz, yaralar, ülser ve cilt hastalıklarında kullanılır.

Kuşkonmaz (Racemosus Willd)
Kuşkonmaz tropikal ve subtropikal kuru ve yaprak döken ormanlarda yetişen şifalı bir bitkidir. Kuşkonmaz'ın başlıca kimyasal bileşeni Shatavarin (steroid saponin) dir. Bunun dışında, meyve, tohum ve sürgünlerde rutin, sitosterol, sterol ve diğer saponinler bulunmaktadır. Kuşkonmaz, yatıştırıcı, diüretik, tonik ve afrodizyak olarak kabul edilir ve çeşitli tıbbi yağların hazırlanmasında kullanılır. Yumrular ve taze meyve suyu safralı dispepsi veya ishale karşı yatıştırıcı olarak bal ile karıştırılarak verilir. Kökleri, antienflamatuar, antiülserojenik, antitümör tedavisinde kullanılmaktadır.

Zencefil
Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaşayan ve yetişen yumru köklü bir bitkidir. zencefil mide ülseri tedavisinde iyi ilaçlardan biri olarak bildiriliyor. Zencefilin; iştah açıcı, antiseptik, midevi, gaz söktürücü, sindirimi düzenleyici, solunum yollarını açıcı ve toksin atici etkileri bulunuyor.
Kullanımı: 1 su bardağı sıcak suya 1 çay kaşığı dövülmüş zencefil konur ve 20 dakika demlemeye bırakılır, tatlandırmak için biraz bal konulabilir.

Şerbetçi Otu
Yaz mevsiminde beyaz çiçekler açan, 2 ila 5 metre yüksekliğinde otsu bir bitki türüdür. Çiçekleri xanthahumol, Asilfloroglusinol, alfa-bitter asitler, beta bitter asitler, humulen, beta karyofilen, fenolik asit, flavonoidler, uçucu yağlar, reçine, mum ve tanen gibi bir çok bileşen içerir. Az dozlarda iştah açıcı, idrar arttırıcı, yatıştırıcı etkilere sahiptir.

Şerbetçi otunun bileşenlerinden biri olan xanthahumol’ün birçok farmakolojik etkisi olduğu dbilinmektedir, bunlardan bir tanesi xanthahumol’ün potansiyel anti-kanserojen etkisidir. Bir diğeri ise Xanthahumol’ün antienflamatuar (iltihap ve yangı karşıtı) ve antioksidan özellikleridir. Ayrıca anti-tümör etkileri olduğu da düşünülmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda xanthahumol’ün prostat kanseri hücrelerindeki apoptozu uyardığı görülmüştür. Bu etkinin proapoptotik proteinler olan Bax ve p53’ü xanthahumol’ün aktive etmesi sayesinde gerçekleştiği sanılmaktadır. 1 bardak kaynar suya 5 gr şerbetçi otu konur, 15 dakika beklettikten sonra içilir.

Papaya
Papaya, hızlı gelişen, yarı odunsu tropikal bir bitkidir. Papaya Meyvesi olgunlaşmamış olduğunda, beyaz lateks açısından zengindir. Papaya meyvesi olgunlaştığında sulu tatlımsı lezzetli bir meyvedir, bazı türleri oldukça hoş kokuludur. Olgun meyvesi çok sayıda gri-siyah oval tohumlar içerir. Papaya halk hekimliğinde kullanılır. Papaya Meyve ve tohumları solucan düşürücü ilaç ve amip öldürücü faaliyetleri vardır. Papaya biyolojik olarak aktif bileşikler içerir. Papayanın öenemli bileşiği papain, yaygın olarak sindirim bozuklukları ve gastrointestinal sistem bozuklukları için oldukça faydalıdır. Ana kimyasal bileşenleri papain olan papayanın, diğer bileşenleri chymopapain, pektin, carposide, carpaine, pseudocarpaine, dehydrocarpines, karotenoidlerdir

Papayanın içeriğindeki papain, güçlü bir sindirim sistemi düzenleyici ve şişkinlik ve kronik hazımsızlık gibi ciddi sindirim bozukluklarında yararlıdır. Papain bir başka enzersiz yeteneği de insan büyüme hormonu üretimini tetiklemesidir. Papaya temelde sindirim sürecinde yardımcı olan bir ajandır. Olgunlaşmış veya ham meyveleri, papaya ağacının yaprakları sindirim sitemine yardım etmek ve bir düzenleyici ilaç olarak kullanılırlar.

Papaya ağacın gövde tarafından üretilen süt beyaz özsuyu da çok yararlı bir ilaçtır. Sıyrıklar, ülser, çıban ve siğil için dışarıdan uygulanır. Papaya tohumları ayrıca vücuttan solucanları dışarı atarak yardımcı olur. Öte yandan, bitkinin çiçek ile hazırlanan infüzyonu kadınlarda adet düzenleyici olarak kullanılabilir. Olgun meyveleri su içinde kaynatılarak hazırlanan şurup, çocuklar arasında kalıcı ishal ve dizanteri tedavisi için yararlıdır. Ham papaya papain adı verilen bir beyaz sütlü madde içerir, olgun meyveleri orta bağırsakları çalıştırlmasında yardımcı olur. Papaya ağacının yaprakları genellikle yaralar ve yaralanmalar da pansuman için kullanılanılır.

Meşe Palamudu Ağacı
Meşe Palamudu ağacında bol miktarda tanen bulunur. Tanen, tannik asit olarak da bilinir. Tanenler polifenolik bileşikler olup, damarları ve mukozayı büzücü etkilerinden ötürü bademcik, farenjit, basur ve bazı deri hastalıkları ilaçlarının bileşimine girer. Ayrıca baş ağrısı ve mide ağrıları için kullanılır. Meşe Palamudu meyveleri antidyspeptic olarak ve ateş düşürücü ilaç olarak kullanılır. Meşe palamudu ağacının toz kabuğu ağız ülseri için infüzyon gargara olarak kullanılır.

Ülser Tedavisi

DİYET: Geçmişte baharatlı , acı, ekşi, turşudan, yağlı ve asidik yiyeceklerden kaçınılması gerektiği söylenip , süt tedavisi verilirdi. Bugün ülser için özel bir diyet olmadığı gibi gece yatmadan önce içilen sütün zararı bile olabilir. Özel diyetin ülseri iyileştirmede katkısı olmadığı deneylerle gösterilmiştir. Şu anda kişisel olarak şikayetine sebep olduğu düşünülen yiyecek maddesinin kısıtlanması gerektiği söylenmektedir. (Örneğin ülserli bir kişiye soğan yemek dokunmuyorsa yemesinde bir sakınca yoktur). Ancak ülserli hasta sigarayı (eğer çok içiyorsa) bırakmalıdır. Sigara içiminin ülser iyileşmesini geciktirdiği, sık ülser mikslerine neden olduğu gösterilmiştir. Genellikle ülserli hastalar aspirin ve benzeri romatizma ilacı almamalıdır. Alkol alımı, yüzeyel mukoza direncini bozarak, gastrite ve ülser iyileşmesinde gecikmeye yol açabilir. Akut ülserde özellikle alınmamasında yarar vardır.

İLAÇLAR: Gastroözofajial reflü tedavisinde ve ülserde kullanılan ilaçlar H2 reseptör blokerleri (Ranitidin , Famotidin , Nizatidin) ve proton pompa inhibitörleri (omeprozol, lansoprol) dir. Bunlar mide asitlerini azaltarak yakınmaları rahatlatırlar. Ayrıca mide mide asitinin ülser üzerine etkisini ortadan kaldırarak, iyileşmeyi sağlarlar. Protein pompa inhibütörleri asiditeyi azaltmada, H2 reseptör blokerlerine oranla daha güçlüdür. Ancak daha pahalıdırlar. Helikobacter pylori saptanan hastalarda, protein pompa inhibütörleri kullanılan antibiyotiklerle birlikte helikobacter pyloriyi yok etmede etkilidirler.

AMELİYAT: Birçok ülser ilaçla iyileşir. Kanama, stenoz (daralma -tıkanma) , delinme meydana gelirse, tıbbi tedaviye cevap vermezse acilen ameliyat gereklidir.

Ülser Belirtileri

Ülser belirtileri, ülserin hangi aşamada olduğuna göre değişebilir. Ülserin neden olduğu, mide zarındaki açık yaralar başlangıç aşamasındaysa çok ayırt edilemeyen hafif belirtiler gösterir. Ancak yara büyüdükçe belirtiler, özellikle karın ağrıları şiddetini arttırır.

Ağrı: Mide ülserinin başlıca belirtisi karnın üst kısmında görülen ağrılardır. Bu ağrılar gelip geçici olabilir (bir kaç dakikadan bir kaç saate kadar sürebilir) ve mide asidi azaltıcı tabletlerle hafifletilebilir.

Ancak bu tabletler ülseri tedavi etmez ve geçici bir rahatlama sağlar. Ağrılar yemeklerden sonra şiddetlenebilir ve gece sizi uykunuzdan uyandırabilir.

Diğer Belirtiler: Mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, şişkinlik, halsizlik, sık geğirme ve kilo kaybı mide ülserinin diğer belirtileri arasındadır.

Kanamalı Mide Ülseri Belirtileri: Mide zarındaki ülser kanamaya başladığında koyu renkli, kanlı veya katrana benzer dışkı, kan kusma, kilo kaybı, karnın orta ve üst kısmında çok şiddetli ağrılar görülür. Kanamalı ülser ciddi bir sorundur ve en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp