Sahur İçin Tarifler

Sahur İçin Tarifler :

Ramazan ayında iftar ve sahur yemekleri insanların beslenme düzeyini etkileyebiliyor ve kilo aldırıyor.Bu sayfada sizlere sahur için yemek tarifleri ve iftar yemekleri tarifleri hakkında bilgiler sunuyoruz.

Kıymalı Börek


Malzemeler:
İç Harcı:


250-300gr kıyma
3 orta boy kuru soğan
yarım demet maydanoz
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı tuz

Kıymayı yağ ile tavaya koyup suyunu çekene kadar kavurun. Yemeklik doğradığınız kuru soğanı ekleyip soğanlar ölene kadar ağzı açık şekilde kavurmaya devam edin.
Soğanlar ölünce kalan malzemeleri ekleyip soğumaya bırakın.

Ayrıca:

4 yufka (misafiriniz kalabalıksa 5 yufka)

Şelame


malzemeler:

hamur için:


3 su bardağı un
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağından biraz az zeytinyağı
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
yarım paket kabartma tozu
bir miktar su (en fazla 1 çay bardağı)

iç malzemeleri:

200 gr beyaz peynir
bir miktar doğranmış maydanoz

farklı iç malzemesi:

5-6 patates, haşlanıp ezilmiş
1 tatlı kaşığı nane
tuz
karabiber

kızartmak için:

2 su bardağı ayçiçek veya mısırözü yağı

hazırlanması:
1. hamur için gereken malzemeleri karıştırın.

Milföylü Yufka Böreği


MİLFÖYLÜ YUFKA BÖREĞİ:
2 yufka
6 yaprak milföy hamuru
1 su b.soda
yarım su b.sıvıyağ
yarım su b.süt
1 yumurta

iç harcı için:
200 gr.mantar
1 kase ıspanak
1 soğan
100 gr. kaşar peyniri

HAZIRLANIŞI: İlk olarak iç harcı hazırlanır. bunun için mantarlar ve soğan doğranarak yüksek ateşte sotelenmeye alınır. yarı kıvamda pişince ıspanaklar ilave edilir.tuzu ve karabiberi ileve edilerek harç hazırlanır.Diğer taraftan 3 milföy hamuru çekilip esnetilerek yağlanmış tepsiye yayılır.

Kaymaklı Tost Böreği


Malzemeler :
8 yaprak milföy
1 kutu ton balığı
tane mısır
dereotu
taze soğan
kırmızı biber
tuz, karabiber
limon
zeytinyağı

Hazırlanışı : 8 yaprak milföyü küçük yuvarlak kalıplar kullanarak kesin.Yuvarlak milföyleri üst üste getirip fırın tepsisine dizin. Yuvarlakların dışında kalan milföyleri elinizle rulo yapıp fırın tepsisine dizin. Milföylerin üzerine yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış olan 180 derecelik fırında pişirin. Karıştırma kabına 1 kutu ton balığı alın. Üzerine tane mısır.

Yufkalı Kanepe


Malzemeler:
2 yufka
2 çorba k. susam
zeytinyağı

Üzeri için:
1 salatalık
1 domates
1 biber
2 sap taze soğan
1 çorba k. mayonez
2 çorba k. süzülmüş yoğurt
1 tutam taze fesleğen

Hazırlanışı: 1 adet yufkayı tezgaha serin. Üzerine zeytinyağı sürün.2.yufkayı üzerine yerleştirin.Tekrar zetintağı sürün ve iyice yayın. Her bir uçlarında kapatın.Yufkaları ters çevirin.Yufkaları elinizle iyice bastırın.Yufkaların üzerine yumurta akı sürün. Üzerine susamı serpin.

Mantarlı Sosisli Börek


Malzemeler:
3 yufka
400 gr.mantar
3 sosis
2 diş sarımsak
1 kabak
3 yeşil soğan
tuz,karabiber
sıvıyağ

Hazırlanışı: İç harcı için sıvıyağda doğranmış mantarları,sosisleri,sarımsakları soteleyin.Daha sonra üzerine rendelenmiş suyu hafifçe sıkılmışı kabakları ve doğranmış yeşil soğanları ekleyin. Bir iki dakika daha soteleyip tuz karabiber ekleyerek soğumaya bırakın. Yufkaların her birini sekiz üçgen parçaya kesin. İçlerine soğuyan harçtan koyarak paçanga böregi gibi sarın.

En çok hangi çorbaları öneriyorsunuz peki?Tarhana, mercimek, yayla çorbası... Çünkü bunlar besin değeri açısından çok daha zengin. 25 Eylül 2006 Pazartesi 13:54Oruç tutmak tabii ki sevap... Ama bir o kadar hem kendinize hem de sevenlerinize sevap işlemek istiyorsanız, iftar masasında tıka basa yemek yemeyin. Turp gibi olsanız bile bu uyarı geçerli...

Ramazan ayı, nefisle imtihan ayı... Bedenle ruhun mücadelesi... Tabii bundan da önemlisi, her şeyi ölçüsüyle yapma ayı... Zaten dinin kuralları da sağlıklı bir zihin ve sağlıklı bir beden için konulmamış mı? Yani son yıllarda moda olduğu gibi ‘oruçluyum’ diye işten iki saat kaytarmak, bütün gün siniri burnunda dolaşmak, iftar sofrasında kıtlıktan çıkmış gibi yemek ya da her gün beş yıldızlı otellerde şatafata dalmak, aslında Ramazan’ın ruhunu unutmak demek. Ramazan, biraz da yoksulun halinden zenginin anlaması için yok mu? En azından anne-babalarımızdan hep bunu duyduk. İşte öncelikle bunun için iftar sofrasından aç kalkmak, en az oruç tutmak kadar sevap. Her sevapta olduğu gibi temelinde doğruluk yatan... Bırakın ruhunuzu bir kenara, bedeninizi dinleseniz bile aynı sonuç çıkacak. Bol bol iftariyelik, üstüne iki tabak pastırmalı kuru fasulye, yanında bolca da tereyağlı pilav... Yetmedi bir de kaymaklı ekmek kadayıf... Nerede kaldı nefsin kontrolü, bırakın dinlememeye direndiğiniz bedenin isyanını... En hafifinden gazdan kıvranmak, mide ekşimesi, yorgunluk... Bu tümüyle sağlıklı bedenlerin ceremesi... Bir de sağlık sorununuz varsa, mesela yüksek tansiyon, mesela ülser, mesela kalp yetmezliği, saymakla bitmez... Diyabeti saymıyoruz bile, zira onlara baştan oruç farz değil. Farz değil derken, bile bile intihara kalkışmak olacağından...

Eğer ki bir rahatsızlığınız varsa kesinlikle doktorunuza danışmadan oruç tutmaya kalkmayın. Doktorun olurunu alıp, dediklerini kulak arkası etmek de yok. İlk sözümüz kalp hastalarına, hem de hayat kurtaracak bir reçete kadar önemli... Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloğu Dr. Gürsel Ateş, “Kalp yetmezliği çekenler, eğer doktor kontrolünde oruç tutmazlarsa, tedavilerinde dramatik şekilde bozulmalar gündeme gelebilir. Bunların önemli bir bölümü geri dönülmez hasarlar yaratabilir” diyor. Ve bir uyarıda bulunuyor; “Her kalp sorunu çekenin kendi bünyesine göre farklı bir kontrole ve önerilere ihtiyacı vardır. Çoğu tek bir hastalıkla boğuşmaz, kiminde kalbe ek olarak şeker, kiminde tansiyon vardır. Bu yüzden her birine terzi misali farklı uyarılar gerekir” diyor.

RAMAZAN’IN RUHUNA UYAN TEK REÇETE!

Unutmayın, en sağlıklı bünyede bile aç kaldıktan sonra tıka basa yemek ciddi bir risk oluşturabiliyor. Ve yukarıdaki önerilerin hepsi, tıpkı kalp sorunu yaşayanlar doktorun önerilerine nasıl harfiyen uyacaksa, hepimiz için geçerli. Bu reçete, Ramazan’ın ruhuna uyan da tek reçete!...

Doymak için mutlaka çorba için

Hatırlayacaksınız, dün Anadolu Sağlık Merkezi’nden Diyetisyen Hande Ongun “İftarınızı 3’e bölün” demiş ve Ramazan ayı boyunca sağlıklı sofraların nasıl olması gerektiğini anlatmıştı. Bugün sorularımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

* İftar sofrasında ille de çorba bulunmasını öneriyorsunuz. Neden?

Bir kere çorba yavaş yeniyor. Yani yeme süresi uzuyor ve dolayısıyla daha az yemek yediğiniz halde daha çabuk doygunluk hissi oluşuyor.

* Ama gözümüz doymuyor ki!

Ben mide açısından söylüyorum zaten... Ama çorbanın da çok sıcak içilmesini önermiyoruz. Ilık olmasında fayda var. Birdenbire boş mideye alıyorsunuz. Dolayısıyla çok rahatsız etmemesi gerekiyor.

* En çok hangi çorbaları öneriyorsunuz peki?

Tarhana, mercimek, yayla çorbası... Çünkü bunlar besin değeri açısından çok daha zengin..

* Ya hazır çorbalar?

Önermiyorum... Çünkü bu tip hazır gıdaların içinde sağlığa zararlı çokça katkı maddesi var.

AYRAN VE SÜT İÇİN

* Peki çaysızlığın yarattığı baş ağrısına karşı bir öneriniz var mı?

Maalesef yok. Çay kafein bağımlılığı yapıyor tabii... Önerim normal zamanda çayı azaltmanız.

* Haklısınız ama şu anda bir çare lazım...

Dediğim gibi yok. Çok kişide de sahurda çay içme alışkanlığı var. Ama hem uykuyu kaçırır, hem besin değeri yoktur. Çay yerine, meyve suyu, süt ve ayran içilmesini öneriyorum. Kafein bağımlılığının yerini tutmuyor ama bunlar içilirse hem uyku problemi çok olmaz, hem de besin değeri yüksek içecekler almış olursunuz.

* Son bir soru bizi tok tutacak gıdalar hangileri?

Sebze, meyve, kepekli ürünler ve urubaklagiller...

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp