Sıkıntının Zararları

Sıkıntının Zararları :

Sıkıntı ve strese bağlı durumlar bir yandan kalp, damar, mide-bağırsak, beyin gibi organları etkilerken, bu sorundan organların en büyüğü olarak görülen derimiz de hasar görüyor.

Hayat koşullarının zorluğu, stresin, sıkıntı, gerginlik, anksiyete ve depresyon hallerinin gittikçe daha sık görülmesine neden oluyor. Sıkıntıve Stres cildi de bozuyor Uzm. Dr. Zerrin Baysal, sayısı yaklaşık 2 bini bulan deri hastalıklarının yüzde 60‘ının stres kaynaklı ya da stresle şiddetlenen hastalıklar olduğunu söylüyor.

Cilde neler yapıyor?

Stres ilk olarak “adrenalin” hormonunu yükseltiyor. Ardından “kortizol” yani stres hormonu artıyor. Bu süreç, deride “oksidasyon” denilen hücre ölümünü başlatan, hücre yenilenmesini yavaşlatan ve derinin beslenmesini güçleştiren bir döngüye neden oluyor.

Strese bağlı ortaya çıkan deri hastalıkları ayrı tutulsa bile derinin normal çalışmasını ve deri yaşlanmasını artıran en önemli etkenin stres olduğu belirtiliyor. Peki, stres cildimizi nasıl vuruyor?

Saçları da vurur


Yaşanan “akut stres”in arkasından 2-4 ay sonra ani bir saç dökülmesi başlıyor. Ruhsal durumdaki değişiklik geçici ise dökülme birkaç ay sonra duruyor. Stresin sürekliliği durumunda dökülme aylarca devam ederek önemli miktarda saç kaybına neden oluyor. Bunun sonucunda daha seyrek, cansız, uzaması yavaşlamış ve kalitesi bozulmuş saçlar gelişiyor. Ayrıca erken beyazlaşma meydana gelmesi ve beyazlaşmanın hızının artması da yine yaşanan strese bağlanıyor.

Yüzde lekeler olur


“Melazma” denilen tablo, derideki renk hücreleri olan “melanosit”lerin fazla çalışmasıyla ilgili bulunan ve koyulaşma ile giden bir hastalık olarak tanımlanıyor.

Akne oluşumu başlar


Akne oluşumu ergenlik döneminde hormonal aktivitenin fazla olmasıyla ortaya çıkan bir tablo olmasına karşın, özellikle ileri yaşlarda stresle ilişkisinin çok fazla olduğu görülüyor. Sıklıkla yüzde gelişiyor ve derinin bakımsız ya da daha yaşlı görünmesine neden oluyor.

Akut ruhsal dalgalanmalar sürekli yeni lezyonların gelişmesine yol açıyor. Kaşınma isteğinin çok fazla olduğu bu tabloda kaşınılan yerlerde koyu renkli izler ve çukurcuklar gelişiyor.

Kırışıklıklar artar


Sinirlilik hali kaşlar arasındaki oluklaşmanın ve erken yaşlanmanın en büyük nedeni olarak görülüyor. Sinirli, agresif ya da mutsuz yüz hali kendini en çok kaşların çatılması ile gösteriyor. Stres hormonu deri ve deri altı dokusundaki kollajenin azalmasına neden oluyor.

Yaşla birlikte giderek yok olan bu yapı taşlarının azalma hızı, stresle daha hızlı hale geliyor. Bunun sonucunda erken yaşta başlayan ince kırışıklıklar gelişiyor ve bunlar yerini zamanla kalın çizgilere bırakıyor.

Mutluluk hormonunu devreye sokun


Uzm. Dr. Zerrin Baysal, “Ruh sağlığımızın iyiliği tüm organlarımızın düzgün çalışmasını sağlamakla kalmıyor, derimiz için de zorunlu görülüyor” diyor. Mutluluk hormonu salgılamak, kişiyi daha canlı, direnci yüksek, kansere ve yaşlanmaya eğilimi azalmış hücrelere sahip hale getiriyor.

Yaşamlarını sıkıntı ve stresle geçiren insanların deri yaşı, yaşamlarını sakin ve mutlu geçirenlere göre daha yaşlı, mat, kuru ve lekeli olmasıyla dikkat çekiyor. Buna strese bağlı sigara içimi de eklenince deri daha da hızlı yaşlanıyor ve kişi olduğundan 10-15 yıl daha yaşlı görünebiliyor.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp