Rekürrens Özellikleri Ve Tedavileri

Rekürrens Özellikleri Ve Tedavileri : En sık görülen rekürrens tipleri lokal rekürrens ve akciğerlere*hematojen yayılımdır. Hematojen yayılım olduğu zaman olguların çoğunda sadece akciğerleri tutmaları bu tümörlere özgü bir özelliktir. Akciğere metastazı olan hastaların çoğu, metastatik hastalığın erken döneminde, vücudun başka yerinde yayılım olmadan akciğer metastazlarına ikincil ölürler. Bu bulgu, akciğerlerin kapiller ağının diğer malign hücrelere göre sarkom hücrelerini daha etkin tuttuğu veya akciğer paranki- minin diğer organlara göre bu hücrelere daha fertil bir ortam sağladığını düşündürmektedir.Yukarıda sözü edilen rekürrens özellikleri portai sisteme drene olan abdominal sarkomlar için geçerli değildir. Bu tümörler karaciğere metastaz yapar, fakat özellikle abdominal leiomyosarkomlar daha sık görülen dökülme ve reimplantasyon veya belki de kapiller ve subperitoneal lenfatik ağ yoluyla bir organdan diğerine multipl odaklar halinde yayılırlar. Roswell Park kanser

Enstitüsünün deneyimleri intraperitoneal disséminé sarkomlarda özellikle Grade I ve II tümörlerde metastazektominin yararlı olduğunu düşündürmektedir.Lokal rekürrensler geniş eksizyon, eğer gerekirse ekstremite sarkomlarında ampu- tasyon ve radyasyon, intraarteriyel kemote- rapi veya sistemik kemoterapi gibi kombine yöntemlerle agresif olarak tedavi edilmelidir. Ancak lokal rekürrens tedavisinin en önemli kısmı tümörün cerrahi eksizyonudur.Akciğer metastazları, özellikle birkaç tane oldukları zaman ve uzak metastaz görülmeden önce hastalıksız dönem 12 ay veya daha fazla olduğunda rezeksiyon düşünülmelidir. Böyle tedavi edilen hastalarda %21 dolaylarında 5 yıllık yaşam oranları bildirilmiştir. Ancak lezyon sayısı arttıkça, hastalıksız dönem ve tümörün ikilenme zamanı kısaldıkça, bu oranlar önemli boyutlarda azalır. Akciğer metastazlarının bu şekilde tedavi edilmeleri sarkomların temel biyolojik tavırları ve sadece akciğerlere yayılma özelliklerine dayanır.Yumuşak doku sarkomlarında keıııotcra- pi, kombinasyon tedavisi olarak uygulanır.

Tek ajan olarak en iyi objektif cevap %28'e kadar çıkan oran ile Adriamycin kullanımına ikincildir. Bunu Ifosfamide, Dacarbazine (DTIC) ve Cis-Platinum takip eder. Geçmişte Cytoxan, Vincistine, Adriamycin ve DTIC kombinasyonu olan CYVADIC ile %50-60 oranında cevap alındığı bildirilmesine rağmen, daha sonraki çalışmalar bu oranın %30 dolaylarında olduğunu göstermiştir. Hatta bu çalışmalarda tam regresyon gösteren %10 hastanın yaklaşık yarısında relaps olduğu saptanmış ve sadece kemoterapi ile, disséminé sarkomda %5 ten daha fazla bir kür beklenmemesi gerektiği gösterilmiştir.Son zamanlarda Adriamycin ve Ifosfamide kombinasyonu ile %47 oranında objektif cevap elde edildiği bildirilmiştir.

Disséminé sarkomlu hastalarda birden çok tedavi yönteminin kombine edilmesi ile daha iyi sonuçlar alınabildiği bildirilmektedir. Kemoterapiye kısmen cevap veren hastalarda en uygun tedavi, cerrahi rezeksiyon gibi görünmektedir, böylece hastalar kemoterapiye tam cevap veren gruba sokulmuş olur.Az sayıda lezyon; örneğin

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp