Reflü İçin İlaç

Reflü İçin İlaç

Mukozası içinde bulunan pariyatal hücrelerin yapıp sekrete ettiği H+ nedeni ile belirgin derecede asittir. Mide mukozası üzerindeki mukus tabakası ile kendini korur. Ancak aynı asit yemek borusuna dönerse bu bölgede mukozanın kendini bundan korumasını sağlayacak bir mekanizma yoktur.

Hastalar asit ve enzimli mide içeriğinin yemek borusuna dönmesini, göğüs arkasında yanma olarak hisseder bazen de bunun boğaza ve boyuna yansıdığını ifade eder. Yanma ve baskı tarzında olan bu yakınmalar yemekten sonra artar ve saatlerce sürebilir.

Bazı olgularda bu şikâyetler hafta da 2 veya daha fazla olabilir. Bazen de yutarken gıdaların takılması, kanama, kilo kaybı da bu şikâyetlere eşlik edebilir. Bu problemlerin tamamı gastroözofajiyal reflü hastalığı olarak isimlendirilir.

Toplumda Sıklığı Ne Kadardır?

Toplumun beşte biri en az ayda bir kez yanmadan şikâyet edebilir. Bu hastaların beşte biride her gün bu semptomlardan şikâyetçidir. Bu olguların çoğunluğu yaşlılar ve hamilelerdir.

Gastroözofajiyal Reflü Hastalığının Sebepleri Nelerdir?

Giriş kısmında belirttiğimiz gibi, asitli ve tahriş edici mide içeriğinin özofagusa geri dönmesi ve mukoza ile uzun temas etmesi sonucu bu şikâyetler oluşur. Özofagus mukozasının asit ten kendini koruma özelliği yoktur. O halde tahriş edici mide içeriğinin geri dönüşü önlenmelidir. Bunun en önemli öğesi özofagusun alt ucunda bulunan musküler sfinkterin oluşturduğu valve' in normal çalışmamasıdır. Aşağı özofagus sfinkteri olarak bilinen bu yapının görevi mide içeriğinin özofagusa dönüşünü önlemektir.

GÖR hastalığında en sık bulunan bulgu bu sfinkterin gevşekliğidir. Hiatal hernia gibi anatomik bozuklar de reflü oluşunu kolaylaştıran faktörlerdir. Reflü olan hastalarda bazen hiç bir şikâyet olmaz. Ancak reflünün şiddetine göre hastayı çok fazla rahatsız edebilir. Eğer sadece yemek borusuna kaçış varsa, göğüste yanma, sindirim bozukluğu, hıçkırık ve bazen yalancı kalp ağrısı gibi şikâyetler yapar. Eğer asit salgısı boğaza kadar yükseliyorsa boğazda gıcık hissi, yabancı cisim hissi, kronik öksürük, ses kısıklığı gibi şikâyetler yapar. Gıcık hissinden dolayı hastalarda sürekli boğazı temizleme refleksi oluşabilir.

Boğazla ilgili şikâyetler olduğu zaman mutlaka yemek borusu ve mide ile şikayetlerinde beraber olması şart değildir. Reflü sadece KBB ile ilgili şikâyetlerle kendini gösterebilir. Çünkü yutak ve gırtlak asit salgısına yemek borusundan daha hassastır.

Muayenede Ne Görülür?

Laringofaringeal reflüsü olan hastaların muayenesinde çok tipik bulgular görülmez. En dikkat çeken bulgu ses tellerinin arka kısmında kızarıklık ve tahriştir. Bunun dışında başka bulgu görülemeyebilir.

Nasıl Teşhis Konur?

Reflü hastalığının teşhisinde en önemli faktör hastanın bize anlattıklarıdır. Hastanın şikâyetlerine göre reflü olabileceği düşünülür. Muayenede ses tellerinde özellikle arka tarafta kızarıklık ve tahriş olması reflü teşhisini kuvvetlendirir.

Reflüyü ispatlamak için bazı testler yapılabilir:

Yemek Borusunda 24 Saatlik Asit (pH) Tayini:

Burundan sokulan bir tüple yemek borusundaki asit tayini yapılır.

Endoskopik Muayene:

Ağızdan girilerek yemek borusu ve mide muayenesi yapılarak fazla asitin verdiği zararlar araştırılır.

İlaçlı Film Çekilmesi:

Hastaya ilaç yutturularak film çekilir ve yemek borusu ya da midedeki yapısal anormallikler (mide fıtığı gibi) tespit edilir. Teşhis için genellikle hastanın şikayetleri ve muayene ile yetinilir. Laboratuar tetkiklerine her zaman başvurulmaz

Nasıl Tedavi Edilir?

Reflü tedavisinde 3 seçenek vardır: Hastanın dikkat etmesi gerekenler, ilaç tedavisi ve ameliyat. Reflü hastalığı olan hastaların dikkat etmesi gerekenler şunlardır:

  • Sırt üstü yatmamak veya baş normalden daha yukarıda olacak şekilde yatmak.
  • Mideyi çok dolduracak kadar yememek.
  • Yatmadan önceki 3 saat içerisinde çay, kahve,alkol, kolalı içecekler ve çikolata gibi besinleri almamak.
  • Sigarayı bırakmak.
  • Yemek yiyip hemen yatmamak.
  • Fazla kiloları vermek.
  • Mide asidini arttıran ilaçları almamak (özellikle aspirin ve bazı ağrı kesici ilaçlar).
  • Dar pantolon veya etek giymemek.
  • Boğazda gıcık hissedildiğinde sürekli temizlemeye çalışmamak, su içerek veya yutkunarak gidermeye çalışmak.

Reflü hastalığında asit salgısını azaltan veya asidin zarar vermesini önleyecek ilaçlar kullanılır. En çok kullanılan ilaçlar asit pompası inhibitörü adı verilen ilaçlardır. Bu ilaçlar en az 6 hafta hatta bazen aylarca kullanılırlar.

Doktorunuz bu ilaçların dozunu ve süresini size göre ayarlayacaktır. Reflü için bazen ameliyatlar da yapılır. Bu en çok mide fıtığı için uygulanır. Bazen de ilaçlarla sonuç alınamadığı zaman mide ile yemek borusu arasındaki kası kuvvetlendirmek için ameliyat uygulanır.

Bu tavsiyeler, genel bilgilerdir. Fakat unutmayınız ki, özel rahatsızlığınız için en iyi tavsiye, şikâyetlerinizi dinleyen ve sizi muayene eden doktorunuzun tavsiyesidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp