Psikolojik Sorunlarda Psikoterapi (ruhsal Tedavi)

Psikolojik Sorunlarda Psikoterapi (ruhsal Tedavi) : Psikoterapi yöntemleri, kişinin kaygısının azaltılmasını, dengesini ve topluma uyum sağlamasının kolaylaştırılmasını amaçlar. Ama ortak bir amaç çevresinde birleşmiş bu yöntemler farklı teknikler kullanılarak uygulanır.

Uygulama süresi de yöntemden yönteme değişir. Bu bölümde özellikle grup psikoterapileri incelenecektir.Psikanaliz alanındaki gelişmelere koşut olarak yeni ve daha hızlı psikoterapi yöntemleri uygulanmaya başlamıştır. Psikanaliz dışındaki psikoterapi yöntemlerinde ruhsal hastalıkları kalıtıma ya da erken çocukluk döneminde ortaya çıkmış çatışmalara bağlayan psikanalizde olduğu gibi hastanın çocukluk döneminin araştırılması zorunlu değildir.

Bu yönüyle kısa ve uzun süreli, bireysel ya da gruplara yönelik psikanaliz yöntemlerinden ayrılırlar. Bu psikoterapi yöntemlerinin amaçlan, kullandığı araçlar ve her şeyden önemlisi terapinin maliyeti ve uygulama süresi dikkate alındığında, psikanalizin ulaşılabildiğinden çok daha geniş bir kitleye ulaşabilmesi bu yöntemleri klasik psikanalizden farklı kılar.

Bu tip tedaviler genellikle daha kı- nlgan, daha içedönük ve benlikleri daha zayıf hastalara uygulanır. Psikanalize başvurmanın uygun olmadığı birçok hasta da psikanalize seçenek oluşturan bu psikoterapilerden yararlanabilir. Örneğin saplantılı nevrozu bulunanlarda ve sınır olgularda, psikanaliz hastanın kişiliğine yabancılaşmasına ve belirgin psikoz krizlerine yol açabileceğinden, bu hastalarda alternatif psikoterapi yöntemlerine başvurulmalıdır. Psikoterapi- nin amaçlan ve hedefleri psikanalizden daha belirgindir. Çünkü psikoterapi temelde hastalığın klinik belirtilerine yönelik bir tedavi biçimidir.

Bir başka deyişle psikanaliz gibi kişiliğin kökten değişimini hedeflemez. Tam tersine hastalığın belirtilerini ve bunlara yol açan ça- tışmalan ortadan kaldırmayı, böylece kaygıyı azaltmayı ve daha iyi bir toplumsal uyumu amaçlar. Buna ulaşmak için şu teknikler kullanılır:

• Psikoterapi uygulaması hastadaki duygusal çatışmalar ya da belirtiler üzerinde durur, derin çatışmalara yönelmez.

• Psikoterapinin, bir nevrozun ve öncekigelişim evrelerine inen çatışmaların ortaya çıkmasına yol açmaması gereklidir. Yoksa bunları da çözümleme gereği ortaya çıkar.

• Kişinin savunma mekanizmalarının incelenmesi ve çoğu durumda güçlendirilmesi psikoterapinin amaçları arasındadır. Bu, klasik psikanalitik tedavide yapılmayan bir uygulamadır.Bütün bunlardan, psikoterapinin amaç ve uygulama yönünden psikanalizden farklı olduğu anlaşılır. Psikoterapi seanslarının sıklığı ve süresi olguya göre önemli ölçüde değişir. Genelde iki-üç yılı geçmeyen bir süre boyunca haftada bir ya da en fazla üç seans yapılır.

Terapist, psikanalizde olduğu gibi, "ayna" işlevi görmez; çok daha etkin ve yoğun bir katılım gösterir. Psikanalitik kökenli "serbest çağnşım"lara tartışma ve kişiler arası ilişki eşlik eder. Psikanalitik tedavinin bir öğesi olan "divan" psikoterapide kullanılmaz; terapist ile hasta yüz yüze konuşur. Böylece divanda yatmaya bağlı gevşeme ve buna bağlı olarak içe dönme eğilimi önlenmiş olur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp