Merak ve sigaranın efsaneleşmesi

Merak ve sigaranın efsaneleşmesi :

Sigara kullanmanın evrensel ve geleneksel bir alışkanlık hali ne gelmesi, bir efsaneleşme süreci sonucunda olmuştur. Bu efsaneyi yaratan, insandaki merak dürtüsüdür, İnsanoğlu çok meraklı bir yaratık. Zaten zekayı geliştiren de bu "merak" deni len itici güçtür. Bilimi ve teknolojiyi geliştiren de, felaketleri hazırlayan da meraktır. Bu değişim yolculuğuna da merakla başladınız, ısrarla ve keyifle devam ediyorsunuz. Kendinizi takdir edin, kutlayın. Efsane kavramının sözlük anlamına birlikte bakalım. Efsane; I. Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayali hikaye, söylence. 2. Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikaye vb. Demek ki efsaneler çoğunlukla; kulaktan kulağa, nesilden ne sile aktarılarak geldiği için, gerçekle bağlantısı olmayan, olsa bile abartılmış, saptırılmış, çarpıtılmış ve son haliyle gerçek kabul edilmiş söylentilerdir. Tütünün anavatanının neresi olduğu hakkında değişik rivayetler var. Mısırlıların M.Ö. 3 bin yıllarında mumyacılıkta tütün kullandığı saptanmış. Bu bulgu; II. Ramses'in mumyasının Almanya'da incelenmesiyle kesinleşmiş. Saç tellerinde ve vücudunda sigara içen bir insanda olabilecek nikotin miktarının kat kat fazlası bulunmuş. Fakat tütünün anavatanın Amerika olduğu ve Avrupa'ya 1492 yılında Amerika kıtasının keşfinden sonra İspanyol gemiciler tarafından getirildiği biliniyor. Sigara içen bu denizcileri gören halk, onları şaşkınlıkla izlemişler. Ağzından ve burnundan dumanlar çıkaran bir adamı ilk defa görmekteler. Olağanüstü bir hava. "Bu nedir? Nasıl bir şeydir?" Büyük bir merak. Ağızdan burundan duman çıkarmanın nasıl bir şey olduğunu merak edip, denemek istemişler. Her deneyen, öncelikle bu dumanın gizemine takılmış. Şimdi bile ilk sigara içildiğinde aynı şeyler olmaktadır. Yok dumanı içine çekemedin, yok burnundan çıkartamadın, yok halka yapamadın, yok uzağa üfleyemedin, yok dumanını büyükler görmesin, yok dumanı seni öksürttü gibi, duman muhab betleri yapılır. Duman Avcıları bile var. Bebeklik, çocukluk ve yeni yetmelik döneminde de yine ilk dik kat çeken ve merak uyandıran şey, sigaranın dumanıdır. Dumanın, sigara kullanma alışkanlığındaki rolünün bu kadar et kili olduğu fikrine katılmayanlara bir deneme yapmalarını öneriyorum. Hemen bir sigara yakın ve gözleriniz kapalı olarak için. Gözünüz açıkken aldığınız zevki alamadığınızı fark edeceksiniz. Gece karanlığında sigaradan çıkan dumanı görme den sigara için. aynı zevki alamazsınız. Şimdi efsaneleşmenin aşamalarına devam edelim. Merak edip ilk kez sigara içen insanlar, doğal olarak tütünün zehirleyıcı etkisini de yaşar. Fakat, savurmakta olduğu dumanın gızemt ve büyüsü içinde, zehirlenmiş olabileceğinin farkında bile olmaz. Olsa bile umursamaz. Kaşı gözü yarılmış boksörlerin. galibiyet sevdası ile acı duymaması ve yarasını önemsememesi gibi bir durum. Kaş göz yarılması, aldığı yumruklar ve yaşa dığı minik beyin sarsıntıları, galibiyetin bedelidir. Tütün dumanından zehirlenmeler de; dumanın büyüsü ve gizemini yaşamanın bedelidir. Sigaraya yeni başlayanlar tütünün yan etkilerine tahammül etmeye ve katlanmaya çalışırlar. Yaşadıkları yan etkileri de başkalarına, bir kahraman edasıyla ve övgüyle anlatırlar. Kullandıkları kelime de klasikleşmiştir. "Offf! Acayip kafa yaptıı" Ne demekse? Meraklı insanlara yeni bir merak daha çıkmıştır artık. Bu acayip kafa yapmayı mutlaka yaşamak iste yecektir. Bir tarafta ateş ve duman, şimdi buna ilave edilenacayip kafa yapma merakı. Derhal denemekten başka çare kalmıyor. Deneniyor ve aynı zehirlenme belirtileri ve aynı şartlanmış yorum. "Offf! hakkaten kafa yapıyor!" Efsanemiz renklenmeye başlıyor. Efsane bu aşamada çatallanmaktadır. Bir tarafta dumanın gizemi ve büyüsü, diğer tarafta "Offf! Acayip kafa yaptıı" muhabbe ti. İlk soru şu; insanlar sigara kullanmanın dış görüşünü mü (imaj) merak ederek sigara içmeye başlıyor ve devam ediyor lar, yoksa; "Offf! Acayip kafa yapıyor!" diyebilmek ve bunu devam ettirmek için mi? Mantıklı ve sağduyulu olarak düşünürsek, insanlar sigara kullanmaya dış görünüşünü merak ederek başlamıştır ve başla maktadır. Tabii ki yıllar içinde yeni meraklar da eklenerek devam etmektedir. Yetişkinlerin sigara kullanması, gençlerde si gara kullanma merakını doğurmuştur. Zenginlerin kullanma sı, fakirlerde kullanma merakı uyarmıştır. Öğretmenler, öğrencilerin merakım uyarmıştır. Saraydakiler, halk kesimlerinde kullanma merakı uyarmıştır. Şehirdekiler, köydekilerde merak uyarmıştır. Anne-babanın kullanması, çocuklarda merak uyarmıştır ve uyarmaya devam etmektedir. Her merak eden denemiş, deneyen yeni bir yorum getirmiş.

Bunlar birleşerek yöresel efsaneler haline gelmiştir. Efsaneler birleşerek; evren sel ve geleneksel alışkanlığı yaratmış. Adı" sigara ve sigara kullanmak". Meslekler, bir takım ihtiyaçları karşılamak için kendiliğinden ortaya çıkar. Madem insanlar tütün dumanını bu kadar merak ediyor, kullanmaya başlayanlar vazgeçmeyip devam ediyor, o halde sürekli temin etmek gerek. Önce uyamk gemiciler, sonra tüccarlar ve sonra çiftçiler hep birlikte tütün sek törünü yaratıyorlar. Tütünden geçinen insanlar ordusu büyü meye başlıyor. Sigara fabrikaları, işçiler, mühendisler, purocular, pipocular, nargileciler, çakmakçılar, kibritçiler, tabakacılar, kül tablacıları, fıltreciler, kağıtçılar, nakliyeciler, ihraatçılar, ithalatçılar, depocular, büfeciler, kaçakçılar ... Tütün: ekmek kapısı ve ekmek parası olmaya başlıyor. Arz talep den gesi kurulmuş durumda. Bunu gören devletler durur mu? Tütün tekelini eline alıyor. Dünyada ilk vergi tekel ürünlerine ko nulmuştur. Şimdi de aynı değil mi? Bütçe mi açık? Tekel ürünlerine zam yap, açığı kapat. Dilersen % 200 yap. Müşteriler, sağlam müşteri. Yine kullanırlar. Neden? Çünkü bir yanda madde bağımlılığı efsanesinin, diğer yanda evrensel ve gele neksel alışkanlığın tutsağı olmuş milyonlar var. Çaresizliğin çaresini geçici olarak teselli etmeye şartlanmış insanlar. Siga ra kullanmak efsaneleşmiş bir kere. Tütün sektörünün giderek artan gücü ve ıhtışamı, efsanenin devam etmesi için tek başına yeter olmuştur. Dev sigara fır maları bir yandan artan talebi karşılamaya çalışırken, bir yan dan da yeni müşteriler (içiciler) kazanmak için yeni yeni mar kalar ve ambalajlarla, hedeflerini (daha çok kar etmek) artırmışlardır. Tütünün tonu 3-4 bin dolara alınıyor; sıgaranın to nu 40-60 bin dolara satılıyor. Karlılığı düşünün. Sigara firmalarının cirosu, ülkelerin bütçelerinden fazla. Erkeklerden sonra kadınlar hedeflenmiş, şimdi ise tüm genç lik. 1990'lı yıllara kadar reklam harcama bütçeleri milyon dolarlarla ifade edilmekteydi. Son yıllarda yasaklanmaya başlan mıştır. Hatta gizli reklam yapmalarını önlemek üzere, bütçe leri denetlenmeye başlanmıştır. Aslında sigara firmalarının rek lam yapmaya hiç ihtiyaçları yok ki. İnsanlar reklamı yapıldığı için sigara kullanmaya başlamıyor ki. Sigara firmalarının rek lam amacı, yeni yarattıkları markalarla pastadan daha fazla payelde etmektir. Tüm dünya serbest piyasa ekonomisine doğru giderken, sigara firmalarıyla uğraşmak, hem ekonominin ruhuna ters düşüyor, hem de hedef şaşırtıyor. Eğer bir devlet, tütünün zararlı olduğuna inanıyor ve vatandaşlarım korumak istiyorsa; tütün ekimini teşvik etmekten, destekleme alımlarımdan ve sigara üretiminden vazgeçmelidir. Ancak o zaman inandıncı olur. Gençleri sigara kullanmaya başlatan asıl sebep. sigaranın efsane bir sembolik araç haline gelmesidir. Tabii ki. efsaneleri kuşaktan kuşağa aktaran da. yine insanlardır. Eğer bu efsaneyi yok etmek istiyorsak. ilk yapılacak şey; sigara kullanan büyüklerin bu alışkarılığına son vermesidir. Sigaranın zararlarından çocukları ve gençleri korumaya çalışır görünmek. hedef saptırmaktır. Hedef ne çocuklar. ne de gençler. Hedef yetişkinler olmalıdır. Çünkü gençler. büyükler sigara kullandığı için başlıyor. Merak uyandıran. yetişkinlerin kullanması. Eğer. anne baba sigara kullanıyorsa. yapılacak önleyici çalışma ne kadar inandırıcı ve etkili olur ki? Eğer öğretmenler sigara kullanıyorsa. öğrencilere sigaranın zararlarını anlatmak ne işe yarar ki? Eğer doktorlar sigara kullanıyorsa. hastalara. "sigarayı bırak" demek ne anlam ifade eder ki? Eğer devlet tütün ekimini teşvik ediyorsa. sigara üretip satıyorsa, gençleri sigaradan uzak tutma söylemleri komediden başka ne olabilir ki? İşe en tepeden başlanmalıdır. Beklemeye ne gerek var? Bakan lar ve milletvekilleri karar versin. hepsinin sigara kullanma alışkanlığını bir tek günde çözmeye hazırım. Evet bir tek gün de topluca bu alışkanlığa son vermelerini sağlayabilirim. Dok torlar. öğretmenler ve diğerleri bunları ızlerse, işte efsane o za man son bulmaya başlar. Bu bir hayal değil. bunu başarmak bir tek karara bağlı.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp