Narkolepsi Uyuma Hastalığı

Narkolepsi Uyuma Hastalığı :

İnsanın gün içinde çok kolay uykuya girmesine yol açan ve hipersomnianın bir türü olan bu hastalık, REM evresini kontrol eden merkezlerdeki sorunlardan kaynaklanıyor. Bu kişiler gün içinde çok hızlı bir şekilde REM uykusuna dalıp rüya görmeye başlayabiliyorlar. Oturdukları yerde, ayakta ya da araba kullanırken rüya görüyorlar. Bu durum çok ciddi sosyal ve yaşamsal sorunlara yol açıyor. Narkolepsi hastalığı olanların gün içinde uyanıkken bile kasları aniden REM uykusundaki gibi gevşeyebiliyor. Tüm kasların bu ani ve geçici felç durumuna “katapleksi” deniliyor. Oldukça tehlikeli olan bu durum, gülmek, üzülmek gibi herhangi bir duygusal anda ya da yürürken olabiliyor.

Narkolepsinin diğer bir bulgusuysa uyurken görülen rüyalara benzer halusinasyon görülmesi. Gün içinde çok kısa süreli dalmalarda bile bu kişiler rüya görebiliyor. Uyku felci denen durum da bir narkolepsi belirtisi. Kişi, uyandığında tüm vücudunu felç olmuş gibi hissediyor. Nefes alıp verme devam ediyor ve gözler oynayabiliyor. Kısa süren bu durum kişiye ölecekmiş hissi veriyor. Narkolepsi hastaları, gün içinde sık sık uykuya daldıkları için gece uykuları düzensizleşiyor. Bu kişilerde görülen diğer bir belirtiyse otomatik hareketlerin sıklığı. İnsanlar gün içinde bazı hareketleri düşünmeden, yalnızca bir alışkanlık olarak yapabiliyorlar. Örneğin, iş çıkışında bir konu üzerinde düşünürken hiç farketmeden arabanızın olduğu yöne gitmek, elinizdeki sütün kalan kısmını hiç düşünmeden buzdolabına koymak gibi hareketler, otomatik olarak yapılıyor. Bu tip davranışlar, narkolepsi hastalığında oldukça belirgin oluyor. Bu kişiler gün içerisinde yaptıkları birçok hareketi, farkında olmadan otomatik olarak yapıyorlar.

Narkolepsi hastalarındaki temel sorun, uyku ve uyanıklık arası ndaki sınırın kaybolması. Bu kişilerde sıklıkla görülen otomatik davranış şekli, NREM uykusuyla uyanıklık durumun bir karışımı olarak kabul ediliyor. Narkolepsi hastasında, karmaşık işleri yapmaya yetecek kadar uyanıklık durumu olsa da, bu uyanıklık düzeyi, yapılan hareketleri bilinç düzeyinde değerlendirmeye ve hatırlamaya yeterli olmuyor. Örneğin, kişi odasını toplayarak kitabını kaldırıyor, ancak bunun farkında olmadığı için daha sonra nereye kaldırdığını hatırlayamıyor. Narkoleptiklerde REM uykusu ve uyanıklık birbirine karıştığı için uyku felci sıklıkla görülüyor. Bu durum normal insanlarda aşırı yorgunluk, uykusuzluk ve stres durumlarında da görülebiliyor. Ancak, narkolepsi hastalarında sık belirtilerden birisi. Araştırmacılar, uyku felcinin temelinde yatan bozukluğun, REM uykusunda görülen, genel vücut kaslarındaki gevşemeyle uyanıklık durumunun aynı anda yaşanması olduğunu düşünüyorlar.

Narkolepsi hastalığının temelinde genetik etkenler bulunuyor. Bu kişilerin %90‘ından fazlasında HLA-DR15 ve DQ6 geni bulunuyor. Bu gen, altıncı kromozom üzerinde bulunuyor ve bu geni taşıyanların çocuklarında narkolepsi olma riski %2, yani toplumda görülme sıklığının yaklaşı k 40 katı. Yapılan yeni bir çalışma narkolepsi hastalığının mekanizmasını bir ölçüde aydınlattı. California Üniversitesi‘nde yapılan bu çalışmada narkolepsi hastalarının beyninde “hipokretin1” denen bir mesajcı molekülün düzeyinin normale göre %85 oranında daha az olduğu bulundu. Hipokretin-1, hipotalamusta bulunan az miktardaki hücreden salgılanıyor. Normal insan beyninde hipokretin salgılayan yaklaşık 70 bin hücre bulunuyor. Narkoleptiklerdeyse bu hücrelerin sayısı 3-10 bine kadar düşüyor. Narkolepsi hastalarından alınan omurilik sıvısında hipokretin1 ölçülemeyecek kadar azalıyor. Narkolepsi dışında hiçbir hastalık omurilik sıvısındaki hipokretin1 düzeyini sıfırlamadığı için, bu durum hastalığın teşhisinde önem taşıyor. Hipokretin-1 salgılayan hücrelerin neden azaldığı tam olarak bilinmiyor. Çeşitli çevresel etkenler ya da vücudun kendi ürettiği bir zehirli madde bu hücreleri yok etmiş olabilir. Diğer bir olasılıksa bu hücrelerin vücudun kendi bağışıklık sistemi hücreleri tarafından öldürülmesi. Bu hastalığın tedavisinde değişik yöntemler olmasına karşın, son yıllarda hipokretin-1 içeren ilaçların şikayetleri azalttığı ya da yok ettiği tespit edildi

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp