Rahimde Ur Ameliyatı

Rahimde Ur Ameliyatı :

Rahim duvarının pek çok myomlar tarafından patates çuvalı gibi büyümesi durumuna "Uterin myomatosis", rahmi toplu olarak büyüten myoma "Kugel myom" adı verilir.

Bazı durumlarda ise rahim içinden köken alan saplı myom vajina içine kadar uzanabilir; bu myoma da "vajene doğmuş myom" adı verilmektedir.

Büyüklükleri toplu iğne başından karpuz büyüklüğüne kadar değişkenlik gösterir. Myoma uteri, kadın pelvisinde en sık görülen tümördür.

Myomun kansere dönüşmesi olasılığı çok çok azdır !

Evet.. Myomların iyi yanı hemen her zaman iyi huylu olması ve kansere dönme olasılığının ihmal edilebilecek kadar düşük olmasıdır. Hastaların %75'i kendisinde myom olduğundan dahi habersizdir.

Kötü yanı ise her 4 kadından birinde ortaya çıkmasıdır (% 25 görülme sıklığı). Büyüklüklerinin çok değişken olması nedeni ile bu oranın aslında gerçeği yansıtmadığı, dikkatli bir inceleme yapılacak olursa myom görülme sıklığının % 80' den daha fazla bulunacağı ileri sürülmektedir.

Tek bir tane olabileceği gibi sayılamayacak kadar çok da olabilir.

Her bir miyom kitlesine "miyom nüvesi" adı verilir. Genelde birden fazla sayıda olma eğilimindedir.

Miyomlar sıklıkla 30-40 yaşlar arasında ortaya çıkar ve hormon tedavisi almayanlarda menopoz sonrası küçülür. Ergenlik öncesi görülmesi ise son derece nadirdir.

Miyomlar genelde birden fazla sayıdadır. Bazen ise tek bir myom nüvesi belirgin derecede büyüyebilir ve çok büyük boyutlara ulaşabilir.

Bu gibi hastalarda da büyük olasılıkla bir kaç milimetrelik bile olsa başka myom nüveleri de mevcuttur.

Miyomlar rahimde büyümeye neden olurlar.

Myomlu bir rahmin büyüklüğü ifade edilirken gebelik cesameti tanımı kullanılır.

Gebelik sırasında hangi haftada rahimin ne kadar büyüdüğü bilindiği için myomlu bir rahimin muayenesinde de bu bilgiden yararlanılır ve rahim büyüklüğü örneğin 6 haftalık ya da 8 haftalık gebelik cesametinde şeklinde tanımlanır.

Rahim (Uterus) Anatomisi

Uterusun (rahim) kalın duvarı üç tabakadan oluşur. Bunlardan en içte olanı "endometrium" adını alır, adet siklusu boyunca değişimler gösterir ve eğer gebelik olmaz ise dökülerek adet kanaması ile birlikte atılır.

Ortadaki kas tabakasına "myometrium" denir. Uterusun en kalın tabakasıdır ve istemsiz çalışan düz kaslardan oluşur.

Bu kaslar adet kanaması esnasında rahim içinde biriken kanı, doğum esnasında ise bebek ve plasentayı rahim dışına atmak için kasılır.

Uterusu dışarıdan çevreleyen zar tabakasına ise "seroza" ismi verilir.

Bu tabaka rahmi diğer organlardan ayırır ve yerinde tutunabilmesi için destek bağları oluşturur.

Gebe olmayan bir kadının rahminin büyüklüğü kişinin yaşı ve geçirmiş olduğu gebelik sayısına göre değişkenlik gösterir.

Ortalama ağırlığı 50-80 gram arasındadır. 9. ayını doldurmuş bir gebede ise ağırlığı yaklaşık 20 kat artarak 1000 grama kadar çıkar. Doğumdan yaklaşık 6 hafta sonra ise eski konumuna döner.

Vücudumuzda başka hiçbir organımız bu kadar büyüyüp, sonra da kendiliğinden küçülme yeteneğine sahip değildir!.

Miyomlar Nasıl Oluşur?

Myomlar rahmin "myometrium" tabakasını oluşturan düz kaslardan köken alan iyi huylu tümörlerdir.

Sadece kas hücresi içermezler. Aslında myom daha gerçekçi bir tanımla bağ dokusu tarafından bir arada tutulan düz kas hücreleridir.

Birinci derece yakınlarında myom olan kişilerde ve siyah ırkta, myom görülme sıklığı daha fazladır.

Miyomların Nedenleri Nelerdir?

En sık görülen pelvik kitle olmasına rağmen hiç kimse myomların neden ve nasıl ortaya çıktığına açıklayamamıştır.

Bazı kadınlarda hiç görülmez iken bazı kadınlarda sürekli yeni myomların çıkma nedeni de belirsizdir.

Nedenleri tam olarak bilinmese de pek çok hekim bu kitlelerin kadınlık hormonu olan östrojen etkisi ile geliştiğine inanırken azımsanamayacak sayıda başka bir grupta östrojen ile ilgili olmadığını düşünmektedir.

Myom ve östrojen hakkında bilinen gerçekleri şöyle sıralayabiliriz:

Henüz östrojenin fazlaca salgılanmadığı ergenlik öncesinde görülmezler.

Yüksek doz östrojen içeren doğum kontrol hapları gibi ilaçların etkisi ile büyürler.

Ancak bu etki günümüzde kullanılan düşük doz doğum kontrol haplarıyla gelişmez.

Vücudun fazla miktarda östrojen ürettiği gebelik esnasında bazen hızlı bir büyüme gösterirler.

Östrojenin azaldığı ve hatta tamamen yok olduğu menopoz sonrası dönemde küçülürler.

Menopoz sonrası yeni myom çıkması son derece nadirdir.

Myomlar yüksek düzeyde östrojen bulunduran kadınlarda gelişse de laboratuar bulguları myomu olan kadınların bir çoğunda östrojen düzeylerinin normal olduğunu göstermektedir.

Bu nedenle myom gelişiminde büyük olasılıkla östrojen tek sorumlu değildir.

Bazı yazarlar, östrojen düzeylerinin çok yükseldiği gebelik esnasında bu kitlelerin büyümesini bu hormona değil, gebelikteki rahme giden kan akımının büyük oranda artması sonucuna bağlanmaktadırlar.

Bazı çalışmacılar da diğer bir kadınlık hormonu olan progesteron'un da myom gelişiminde rolü olduğunu ileri sürmektedirler.

Yapılan bazı klinik deneylerden elde edilen sonuçlar progesteron ile tedavi edilmiş kadınlardan çıkartılan myomlarda daha fazla sayıda hücre bulunduğunu ve bazı hastalarda progesteronu bloke eden ilaçlar kullanıldığında myomların küçüldüğünü göstermektedir. Bu bulgulara rağmen myom ile progesteron arasındaki ilişki açık değildir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp