Protein Hakkında Kısaca Bilgi

Protein Hakkında Kısaca Bilgi : Protein, obezite ameliyatlarından sonraki beslenmenin en önemli besinidir. Tok hissetmek için protein düzeyi yüksek gıdalar öncelikle yenmelidir. En iyi protein kaynakları yumurta, kümes hayvanları, et, balık, peynir ve süt iken, göz önüne alınacak diğer proteinler fasulye, mercimek ve soya ürünleridir.Sığır, koyun ve dana eti gibi kırmızı etleri ameliyat sonrası hastaların sindirmesi özellikle güç olabilir, bunun için yumuşak gıdalar seçmelisiniz. 
 
Bazı obezite cerrahisi beslenme programları, protein takviyelerinin düzenli olarak alınmasını teşvik etmektedir; ancak beslenmenize protein takviyesi eklemenizi gerektiren özel bir durumunuz yoksa her zaman için en iyi seçiminiz, geleneksel gıdalar olmalıdır. 
 
Önerilen ameliyat sonrası uzun vadeli protein alımı, günlük 60-90 gramdır.Ekmek ürünleri, pirinç ve makarna gibi nişastalar, obez olan pek çok hastada gıda alimim tetiklediği için, birçok obezite cerrahisi beslenme programı tarafından alımları sınırlandırılmaktadır. Karbonhidratlar vücudunuzun temel yakıtkaynağı oldukları halde aynı zamanda meyva ve sebzelerde de bulunur. Ne yazık ki hastaların pek çoğu ameliyat öncesi beslenmesinde meyva ve sebze alimim kısıtlamakta, artık çok daha önemli bir hale gelen dengeli beslenme önerilerini bilinçli bir şekilde düşünmemektedir. 
 
Her öğün en az bir meyva ya da sebze veya belki de her birinden bir porsiyon içermelidir.Ekmek ürünleri, pirinç ve makarna gibi nişastalar da aynı zamanda karbonhidrattır. Bu gıdaları beslenme diyetinize katmaya karar verirseniz tam tahıl ekmeği, esmer pirinç ve tam tahıl/yüksek proteinli makarnayı tercih etmelisiniz.

Süt Grubu

Başta yetişkin kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere tüm yaş gruplarının bu grubu her gün tüketmesi gerekir.
Bu grupta yer alan besinler:
Süt ve yerine geçen besinler; yoğurt, peynir ve süttozu gibi sütten yapılan besinler

İçerdiği Önemli Besinler :
Protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini (riboflavin) ve vitamin B12 olmak üzere birçok besin öğesinin önemli kaynağıdır.

Başlıca Görevleri:
Kalsiyumdan zengin olan bu grup kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol oynar.
Her gün yetişkin bireylerin günlük 2 porsiyon, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon süt ve yerine geçen besinleri tüketmeleri gerekir. Bir orta boy su bardağı (200 cc) süt veya yoğurt ile iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir bir porsiyondur.
Yağsız veya yağı azaltılmış süt, yoğurt ve tuzu az peyniri tercih edin.
Çiğ süt ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri besinler insanlarda brusella hastalığına neden olur. Bu nedenle sokakta satılan kaynağı bilinmeyen sütleri tüketmeyin.

Pastörize edilmiş veya UHT (uzu ömürlü süt) sütleri tercih edin. Kaynağını bilmediğiniz ve tanımadığınız kişilerin sattığı sokak sütlerini satın almayın.
Sütün az kaynatılması sütte bulunan mikropların tamamını öldürmez. Sütün çok kaynatılması ise vitamin kaybına neden olur. Sütü kaynama noktasına geldikten sonra en az 5 dk. kaynatmak hijyenik yönden yararlı olabilir.

Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden olur. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamindir. Bu nedenle yoğurdun yeşilimsi suyu atılmamalı, değerlendirilmelidir. Ekmek mayalandırma, bisküvi ve pasta ile çorba yapımında kullanılmalıdır.
Satın alınan plastik yoğurt kapları, daha sonra yiyecek saklama amacı ile kullanılmamalıdır.
Sütlü tatlı pişirildikten sonra ocaktan alınırken şekeri eklenmelidir. Pişirilme sırasında eklenen şeker ile sütün proteini birleşince protein kaybı oluşur.
Tarhana yoğurt, un veya yarmadan yapılan geleneksel bir besinimizdir. Beslenmemizde önemli yeri vardır. Ancak kurutulma işlemi hava akımı olan ve gölge bir yerde, üstü ince temiz bir bezle örtülerek yapılmalı, güneş altında kurutulmamalıdır. Aksi halde önemli vitamin kayıpları oluşur.
İshal tedavisinde yoğurt yenmesi ve tuzlu ayran içilmesi yaşam kurtarır.

ET-YUMURTA-KURUBAKLAGİL GRUBU

Bu grupta yer alan besinler:
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler bulunur. Ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar da bu grupta yer alır.

İçerdiği Önemli Besinler :
Protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B6, B12, B1 ve A vitamini, posa (kurubaklagiller) içerir.

Başlıca Görevleri:
Hücre yenilenmesi, doku onarımı ve görme işlevinde görev alan besin öğelerini sağlarlar.
Kan yapımında görevli en önemli besin öğeleri bu grup tarafından sağlanır.
Sinir, sindirim sistemi ve deri sağlığında görev alan besin öğeleri en çok bu grupta bulunur.
Hastalıklara karşı direnç kazanılmasında rolü olan en önemli besin grubudur.

ETLER

Etler iyi kalite protein kaynağıdır. Özellikle protein gereksiniminin arttığı, hızlı büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk dönemlerinde diyette mutlaka yer alması gerekir.Günlük 2-3 köfte kadar et-tavuk-balık-hindi tüketilmelidir.
Etin kendisi protein içerdiği için suyundan ziyade kendisi yenilmelidir.
Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için koroner arter hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi hastalığı olanlar diyetisyen kontrolünde yağsız kırmızı et ve derisiz beyaz eti (tavuk, hindi) ve balık etini tercih etmelidirler.
Omega–3 (n-3) içeriği yüksek olduğu için sağlıklı beslenme için haftada en az 2 kez balık yenilmelidir.
Salam, sosis gibi et ürünlerini tüketirken yanında mutlaka C, E vitamininden zengin bir besine yer verilmelidir. Bu besinlerin yağ oranı yüksek olduğundan sınırlı tüketilmelidir.

Veteriner kontrolünden geçmiş etler tüketilmelidir. Kaçak kesilmiş etler hastalık etkenlerini taşıyabilir, iyice pişirildikten sonra tüketilmelidir.
Pişirmede haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmadan kaçınılmalıdır. Et konan yemeğe yağ eklememelidir.
Etler ızgara edilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır, aksi halde kanser yapıcı maddeler oluşur. Aynı nedenle etler çok yüksek sıcaklıkta, uzun süre pişirilmemelidir.
Güvenilir yerlerden satın alınmalı; hemen tüketilmeyecekse soğukta veya dondurucuda saklanmalıdır.

YUMURTA

Protein kalitesi yüksek olduğu için bebek ve çocuklar tarafından her gün bir adet tüketilmesi yararlıdır.
Diyette protein miktarının kısıtlandığı böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi hastalıklarda yumurta örnek protein içeriği nedeni ile önemli bir protein kaynağıdır.
Yumurtaya kabuklarından kolaylıkla mikroorganizmalar geçtiği için özellikle akının iyi pişirilerek tüketilmesi gerekir.
Pişmemiş (çiğ) yumurta tüketilmemelidir.
Kalp-damar hastaları haftada 1-2 kez yumurta yiyebilirler.
Et yemeyenler et seçeneği olarak yumurta yiyebilirler. Bir adet yumurta, besin değeri açısından yumurta büyüklüğündeki ete eşittir.
Yumurta sebzelerle ve tahıllarla birlikte yenirse, kan kolesterolüne olumsuz etkisi olmaz.
Yumurtanın içindeki lesitin beyin işlevlerinin düzenli olmasında yardımcı olur.
Satın alırken üzeri temiz, çatlağı ve kırığı olmayan yumurtalar seçilmeli, buzdolabında yıkanmadan saklanmalıdır.
Yumurta bayatsa ve uzun süre pişirilirse sarısının etrafında yeşil renkte demirsülfür halkası oluşur. Bu nedenle taze yumurta tüketilmeli ve haşlama süresi katı yumurta için su kaynamaya başladıktan sonra 8 dakika ile sınırlandırılmalıdır.

KURUBAKLAGİLLER

Posa içeriklerinin yüksek olması ve yağ içeriklerinin düşük olması nedeniyle özellikle kalp-damar ve diyabet hastalarının diyetinde sıklıkla yer almalıdır
Özellikle kuru baklagillerin haftada 2-3 kez tüketilmesi önerilmektedir.
Protein kalitesini arttırmak için tahıllarla birlikte tüketilmelidir.
Islatma ve iyi pişirme ile gaz yapıcı etkileri en aza indirilebilir. Kesinlikle pişirme suları dökülmemelidir.
Bileşimindeki minerallerin yararlılığı açısından C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir.

YAĞLI TOHUMLAR

Yağlı tohumlar; B grubu vitaminleri, mineraller, yağ ve proteinden zen­gin olan besinlerdir. Ancak yağlı tohumlar diğer besinlere göre daha fazla yağ içerdiklerinden tüketim miktarlarına dikkat edilmelidir. Özellikle çocukların ve ağır işte çalışanların diyetinde yer verilmesi yarar vardır.
Yeterli ve dengeli beslenmede günlük miktar fındıkta 15-20 adet (30 gr) veya cevizde 5-6 adet (30gr) olmalıdır.
Evde saklarken kabuklu ve kabukları ayrılmış olanlar bir arada tutulmamalı, nemsiz ve serin ortamda saklanmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp