Romatizma Tedavisinin Geleceği

Romatizma Tedavisinin Geleceği :

Hiç kuşku yok ki yeni romatizma tedavilerinin devreye girmesini bilim dünyası coşkuyla karşılayacaktır.

Günümüzde çoğu romatizma tipinin tedavisi esas olarak ağrının denetim altına alınmasını ve hasarın sınırlanmasını amaçlar.

Bir gün (çok uzak: bir gün olmayacağını umalım) hekimler romatizma tedavisi için yaptıklarımızı pek önem taşımayan geçici önlemler olarak: görebilirler. Bunun yerine osteoartritliler için rutin bir iş olarak: kıkırdak: üretme ve insanın kendi bağışıklık sistemini kullanarak: romatoit arteriti alt etmesini sağlama yoluna gidebilirler.

O zaman hedef daha gelişim sürecinde osteoartriti durdurmak ve zarar vermesine fırsat bırakmaksızın romatoit arteritin önünü kesmek olacaktır.

Şimdilik osteoartrit ilaçlan esas olarak ağrıyı kesmeye yöneliktir. Ama bilim adamlar kıkırdak: hasarını başlatan nedenleri araştırarak: hastalığı durdurmanın yollarını arıyorlar. Geleceğin osteoartrit tedavisinde büyük olasılıkla hasar görmüş kıkırdağı yenilemeye ağırlık verilecektir.

Romatoit arterit gibi bağışıklık temeline dayalı hastalıklar için hedef, bağışıklık sistemini ve nasıl yönlendirilebileceğini daha iyi öğrenmektir. Bağışıklık hücrelerimizde ortaya çıkan terslikler aslında polisiye filmlerin temel mantığıyla aynıdır:

Kötü adam mikroplarla mücadele ettiğini sanan bazı polis bağışıklık hücreleri, aslında tıpkı eklemler gibi vücudun normal vatandaşlarına da saldırır, Pek az "kötü polis" hücresinin verdiği tepki bu hastalıklarda görülen iltihaba yol açarken, şu anda kullanılmakta olan tedaviler bütün polis bağışıklık hücrelerini baskılar, yani "cezalandırır".

Bilim adamları vücudumuzdaki polis hücrelerin birbiriyle nasıl iletişim kurduğunu daha iyi anladıkça, kötü adam hücrelerine odaklanabilecek ve yalnız onları hedef alan tedaviler geliştirebileceklerdir.

Şimdi geleceğin romatizma tedavileri olmaya aday bazı yaklaşımlara bakalım.

Kıkırdak Onarımı Ve Değişikliği:

Bu kitabın önceki bölümlerinde belirtildiği gibi kıkırdak, yapı taşlarını yenileyen ve eskiyenleri temizleyen hücreleriyle ya-şayan bir dokudur. Osteoartrit vücudun yaptığından daha fazla kıkırdağın yıkıma uğramasına yol açar. Araştırmacılar şimdi bu süreci değiştirerek kıkırdağın hiç yıkıma uğramamasını sağlayacak ilaçlar üzerinde çalışmaktadır.

En umut verici yaklaşımlardan biri, eskisiyle değiştirmeye yarayacak yeni kıkırdak üretmektir. Bu yaklaşımda bir dizden alınan sağlıklı kıkırdak hücreleri kültür ortamında çoğaltılmakta ve daha sonra hasarlı dize yamanmaktadır.

Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) i996 'da, uyluk kemiğinin dizkapağına yakın ucunda hasar görmüş kıkırdağı yeniden üretme de carticel denen bir yöntemi güvenli bularak onaylamıştır.

Bu yöntem ABD 'de bazı tıp merkezlerinde uygulanmıştır; ama günümüzdeki kullanımı hemen hemen yalnız yaralanmaya bağlı küçük yırtılmaların onarılmasıyla sınırlıdır. Son derece pahalıya mal olan bu yöntemin ciddi romatizması olan hastalardaki sonuçlarını görmek için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Çalışmaları Süren Diğer Yaklaşımlar:

Genetik bir bağlantı. Osteoartritte diğer iltihaplı hastalıklar gibi güçlü bir kalıtsal bağlantının bulunmamasına rağmen, konuya ilişkin genetik araştırmalar sürmektedir. Çünkü hekimler bir grup kişide bozuk kıkırdak üretimine yol açan bir kolajen gen mutasyonu saptamışlardır.

Bu mutasyona uğramış geni taşıyan kişiler 20'li yaşlarının ilk yıllarında osteoartrite yakalanmakta ve böyle hastalarda alışılmış yaşlardan önce eklem nakli gereği doğmaktadır. İlgili geni araştıran bilim adamları, kıkırdak yıkımına ilişkin daha çok bilgi elde etmeyi umuyorlar.

Kıkırdak yıkımına katkısı olan genin belirlenmesinden sonra, bütün süreci anlamak ve bu süreci durdurmak ya da yavaşlatmak kolaylaşacaktır.

Elektrik ve manyetizma tedavisi. Zayıf manyetik alanların ya da düşük frekansh elektrik sinyallerinin osteoartritli eklemlere iyi geldiğini belki duymuşsunuzdur. Bu sinyaller kemikte ve kıkırdakta kendini yenileme sürecini kamçılayabilir ya da sadece ağrı hissini engelleyebilir.

Ama ortaya çıkan etkiler henüz tam anlaşılamamış ve yeterince belgelenememiş-tir. Manyetizma ya da elektrik tedavisi onaylanmış yaklaşımlar değildir. Geliştirilen yeni ilaçlar. Bu ilaçların kısaltılmış adı olan DMOAD, İngilizcede "hastalığın gidişini değiştirici osteoartrit ilacı" anlamına gelen Disease-Modifying Osteoarthritis Drugs kelimelerinin ilk harflerinden türetilmiştir. Grup içinde tetrasiklin, tiaprofenik asit ve heparinoitler gibi ilaçlar vardır.

DMOAD'lardan beklenen, kıkırdağa hasar veren enzimlerin salının asını durdurmaktır. İlaçlar hayvanlarda denenmektedir.

Bir başka ilaç grubu olan siklo oksijenaz-2 (COX) baskılayıcıları osteoartritten kaynaklanan iltihaplanmaya son vermektedir. NSAID'ler hemen hemen aynı yaran sağlar; ama aynı zamanda mideyi döşeyen katmanı korumakla görevli siklo-oksijenaz-I (COX )adlı enzimi de engeller. Sonuç olarak, işe yaradıkları takdirde yeni ilaçlar, NSAID 'lerden farklı olarak ;midenizi örselemeyecektir. Diklofenak ve misoprostolü birlikte içeren selekoksip ise henüz deneme aşamasındadır.

İltihap Düğümünü Çözme:

Yıkıcı iltihaplanmaya yol açan bir bağışıklık yanıtı olması nedeniyle, romatoit arterite yönelik tedavilerin çoğu bağışıklık sistemini denetim altına almaya dayanır. Hastalıklarla savaşmak ve yaralardan kurtulmak için bağışıklık sistemine ihtiyacımız vardır.

İltihaplı hastalıklar için başvurduğumuz tedavilerin hemen hepsi yararlı bağışıklık yanıtlarını da katlamaktadır. Olması gereken ise romatizma ilaçlarının yalnız istenmeyen iltihaplanmayı engellemesidir. Günümüzdeki araştırmaların amaçlarını yine polisiye film benzetmesiyle daha kolay anlayabiliriz.

Clint Eastwood'un ünlü Kirli Harry filmlerinin birinde, kahramanımız birkaç polisin "kanun benim" diyerek kötü adamlar kervanına katıldığını anlar. Hemen "gününü gösterme" yaklaşımıyla, iyi polislere hiçbir zarar vermeden kötü polislerin cezasını verir.

Geleceğin tıp bilim adamlar romatoit arterit mücadelesinde aynı yolu kullanarak, eklemlere yönelik saldırılarıyla romatoit arteritin gelişmesinden sorumlu "kötü polis" bağışıklık hücrelerini durduracaklardır. Böylece "iyi polis" bağışıklık hücreleri mikroplara karşı vücudu korumayı sürdürecektir. Şimdilik iyi-kötü diye ayırmadan bütün bağışıklık sistemini cezalandıran ilaçlara göre sağlanacak ilerleme açıkça görülmektedir.

Bağışıklık sisteminde farklı birçok hücrenin nasıl ayırt edileceğini çok daha iyi bilmek, hekimleri daha etkili tedavilere yöneltecektir. Polis merkezinde nasıl farklı yetki ve görevlerle çeşitli memurlar varsa, bağışıklık sisteminde de birden fazla hücre tipi bulunur.

İyi ve kötü polis aynının ötesinde, hücrelerden bazıları devriye gibi dolaşırken, bazıları da sağa sola emirler verir.

Böylesine karmaşık bir yapı içinde hücrelerin birbirleriyle nasıl iletişim kurduğu önemli bir konudur. Araştırmacılar çeşitli polis hücreleri arasında iletişim konusunda yeni yeni bilgiler edinmektedir. Farklı bağışıklık hücreleri sitokin denen kimyasal maddeleri kullanır. Bu maddeler az çok radyo sinyallerine benzer bir işlev görür. Bilim adamlar sitokinlerin işlevini öğrendikçe, kötü polis hücrelere "bozucu" sinyaller gönderen tedaviler gündeme girecek ve bu yaklaşım kuşkusuz romatizma mücadelesinin en parlak yıldızları arasına girecektir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp