Sigarayı bırakınca yoksunluk krizi yaşanır mı

Sigarayı bırakınca yoksunluk krizi yaşanır mı :

Sigara bırakmakla ilgili yapılan araştırma ve çalışmalara hiç kıldığında; nikotin yoksunluğu, nikotin yoksunluk sendromu, nikotinizi, madde isteği ya da kesilme belirtileri ... gibi kavramlarla karşılıyoruz. Bu kavramlar hakkında sorulacak ilk soru şudur? "Yoksunluk nedir ve neyin yoksunluğundan bahsedilmektedir? Kriz nedir ', ne krizinden bahsedilmektedir? Kesilme belirtisi ne demektir ve ne kesilmıştir?" Aynca bunlara ilave olarak; vücudun nikotin ihtiyacı, kritik ve hasses dönem ... gibi yorumlar yapılıyor. Maalesef bu yanlış yorumlar (l kadar yaygınlaşmıştır ki; bilimsel(!) gerçekler mertebesınde muamele görür olmuşlardır. Neden? çünkü; tekrar edilen her şey DİK haline gelir ve insanı etkisine alır. Şimdi; DSÖ ve APB'nin "Nikotin Yoksunluğu Tanı Kriteri"ne bir ba kalım. A. En az birkaç ha/ta süreyle nikotin kullanılması. (Nikotin bağımlılığı denilen şeyin ölçüsüne bakın lütfen. Birkaç haftacık bir iki tek sigara kullanmak bile nikotin bağımlılığı kabul ediliyor. Oysa ki, yıllarca günde iki paket sigara kullanmış insanlar tak diye bir anda ve hiçbir sorun yaşamaksızın sigarayı bırakabiliyor. Bu nedenle, nikotin bağımlılığı diye koparılan bilimsel (!) yaygarayı bir kez daha düşünün lütfen.) B. Nikotin kullanımının birden bırakılmasının ya da kullanılan nikotin miktarının azaltılmasının ardından 24 saat içinde aşağıdaki bulgulardan dördünün (ya da dahafaztasının) ortaya çıkması. 1. Disforik ya da depressij duygudurum (ruhsal durumda dalgalanmalar, neşeli ya da hüzünlü durum). 2. İnsomnia (uyku bozukluğu) 3. irritabilite (tedirginlik), sinirlenme ya da öfke/elin/C. 4. Anksiyete (endişeyle karışık sıkıntı hissi). 5. Düşüncelerini yoğunlaştıramama (konsantrasyon güçlüğÜ). 6. Huzursuzluk. 7. Kalp hızında azalma. 8. İştah artması ya da kilo alma. Kendi deneyim ve gözlemlerime göre, bu belirti ve şikayetlere aşağıdaki durumları da ilave edebiliriz. Bunlar yaşanması gereken değil, insanların olması gerektiğine inandığı, daha doğrusu inandırıldığı durumlardır; .. Ağnlar, sızılar ve kramplar (baş, diş, eklem. kas ..Dalgınlık, dikkat dağılması, düşünceleri toparlayamamak. Sarhoşluk ve sersemlik duygusu . . Mide-barsak bozukluğu (kabızlık, ıshall- Terleme, titreme, ateş basması. .. uyuşma ve karıncalanma (baş, diş, eüerde .. Yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik. Bu uzman kuruluşlar; nikotin yoksunluk sendromu olarak sıraladıkları sekiz maddelik belirtilerden sonra şu açıklamayı da ila ve ediyorlar; ı. Bu belirtiler, sigarayı bırakan her insanda olmaz. 2. Belirtilerin hepsi birden aynı insanda olmaz. 3. Belirtilerin çoğu, 3-5 gün gibi bir süre içinde kendiliğinden geçer. 4. Bu belirtiler bazı insanlarda yoğun kriz şeklinde olabilir ve daha uzun sürede geçer. Bu ifadelerden şu sonuçları çıkarıyor ve bazı sorular soruyorum: 1. Nikotinin kesilme belirtisi diye bir şey olmuş olsa. istisnasız herkeste olması gerekmez mi? Neden herkesin görülmüyor? Kimlerde ve hangi durumlarda görüleceği önceden tahmin edilebiliyor mu? 2. Belirtiler Çoğunlukla 3-5 gün içinde kendiliğinden geçiyor ya da kriz şeklinde 3-4 hafta sürebiliyormuş. Ne kadar süreceği neye bağlıdır? Hiç yaşanmaması mümkün müdür? 3. Eğer nikotin yoksunluğu denilen şey. nikotine bağlı olmuş olsa; sayı olarak çok sigara içenlerde belirti en çok. az içenlerde en az olması beklenir. öyle değil mi? Günde 2 paket (40 tane) sigara içerken bırakanlarda görülmeyebiliyor. Günde 10 tane içenlerde görülebiliyor. Belirleyici olan nikotin ise. neden çok içenlerde olmayabiliyor? Bu tespitlerim yaşanan gerçeklerdir. Bu gerçekleri kim. nasıl izah edecek? izah edebilen yok. En iyisi gelin bunu birlikte izah edelim. Şimdi bir tiryaki düşünün. Bu tiryaki, sigara kullanmayı bıraktığında yukarıda sıralanan belirtileri yaşayacağına inan! yor. Yani. Düşünce ve İnanç Kalıbı bu. Son sigarayı söndür düğü andan itibaren. kriz belirtileri yaşamaya başlayacağı garantidir. Neden? Çünkü buna şartlanmıştır. Çevresindekiler; "Sigarayı bıraktı. Barut gibi. Üzerine fazla gitmeyin." derler. Tiryakinin kendisiyle konuştuğunuzda; "Sersem gibi oldum. Vücudum istiyor, canım istiyor" diyecektir. Allah'ın işine bakın. Büromda oturmuş bilgisayarda bu konu yu yazıyorum. Kapı çaldı. Ellibeş yaşlarında iyi ve temiz giyimli bir beyefendi geldi. Bibson Yöntemi hakkında bilgi almak için gelmiş. Ağzında iri bir sakız. öğütmeye çalışırcasına çiğneyerek konuşmaya başladı. "Sigarayı 6 saatte nasıl bıraktırmıyorsunuz, böy le bir şey mümkün mü?" diye kestirmeden ~~ı cnip gidecekmiş. İçeriye davet ettim. girmedi. Kapı cşlgln lı' ayak üstü şunlan konuştuk: 111'11 sigarayı bırakalı iki ay oldu. Daha doğrusu iki aydır bırakmaya çalı- ıvorum. Fakat sürekli sigara içme isteği oluyor. Onun için sürekli sakız çiğniyorum. Zorlanıyorum ama, dayanmaya çalışıyorum. Kilo almaya başla- ,/1111. Gezip dolaşarak unutmaya çalışıyorum". Ik silme belirtileri ya da yoksunluk krizi (l) denen, olmayan bir dıırumu yaşıyor. Üstelik iki ay geçmiş olmasına rağmen. ŞunIarı çok eminim ki, bu emekli Baş Komiserimiz en kısa süre de dayanamayıp; "baktım olacak gibi değil, mecburen tekrar içmeye başladım." diyecektir. Bunun sinya1ini de merdıvenden geri döne rek verdi zaten. Şunu anlattı: "Rahmetli Celal Bayar sigarayı bırak- ınış. Bir arkadaşı 35 yıl sonra Celal Bayar' a sormuş. Sigara içmek hiç akılla geliyor mu? Hiç aklımdan çıkmadı ki demiş". Bu tablo yüzyıllardan beri böyle devam edip gelmektedir. Sonunda. evrensel bir inanç kalıbına dönüşmüştür. "Sigara bıra kılamaz, özlenir ve aranır. Yoksunluk ve kesilme belirtileri yaşanır". Bu Düşünce ve İnanç Kalıbına sahip olan insanlar. Sigarayı bırak mayı göze alamazlar bile. Aslında kendi kendinize samimi olarak sorduğunuzda, liste halinde sayılan belirtilerin bir çoğunu sigara kullandığınız dö nemlerde de yaşadığınızı fark edeceksiniz. Örneğin hiç uyku nuz kaçmaz mıydı? Ya da sigara kullandığınız dönemlerde aşı- n uyuduğunuz. kafanızı kaldıramadığınız günler olmamış mıy dı? Elbette ki olmuştu. Yoksunluk belirtileri arasında halsizlik, yorgunluk ve sıkıntı belirtilir. Sigara kullandığımz dönemlerde bunların hiçbirini yaşamamış mıydınız? Üstelik nikotln almaya da devam ediyor dunuz. Hayatımzda hiç mide ağrısı, barsak bozulması yaşamadımımı? Elbette yaşadınız ve geçti. Sigara içiyor olduğunuz haJd baş ağnsı, diş ağnsı yaşamadınız mı? Elbette ki yaşadınız v bitti. Hiç depresyona girip çıkmadınız mı? Yoksunluk belirtileri olarak sıralanan birçok şeyi sigara kul landığınız dönemlerde pek ella yaşadınız. Şöyle bir geriye di) nüp belleğinizi yoklayın. Hem de sayısız defa bunlan yaşadı nız. Bütün bunlan, ne zaman ve niçin yaşadınız? Şöyle bir zi11 ninizi taradığınızda, yoksunluk belirtileri olarak tanımlanail durumlan yaşadığınız dönemler; hayatınızda önemli kararla, verdiğiniz ya da önemli değişiklikler yaptığınız dönemlerdir. Yil bir şeye çok yakın olmuşunuzdur. Ya bir şeyi kaybetmişİnir. dir. Ya kararsız kalmışsınızdır. Ya büyük bir seVinç yaşamışı nızdır. Ama mutlaka hayatınızda bir değişiklik olmuştur. Bü yük bir olasılıkla da alıştığınız bir şey değişmiştir. Peki insanlar neden nikotinin bağımlılık yaptığını ve buna da yanarak nikotin YOkSUnlUğu diye bir kavramı kabul etmiştir? Mutlaka mantıklı bir izahı olmalıdır. Benim naçizane izahım, kademeli bir gelişim şeklindedir; Yani; insandaki sonuçlarla, kobay farelerdeki sonuçlar ayııı kabul edilmiştir. İnsanın aklı, zekası, kişiliği, şahsiyetl, şen' n, onuru, anlam arayışı ve özgür iradesi hesap dışı bırakılmis tır. Bu nedenle ben, nikotin yoksunluk sendromu diye bir du rumun olduğunu kabul etmiyorum. Bu tür yorumlan ya da sözde bilimsel bulguları, insanlan sigara kullanmaya mahkum etmenin en kurnaz yolu olarak değerlendiriyorum. Bir art ni yet yoksa bile, yanlış yorumlama vardır. Bir kere; sigara alışkanlığı olan bir fareye henüz rastlanma mıştır. Tütün dumanını hisseden fareler ıçgüdüsel olarak he men oradan uzaklaşır. Aynen, batan gemiyi derhal terk ettikleri gibi. Farelerde sigara kullanmanın evrensel ve sembolik anlamlan da yok. Statü ve kimlik kazanmak gibi psikolojik bir ihtiyaçlan da yok. Kısacası; farelerle yapılan deneylerde, in sanlardaki şartlar zaten yok. Bu tür deneylerin sonuçlarına dayanarak, nikotin bağımlılık yapıyor demek, insanlığa ihanet sa yılır. İnandıncılığı yok. Bilimsel terimle ifade edersek; geçerliği olmayan yorumlardır. İşin en trajikomik tarafını daha önce belirtmiştim. Fakat yeri gelmişken bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Niko tin bağımlılığını ve nikotin yoksunluk sendromu diye bir durumun varlığını kabul eden bu uzman kuruluşlar; nikotin yok sunluk sendromunun yaşanmaması için nikotin bandım "ilaç olarak" öneriyorlar ve arkasından da; "nikoıin bağımlılığı ve kesil mesi, reçeteyle verilen ilaçlarla da (nikotin bandı, sakızı ve spreyi) gelişe bilir" diyorlar. Ne dediğini ve ne yaptığım bilememektir bu. Ana okuluna giden çocuklar bile güler bu saçmalığa. Bilimsel düşünce şüphecidir. Bir şeye yok demekle yok olmaz. Onun yanlışlığım ve doğrusunu ispat edebilmek gerekir. Bib son Alışkanlık Yasası 19. madde kesilme belirtisi denen durumunun ne olduğunu izah etmektedir. Eğer bu yasalara göre alışkanlık sona erdirilirse, yoksunluk ya da kesilme belirtisi diye bir durum olmaz. Gideceği yeni bir yol bularnayan insan, halen yürümekte olduğu yolu kullanır ya da üzennd beklemiş olur. Gideceği yolu bilmeyen, yolda kaybolur. Kay bolmak, yolun sorunu değil, kaybolanın sorunudur. Şimdi şu örneğe birlikte bakalım. Bir memurun yıllarca işnu aynı saatte gidip-gelmesi de bir alışkanlıktır. Emekli olduğun da, zaman kavramı değişir. Uyku düzeni bozulabilir, yemek ye me düzeni ve iştahı değişebilir, depresyona girebilir, öfkeli vr sinirli olabilir, dalgınlaşabilir, çeşitli şikayetleri olabilir. Hattı! bazen intihar etme eğilimi bile görülebilir. Neden? Çalışmak n ziksel bağımlılık mı yaratmıştır? Yoksunluk belirtisi ya da krI zi mi geçirmektedir? Yaşadığı durumdan hangi kimyasal mad de sorumludur? Emekli memurun yaşadığı durumla, sigara kullanma alışkanlığım bırakan tiryakinin ortak yönleri neler dir? Her ikisinde de yaşam tarzı ve düzeni değişmiştir. O kadar. Emekli olan herkes yukarıdaki gibi olmaz. Emekli olmadan ön ce, emeklilikte neler yapacağını planlamış ise, hiçbir sıkıntı v. sorun yaşamaz. Çünkü kendine yeni bir yaşam tarzı belirle miştir. Emekli olacağı günü iple çeker. Emekli olunca kendini özgür ve mutlu hisseder. Ancak; eski alışkanlıklarını hemen unutmaz. Yine sabah erken uyanır. Fakat bu kez yeni amaç ları vardır. Yeni yaşam tarzı onu heyecanlandırır. Hiçbir sıkın tı çekmez. Şimdi burada biraz soluklanalım. Bilgiyi özümsemek için, üze rinde biraz düşünmeye gerek var. Bilginin doğruluğu ve geçerliği üzerinde düşündükçe inanç oluşur. Nikotin bağımlılığı de nen olguyu iyice düşünün. Bilimsel (?) kabul edilen bilgilerle, bu kitapta okuduklarımızın yaşam pratiği ile örtüşme noktalarım gözlemleyin. Bu gözlemlerden çok yararlamrsınız. Nikotin bağımlılığını savunanların, buna nasıl karar verdiklerini merak edenleriniz olabilir. Merakımzı gidermek görevimiz dir. Buyurun derhal giderelim.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp