Şeker Hastalığı Nedir? Niçin Şeker Hastası Oluruz?

Şeker Hastalığı Nedir? Niçin Şeker Hastası Oluruz? : Çoğu kişi diyabeti “şeker hastalığı” olarak bilir. Oysa bu işin sadece bir yanıdır. Basitçe diyabet dediğimiz diabetes mellitus kan dolaşım sisteminde yüksek düzeyde glikoz (şeker) yapılanmasıyla görülen kronik bir hastalıktır. “Diyabet” sözcüğü Yunanca sifon (içinden sıvı akan ikiye bükülü bir tüp) ile “bal gibi tatlı” anlamına gelen Latince “mellitus” sözcüklerinin bileşimidir.
 
Bu isim hastalığı tam anlamıyla tanımlıyor: Sürekli susamak ve sık sık idrara çıkmak diyabete özgü belirtilerdir. Bu belirtiler pankreasınyetersiz insülin üretmesinden ya da vücut dokularının insülin etkisine direncinden—veya ikisinin bileşiminden—kaynaklanır. Bunun ne anlam ifade ettiğini anlamak için, vücudunuzdaki glikozun nereden geldiğini, ne için kullanıldığını ve insülin tarafından nasıl düzenlendiğini bilmek gerekir.

ŞEKER HASTALIĞI NEDİR? NİÇİN ŞEKER HASTASI OLURUZ?

Vücudumuzda midenin arka kısmında pankreas adında bir bez bulunur. Bu bez kan şekerini düzenleyen hormonlar salgılar. Bu hormonlardan biri insülindir. İnsülinin salgılanamaması ya da etkisiz kalması sonucu hücrenin enerjisini karşılamak gibi çok önemli bir görevi olan şeker(glukoz) hücreye giremez. Hücreye giremeyen bu şeker kanda birikir. Kanda normal bulunması gereken miktardan daha fazla bulunur. Bu da bütün hücrelere zarar verir. Çünkü fazla şeker vücutta zehir gibidir. Şeker hastalığı aileden gelen (kalıtsal) ve çevresel faktörlere bağlanmaktadır.

ŞEKER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Çok fazla su içme ve içme isteği,
İştahın açılması ve fazla yemek yeme,
Çok sık idrara çıkmak ve geceleri bunun için sık sık uyanmak,
Ciltte kuruma,
Sürekli halsizlik ve yorgunluk, çabuk yorulmak,
Yaraların geç iyileşmesi,
Bazen bulanık görmek gibi belirtileri vardır.

ŞEKER HASTALARINDA HANGİ HASTALIKLAR VEYA RAHATSIZLIKLAR GÖRÜLEBİLİR?

Şeker; kanda bulunduğundan ve kan da damar içinde dolaştığından damara zarar verir. Başta kalp, beyin, böbrek gibi hayati işlev gören organlarda olmak üzere, ayaklarda ve gözlerde tahribat ve sorun meydana getirir. Şeker(glukoz) miktarı çok arttığında idrarla şeker kaybı da fazla olur. Oluşan idrar miktarı artar.

Damarlarda hasar sonucu yeterli miktarda kan dokulara gidemezse kalp krizi, felç, böbrek hastalıkları, körlük, uzuvlarımızda gangren, görme bozukluğu riski artar. Ayrıca bu damarlardaki hasar sonucu damar tıkanıklığı, böbreklerdeki hasar sonucu da hipertansiyon meydana gelir.

Şeker(glukoz) kullanılamadığı için vücut, yağları ve proteinleri kullanmaya başlayacaktır. Bu yüzden hem kilo kaybı hem de vücutta asit fazlalığı ortaya çıkar, ve hasta, ölümle sonuçlanabilecek şeker komasına girebilir.

ŞEKER HASTALIĞININ ÇEŞİTLERİ NELERDİR? HEPİMİZ AYNI TİP ŞEKER HASTASI MI OLURUZ?

Genel olarak iki tip şeker hastalığı(diabet) vardır. Bu sınıflama nedenlerine ve başlangıç yaşına göre yapılır.

TİP 1 ŞEKER HASTALIĞI

Pankreasta insülin yapan beta hücreler hasarlanır ya da insülin yapımını engelleyecek hastalıklar ortaya çıkarsa tip 1 diabet ortaya çıkar. Başlaması çok zaman almaz. Genellikle birkaç gün ya da birkaç hafta içinde ortaya çıkar.

Önemli üç tane bulgusu mevcuttur:

Kandaki şeker(glukoz) miktarı artar,
Karaciğerde enerji ve kolesterol yapımı için yağ kullanımı artar,
Vücut proteinleri azalır
Özetle başlama yaşı 20’den küçüktür. İnsülin üretilemez veya az üretilir. Hasta zayıflar.

TİP 2 ŞEKER HASTALIĞI

Bu tip şeker hastalığında sorun, insülinin eksikliğinden ziyade insülinin etki gösterememesidir. İnsülinin bağlanma yerinde sorun vardır ya da bağlanma yeri sayısı azdır. Tip 1’e oranla çok daha fazla görülen bu hastalık yetişkinlerde görülür. Başlama yaşı genelde 40’tan büyüktür. Bu nedenle erişkin tipi diabet de denir. Hastaların çoğu şişmandır.

Ayrıca bazı hamileliklerde hormon salgısına bağlı olarak hamilelik (gestasyonel) diabeti ortaya çıkabilir. Hamilelik sona erince kan şekeri normal düzeyine iner, ama sonraki 10-20 yıl içinde tip 2 diabet oluşabilir.

KİMLERDE ŞEKER HASTALIĞI GÖRÜLME İHTİMALİ DAHA FAZLADIR?

Şeker hastalarının çoğunda erişkin tipi diabet (tip 2 diabet) görülür. Bu nedenle şeker hastalığı derken genellikle bunu kastediyoruz. Bu hastalığa yakalanmada risk oluşturan faktörler şunlardır:

Ailesinde şeker hastası olanlar,
Fazla kilolu insanlar (bunu beden kütle indeksi-BKİ- ile anlayabiliriz. (BKİ’si 25 in üzerinde olanlar risk altındadır),
Hızlı yemek yiyenler, çabuk acıkanlar,
Yüksek tansiyonu olanlar,
Kandaki yağ miktarı fazla olanlar,
Hareketsiz bir yaşam tarzı sürenler,
Yaş ilerledikçe hastalık riski artar.
Bütün bu faktörlerle birlikte yağları vücudun bel bölgesinde toplananlar (şişman olmasalar bile) bel çevresi erkekte 102 cm.’i kadında 88 cm.’i geçenler risk altındadır. Buna yakın değerlerde olanlar ise dikkat etmelidir.

ŞEKER HASTALIĞI TANISI NASIL KONULUR?

Tanı için idrar ve kanda çeşitli kimyasal testler yapılır.

İdrarda şeker bulunması: Sağlıklı bir kişide idrarla şeker kaybı farkedilemeyecek düzeyde iken şeker hastalarında bu miktar fazladır ve hastalığın şiddetine göre değişir.

Açlık kan şekeri düzeyi: Bu düzey normalde 126 mg/dl nin altında olmalıdır.Bunun üzerindeki değerler şeker hastalığında tanı konulması için önemlidir. Bununla birlikte günün herhangi bir zamanında yapılan şeker ölçümü 200 mg/dl nin üzerinde ise kişi şeker hastasıdır.

Glukoz tolerans testi (GTT): Bu test şeker hastalığı teşhisi konmasında çok önemlidir. Kişi aç iken vücut ağırlığının kg’ı başına 1 gr şeker(glukoz) verilir. Şeker hastası olmayan bir kişi için sonraki 2 saat içinde ortalama 90 mg/dl’den 120-140 mg/dl’ye kadar çıkar ve normalin altına döner. Fakat şeker hastası olan birinde zaten açlık kan şekeri 110 mg/dl nin üzerinde olduğundan bu test uygulandığında çok daha fazla artış gösterir, ve ancak 4-6 saat sonra düşer, ama ilk düzeyinin altına inmez.

Soluğun aseton kokması: Şeker hastalarının soluk verme sırasında nefesleri aseton şeklinde kokar. Çünkü aseton nefes verirken buharlaşır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp