Raşitizm Belirtileri

Raşitizm Belirtileri : Raşitizmin belirtileri üçüncü aydan ön­ce belirgin hale gelmez. Çocuğun gür­büz bir görünümü olabilir; iştahla yer ama çok huzursuzdur, sık sık ağlar ve geceleri rahat bir biçimde uyumaz. Cil­di çok hassastır ve üstüne parmakla ha­fifçe basıldığında kırmızı çizgiler orta­ya çıkar. Baş özellikle beslenme sıra­sında ve uykuda çok terler. Baş eller arasına alınıp hafifçe bastırıldığında, esnek ve dirençsiz bir masa tenisi topu­na dokunuyormuş gibi hissedilir; orta­ya çıkan bu erken belirtiye kraniyota- bes (kafatası kemik dokusunun anormal biçimde yumuşaması) denir. Başın, özellikle yastıkla teması olan bölümle­rinin sürekli terlemesi nedeniyle saçlardökülür ve küçük bir saçsız alan ortaya çıkar. Göğüs kafesindeki lezyonlar ise daha geç görünür hale gelir.

Kaburga, göğüs kemiği ve omurlardan oluşan göğüs kafesi, çan biçimini alır. Pectuscorinatus (kuş göğsü) olarak bilinen bozukluk göğüs kafesinin üst kısmının kenarlarından bastırılması sonucu gö­ğüs kemiğinin dışarı fırlaması ve uçlan serbest olan 11. ve 12. kaburgalann ba­ğırsak kıvrımları tarafından dışan ve yukarı itilmesinden kaynaklanır. Gaz ile dolu bağırsak kıvnmlan kamı şiş ve hacimli bir hale getirir ve göğüs kafesi­nin alt kısmına huni görünümü verir. Göğüs kemiğinin her iki kenarında par­makla hissedilebilen küçük çıkıntılar vardır; bunlar kaburgaİann ön uçlann- daki kıkırdakdokunun büyümesi sonu­cu oluşmuştur. Kas direnci az olduğun­dan çocuk oturduğunda bel kemiği öne eğilir ve kamburumsu bir eğrilik olu­şur.

Raşitizmin en son belirtileri kol ve bacaklarda ortaya çıkar: 11-12. aya doğru, el ve ayak bileklerinde bileziğe benzeyen düğümler oluşur; bunlar uzun kemiklerin uçlarının (epifiz) kü­çük bir kürek biçiminde genişlemesin­den kaynaklanır.Raşitik süreç, uygun bir tedavi ile durdurulmazsa, çocuk hareket etmeye ve yürümeye başladığında, zayıf ve güçsüz olan bu kemikler eğrilir ve hat­ta ufak bir darbe sonucu kırılabilir. Bü­tün bu belirtiler, daha önemsiz öteki bazı işaretlerle birlikte çocuğa raşitik tiplere (habitus rachiticus) özgü bir gö­rünüm kazandırır. Küçük hastalar so­luktur; yaşıtlarına göre daha geç yürür, çok çabuk yorulur, sık sık soğuk algın­lığı ve gribe yakalanırlar.

Göğüsteki bi­çim bozukluğu nedeniyle soluk alıp vermeleri zorlaşır ve buna bağlı olarak akciğer hastalıklarını (bronş-akciğer il­tihabı, bronşit) daha ağır yaşarlar. Ço­cuğun çok çabuk hasta olmasıyla pani­ğe kapılan anneler, özellikle kışın, ço­cuğu olabildiğince evde tutar, güneşli günlerde bile dışarı çıkarmazlar. Böy­lece zaten zayıf olan morötesi ışınlar hiçbir biçimde cilde ulaşmaz ve D vita­mininin bireşimi sağlanamaz. Sonuçta kısır bir döngü oluşur: Raşitizmin teda­visi için D vitamini gereklidir, ama hastalık çocuğu "kırılgan" hale getire­rek açık havaya çıkmasını, yani D vita­minini etkin hale getiren güneş ışığın­dan yararlanmasını engeller.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp