Serolojik Tepkimeler Nelerdir?

Serolojik Tepkimeler Nelerdir? : Tam antijenler kendilerine uyan tam antikorları ile birleştiklerinde bu birleşmenin ilk basamağından sonra antikorun Fc kısmının biyolojik etkinlik kazandığı belirtilmiş idi. İşte bu biyolojik etkinlik sonucunda in vitro olarak ortaya çıkan olaylar genellikle serolojik o- laylar olarak adlandırılırlar. Serolojik olaylar çok özgüldür. Elde belirgin bir antijenin bulunması halinde buna uyan antikorların araştırılması ya da elde belirgin bir antikorun bulunması halinde buna uyan antijenlerin araştırılması temeline dayalı olarak serolojik olaylar, mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları bilim dalının temel konularından birini oluştururlar.Mikrobiyolojide tanı yöntemleri konusunda yeniden ele alınacak olan bu sorun için şimdilik in vitro serolojik tepkimelerin iki a- maca yönelik olarak uygulanabildiğini belirtmek ile yetinilecektir.Bunlardan birincisi hastalık tanısıdır. Elimizde bilinen antijenlerin bulunması durumunda (mikroorganizma antijenleri) insan serumlarında bunlara karşı antikor bulunup bulunmadığının ve varsa miktarının araştırılması ile o kimsedeki hastalığın tanısı konusunda araştırma yapılabilir.

Serolojik tepkimelerin kullanıldığı ikinci amaç mikroorganizmaların ve antijenlerinin tanınmasıdır. Elimizde belirli antikorların bulunması ile mikroorganizmaların serolojik yöntemlerle incelenmesi ve antijen yapılarının ortaya konulması olanaklıdır. Bu yoldan gidilerek serolojik tepkimeler mikroorganizmaların tanınmasında geniş çapta uygulanmaktadır.Hasta kimselerden alman inceleme örneklerinde hastalık etkenlerine ait antijenlerin serolojik yöntemlerle ortaya konulması yöntemleri bugün gittikçe daha çok kullanılan ve yayılan yöntemler arasma girmiştir. Bu şekilde elde bulunan ve niteliği bizce bilinen antikorlar (bağışık serumlar) kullanılarak hastalık inceleme örneklerinde mikroorganizmalara ait antijenlerin ortaya konulmasının hastalık tanısı bakımından büyük değeri vardır.Değişik antijenler ve yöntemler kullanılarak her gün yeni yeni serolojik tepkime yöntemleri ortaya çıkarılmakta ve eskilerine katılmaktadır. Eskiden serolojik tepkimelerin çeşitlerine göre o tepkimelere katılan antikorların başka başka oldukları sanılmıştır.

Bu suretle presipitasyon için presipitin, aglütinasyon için aglütinin, hücrelerin kompleman aracılığı ile eritilmesinde lizin ve buna benzer ambo- septör, anti toksin, nötralizan antikorlar v.b. gibi ayrı ayrı antikorların bulunduğu kabul edilmişti.Zinser bunun tam aksine tüm serolojik tepkimelerin tek bir çeşit antikor tarafından oluşturulduğunu ve antijen ile ortamın gösterdiği ayrımlara göre ayrı serolojik olayların ortaya çıktığını ortaya atmıştır. Buna göre antijen suda erimiş ise antikorla birleşip presipi- tasyon, antijen hücrelere bağlı durumda ise antikorla birleşerek aglütinasyon eğer ayni anda ortamda kompleman var ise lizis v.b. gibi sonuçlar alınmaktadır.Bu gün antikorların immunoglobulin yapısında oldukları ve bunların da çeşitlleri bilinmektedir. Bu bilgilere uygun olarak bir antijene karşı çeşitli yapıda immunoglobulinlerin antikor olarak oluşabildikleri, bir serolojik tepkimede bu antikorların biri ya da bir kaçının birlikte rol alabilecekleri bilinmektedir. Örneğin presipitasyon- da daha çok İgG ve IgM bazen de îgA, aglutinasyonda İgM, îgG ve îgA (serum İgA ve salgılardaki İgA) değişik güçte bazen birer birer ya dabirkaçı bir arada etkili olabilirler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp