Sitogenetik Özellikler

Sitogenetik Özellikler :

Spesifik bazı NHl alt tipleri kromozomal translokasyonun saptanmasıyla sınıflandırılabilmektedir.Lenfositlerin çoğunun antijenik özellik gösteren immünolojik reseptörleri aynı gen tarafından kodlanır. B hücreleri için 14. kromozom (lg ağır zincir), 2. kromozom (kapa hafif zincir), 22. kromozom (ambda hafif zincir) saptanırken T hücreleri için ise T-hücre reseptör genleri saptanır. Bu mutasyonların büyük bir kısmında immünolojik reseptörü kodlayan gen ve o geni kontrol eden elemanlar bir protoonkogenin yakınına gelirler, bu sayede onkogenin aşırı ekspresyonu gerçekleşir. Bunun için en iyi örnekler immünoglobulin ağır zincir geninin BCl-2 protoonkogeninin yanına gelmesini sağlayan t( 14; 18) (q32;q21) ve 14., 2., 22. kromozomda bulunan immünoglobulin genlerinin yanına c-mye onkogeninin gelmesidir.BCl-2 anormalliğine nodüler lenfomalann %80'inde rastlanılır. Burkitl lenfomanın karakteristik bulgusu ise c-mye translokasyonudur. BCl-2 programlı hücre ölümünün (apoptozis) inhibisyonu ile ilgili bir gendir. Bu genin lenfomada aşırı ekspresyonu ile hücrelerin yaşam süresi artmakta,hastanın vücudunda birikmelerine neden olmaktadır. BCl-2'nin saptanması kötü prognoz ile ilişkilidir. Büyük B-hücreli lenfomadaki BCl-6, Burkitl lenfomadaki c-mye kontrolsüz hücre proliferasyonu ile ilişkilidir. Diffüz büyük hücreli lenfomalar, immünohistokimyasal çalışmalar sayesinde saptanabilen CD10, BCl-6, MUM1'in bulunup bulunmamasına göre germinal merkez hücreli veya germinal merkez hücreli olmayan diye sınıflanabilmektedir. Germinal hücre merkezli olmayan alt tipi anlamlı olarak daha kötü prognoz ile ilişkilidir.

İmmünoglobulin ve T-hücre reseptör gen regülasyonu B ve T-lenfositlerin normal differansiyasyonunda olan doğal olaylardır. Regülasyonun anormal şekilde olması lenfomalardaki bozukluğunun sebebi olarak suçlanmaktadır. İmmünoglobulin geninin normal rearanjmanının olduğu J ve S dizilerinin B-hücreli lenfomalarda saptanan translokasyonların pek çoğunda da görülmesi bunun önemli kanıtıdır. Lerıfomalardaki genetik bozuklukların çoğu polimeraz zincir reaksiyonu veya fluoresan in-situ hibridizasyon ile gösterilebilir.

Mikroarray teknoloji sayesinde ortaya çıkarılan gen ekspresyon profilleri ile lenfoid tümöregenezis daha iyi anlaşılmış, NHL daha iyi sınıflanmıştır. Örneğin küçük lenfositik hücreli lenfoma, marjinal zon B-hücreli lenfoma,mantle hücreli lenfomalar 44 genin çalışıldığı mikroarray çalışma ile geleneksel histopatolojiye göre çok daha başarılı bir şekilde %95 olasılıkla ayırt edilebilmektedir. Büyük B-hücreli lenfomalar da mikroarray çalışma sayesinde iyiveya kötü prognozlu gruplara ayrılabilmektedir.Bir çalışmada 6 genin (LM02, BCL-6, FNl, CCND2, SCYA3 ve BCL-2) saptandığı hastalarda 5 yıllık yaşam beklentisi %27 olarak saptanıp, kötü prognoz ile anlamlı olarak ilişkilendiriimiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp