Sigara aleyhtarı kampanyalar
Tüm dünyada sigara aleyhtarı kampanyalar yapılıyor. 'IV programları. paneller, konferanslar. afişler, el ilanları. kıtapçıklar, sivil toplum hareketleri. Ortak özellikleri; sigarayı kötülemek, sigara ve tütünü yasaklayıcı kanunlar çıkarma peşinden git mek. içenleri engellemek ve kısıtlamak. sigara fırmalarına saldırmak. sigaranın zararlarını anlatmak. sigarayla savaşmak. sigaranın neden olduğu hastalıkları ve sonuçları anlatarak in sanları korkutmak. Fakat bütün bu çabalara rağmen ve üstelik sigara reklamlarının yasaklanmasına rağmen; dünya genelinde ve ülkemizde. sigara kullanma oranı artmaya devam etmektedir. Peki neden? Nedeni; insanlan korkutmaya çalışmak. sigarayı kötülemek, sigara kullananlan ikinci sınıfvatandaş görmek. onlan düşüncesiz. bilgisiz. akılsız ve ruh hastası insanlar olarak algılamak tır. Bu yaklaşım karşısında tiryakiler ne yapıyorlar? Doğal olarak savunmaya geçiyorlar. Çünkü; kendilerinin benimsediği evrensel ve geleneksel bir alışkanlığı insanlar kötülemekte, aşağılamakta ve saldırmaktadır. Bu nedenle. bu tür program ve yaklaşımlar itici bulunmaktadır. Ters etki yaratmaktadır. İnsanın doğası böyledir. Saldırı karşısında savunmaya geçer. Yasaklar karşısında yeni çözümler üretir. Nitekim. "ilerici Siga ra içenler Derneği" adıyla dernekler kurulmaya başlandı bile. Bir şeyin zararlarını ne kadar çok anlatır. tekrar ederseniz. o şeye karşı duyarsızlık gelişir. Ona da alışırlar. Aynen Türk in sanın trafik kazalarıma alıştığı ve duyarsızlaştığı gibi. Yıllarca enflasyonla yaşamaya alıştığı gibi. Yolsuzluklara alıştığı. du yarsızlaştığı gibi. Çevre kirlenmesine alıştığı ve duyarsızlaştığı gibi. Alışkanlığın bir anlamı da; "bir duruma ya da maddeye karşı duyarsızlaşmak" demektir zaten.
Çok gürültülü bir ortamdayaşayan insanlar ne derler? "Ben bu gürültüye alıştım artık" derler. Yani, zihnim gürültüye karşı hassasiyetini yitirdi. Duyarsız ol maya başladı. Gürültüye uyum sağladı. Artık beni eskisi ka dar rahatsız etmiyor. Sigara içenler ne der? "Ben sigaranın hiçbir zararını görmedim." Samimiyetle bakmıyor ki görsün. Zararlarım da doğal kabul etmeye başlamıştır. Üstelik bir şeyi tehlikeli ve ölümcül olarak gösterdiğinizde, psi kolojik olarak insanda cesaret ve kahramanlık duygusu gelişir. Tehlikeye meydan okumak, ölüme meydan okumak insanın doğasında vardır. Onun için insanlar en tehlikeli gösterilerde bulunurlar. İnsana cesaret, kahramanlık ve güven duygusu verir. Özellikle gençleri korkutarak sonuca gidilemez. Tam tersi sonuçlar alımr. Bazı programlarda kavanoza konmuş kanserli doku ve organ lar gösterirler. Bundan etkilenip bırakanlar olur. Ne kadar? Bir hafta on gün. Sonra tekrar başlanır. Ancak aynı kavanozu ay m kişiye tekrar tekrar gösterdiğinizde, etki ortadan kalkar. Ona da alışır ve duyarsızlık gelişir. Bu iddiamm doğruluğu, en iyi doktorluk mesleğinde görülmek tedir. Sigaranın neden olduğu bütün kötü sonuçları, ilk olarak doktorlar görür. Kanser teşhisini doktorlar koyar. Biyop siyi doktorlar yapar. Her türlü tedaviyi ve ameliyatı doktorlar yapar. İnsamn kolunu, bacağım doktorlar keser. Kanserli ak ciğeri görür. Kalbi görür, damarların ne hale geldiğini görür. Üstelik her gün. Her türlüsünü, en kötüsünü, en berbatım görür. Böyle bir ameliyattan çıktığında yaptığı ilk şey; başarasım kutlamak, yorgunluğunu gidermek ve bozulan moralini düzeltmek amacıyla bir sigara yakmak olur.
Eğer korkutmak ve kanserli organları görmek çözüm olsaydı, hiçbir doktor asla ve asla sigara içmezdi. Kısacası; korkutarak ve zararlarım anlatarak, insanların sigara kullanmaktan vazgeçeceğini ummak, akılcı bir yaklaşım değil. Paketlerin üzerine sigaranın zararlarım yazmak, hastalıklı organ fotoğrafı koymak fayda etmez. Sigara kullananları aşağılayarak ve dışlayarak vazgeçirmek mantıklı ve sağduyulu bir yol değil.İnandıncı ve caydıncı olmayan yasaklar koyarak sigara kullanmayı önlemek imkansız. Hele hele sigarayla savaşmak gibi bir amaç ortaya koymak yanlış. İnsan sigarayla savaşacağına kendisiyle barışsın yeter. Tiryakileri caydırmak için sigaraya çok yüksek vergiler konul masım önerenler de var. Paketi 10 milyon olsa bile vatandaş içer bu sigarayı. Nitekim uyuşturucu kullananlar böyle yapmıyor mu? Fiyatı çok mu ucuz eroin ve kokainin? Üretmek, satmak ve kullanmak yasak değil mi? Bütün mücadelelere karşın, uyuşturucu kullanımında artış olmuyor mu? Peki o halde ne yapılmalıdır? Yapılacak şey çok basit. Öncelikle, sigara kullanmamn madde bağımlılığı değil, evrensel ve geleneksel bir alışkanlık olduğunu kabul etmeliyiz. çünkü doğrusu budur. Bu temel yaklaşım tüm dikkatleri alışkanlık kavramına yönlendirir. Sigara otomatikman hedef olmaktan çıkar. Alışkanlığın kendisi hedef olur. Alışkanlıkların insan yaşamında ki yeri, rolü ve görevleri ön plana çıkar. Sadece sigara kullan ma alışkanlığı değil, tüm zararlı alışkanlıkların ortak çözüm platformu oluşur. Doğrusu da budur. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar, zararlı alışkanlıkların edi nilmesini kolaylaştıran ortamların değişmesini sağlar. Çocuk ve gençlerin doğru ve yararlı alışkanlıklar edinmeleri için or tamlar ve fırsatlar yaratma faaliyetlerini artırır. Bu çalışmalar; çocuk ve gençlerin olumlu benlik gelişimini, özgüverı kazanımı ve özsaygılarım artınr. Bu şartlarda yetişen çocuk ve genç lerde zararlı alışkanlıklara eğilim olmaz. Diğer taraftan, halihazırda sigara kullanmakta olanlarla yapılacak çalışmalar da çok önemlidir. Sigara bıraktırma konusun da seçilecek slogan ve afişlerde; sigara kullananları zavallı, akılsız, acınacak durumdaki insanlar olarak algılamamalı ve algılatmamalıyız. Ama maalesefbirçok slogan, afış, karikatür ve televizyon programı, düşündürücü ve bırakmayı teşvik edici olacağı yerde; ltlcl ve bırakmayı engelleyici olmaktadır. Harcanan paralar, zaman ve çaba amacına ulaşmadığı için boşa gitmiş olmaktadır. Akılcı olmayan girişimler beldenen so nucu vermiyor ve asla vermez. Sigara kullananlarla aynı frekansta olmalıyız. Sigarayı bırak maları için onları zorlamarnalıyız. Bırakmayı ya da değişmeyi kendileri istemeli. Daha da önemlisi; kolay ulaşabilecekleri, kısa sürede sonuç alabilecelderi, pratik ve çözüme yönelik yön temler sunmalıyız. Bu kitabın bu amaca hizmet edeceğine inanıyorum.