Stres Ppt

Stres ppt hakkında bilgiler;

Stresin %12 diğer üçüncü şahısların söyledikleriyle gerçekleşir, stres ve stres ppt hakkında merak ettiklerinize bu makalemizden ulaşabilirsiniz. Konunun devamı için sayfamıza göz atmanız yeterli olacaktır.

Stres Nedir? Stres Ne Değildir?


“En büyük stresi içine düştüğümüz durumu kontrol etmek, etkilemek ya da değiştirmek için kendimizi güçsüz hissettiğimizde ya da böyle olduğuna inandığımızda; yani kontrol altına almaya hazırlıklı olmadığımız, beklenmedik bir durumda duyarız.” -Donald H. Weiss

Hans Selye ; stresi, organizmanın her türlü değişikliğe yaygın tepkisi olarak tanımlamıştır.

Selye‘nin bu tanımına göre; stres, memnuniyet verici olup olmadığına bakılmaksızın, her türlü isteme bedenin uyum sağlamak için gösterdiği yaygın tepkisidir.

Stres;


“Bedenin bir tepkisidir”
Fizyolojik bir durumdur.
Endişe, kaygı, depresyon veya engellenme değildir.

Stres, insanı yakın ilişkilerden uzaklaştıran, verimliliği düşüren ve hayattan aldığı zevki azaltan bir durumdur. Stres, organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan bir durumdur. Yani kişinin istek ve gereksinimlerinde bir engellenme veya kendine olan saygısında bir kayıp ya da tehdit söz konusudur.

Tehdit ve zorlanmalar karşısında canlı kendini korumaya yönelik bir tepki zincirini harekete geçirme özelliğine sahiptir. Bu tepki Genel Uyum Sendromu olarak adlandırılır.

Genel Uyum Sendromu = Alarm aşaması -> Uyum aşaması -> Tükenme aşaması

Stres ne kadar sürer?
Bireyin streslere açık olmasında rol oynayan faktörler nelerdir?
- Streslerle karşılaşmanın sıklığı ve karşılaşılan stresin süre ve anlamı bakımından niteliği.
- Streslerle başa çıkabilme konusundaki kişilik donanımı.

Yaşantımızda;
- Olacağından kaygılandıklarımızın %40‘ı asla gerçekleşmez.
- Tüm kaygıların %30‘unu geçmişte verilen değerler ve değiştirilemeyecek kararlar oluşturur.
- Streslerin %12‘si diğer insanların söylediklerinden kaynaklanır.
- %10‘u sağlıkla ilgilidir. Kaygılandıkça kötüye gider.
- Ancak %8‘i kaygıya değer.

STRESİN PSİKOLOJİK YÖNÜ :
Aslında stres, onu zihninde taşıyan kişiye aittir. Stres tepkisi,
ortamda ne olduğuna bağlı olarak değil, kişinin olaya verdiği tepkiye bağlı olarak ortaya çıkar. Aynı olay farklı kişilerde, hatta bazen aynı insanda farklı zamanlarda farklı tepkiler ortaya çıkarır. Belirli bir uyarana belirli tepkiler verilir diye genelleme yapılamaz.

- olayı algılama
- başaçıkabilme becerilerini değerlendirme, olayı stres verici ya da vermeyici olarak tanımlamamıza neden olur.

Stres hayatımızın bir gerçeğidir, onsuz bir yaşam düşünülemez. Stresi, zihinsel ve fiziksel kaynaklarımızı eritip tüketen bir şey olarak görürüz. Aşırı stres insanı iş göremeyecek bir duruma getirebileceği gibi, ciddi tıbbi sorunlar da yaratabilir.

Stresin aynı zamanda olumlu bir yanı da vardır. Bizi endişelendiren ama yaptığımızda hoşumuza giden kazandırıcı ve vaad edici stresler olumlu streslerdir. Belirli bir düzeydeki stres,
çalışanların işlerini daha iyi yapmaları için daha iyi yollar bulmalarını sağlamaktadır. Beklenmedik bir durum karşısında insanın yüzünden kanın çekilerek kol ve bacak kaslarına basınç yapması ve bu organların normal zamanlara göre daha da güçlenmesi de stresin fiziksel açıdan olumlu yönleri olarak görülebilir.

Zorlanmanın dozu iyi ayardaysa;
- kişiyi aktive etmekte
- amacına ulaşmaya yönelik motivasyon sağladığı için yararlı olmakta ve
- kişiyi başarıya götürmektedir.

Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur…

Unutulmaması gereken şey emek olmadan yemek olmayacağı, zor çekmeden lor yenmeyeceğidir. Stresle baş etmekten amaç, stresi yok etmek veya azaltmak değildir. Hayatınızda hiç stres yoksa can sıkıntısı ve ilgisizlik sorunu yaşarsınız; eğer baş edebileceğinizden fazla stres varsa bu da çöküntüye yol açar. Stres yönetiminde anahtar kelime “denge”

Her insanın kaldırabileceği stres derecesi tıpkı balonun iç basıncı gibi kendine özgüdür. Birimizin keyif alacağı ve “ilgi çekici”, “heyecanlı” diye tarif ettiği ortam, diğerimiz için cehennemî bir stres kaynağı olabilir.

Her birimizin;
- fizyolojik olarak dengede,
- akılca sağlıklı ve
- davranışça uyumlu olduğumuz stres düzeyi optimum düzeydir ve kişiden kişiye değişir. İşte bu yüzden, stresle baş etme yöntemleri tamamen kişiye özgü olmak zorundadır. Stres yönetiminde hedef, kişinin kendi iç kaynakları ile çevresindeki stres arasında denge kurmaktır. Çevrenizdeki stres kaynaklarını değiştirmek kolaylıkla yapabileceğiniz bir şey değildir. Bunun yerine stresin zihniniz, fizyolojiniz veya davranışlarınız üzerindeki etkisini değiştirerek, sizi kendi koşullarınız içinde strese daha donanımlı hale getirmektir. (Örneğimize dönecek olursak, iç basıncınızı arttırıyoruz.) Herkesin en rahat çalıştığı ve en verimli olduğu bir “olumlu stres” düzeyi vardır. Stresle başa çıkmanın en temel koşulu, bu olumlu düzeyin üstüne çıkıldığı ya da altına düşüldüğü anların ve durumların fark edilmesidir. Pek çoğumuz “olumlu stres” düzeyinde çalıştığımıza ilişkin göstergelerin ve belirtilerin farkındayızdır.

Kendimizi enerji dolu hissederiz; kararlarımızı hızla ve kolayca verebiliriz; baskılar altında bile sakin kalabiliriz. Stresimizi olumlu düzeyin çok altına ya da üstüne doğru aştığımızı gösteren belirtileri ise pek fark etmeyiz.

Ortaya çıkaran nedenler farklı olmakla beraber çok az stres ve aşırı strese bağlı belirtiler birbirine çok benzemektedir:


Bu belirtilerin farkına varmak kendi olumlu stres düzeyimizi belirlemenin ilk adımıdır. Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta en üst düzeydeki performansa yol açan olumlu stres miktarının tüm insanlar için hatta o kişi içinde zaman zaman değişebileceğini hatırdan çıkartmamak gerekir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp