Menopoz Dönemi

Menopoz Dönemi

Kadınlarda menopoz süreci normalde 45-50 yaşları arasında başlar. Sürekli yumurta üretimi zamanla azalarak durur ve bu durumun sonucu olarak adet kanamaları da sona erer. Daha adet kanamaları tam olarak sona ermeden pek çok kadında menopoz dönemine özgü rahatsızlıklar başlar. Bu durum, yumurtalıkların işlevlerinin sona ermesiyle oluşan dişilik hormonu(östrojen) eksikliğinin bir sonucudur. Bedenin bu yeni duruma uyum sağlaması gerekmektedir. İşte bu uyum sağlama sürecinde kadınlar, ani ateş basması, sinirlilik, moral bozukluğu, ağlama krizleri ve nedensiz depresyonlara yol açan duygu dalgalanmaları yaşarlar. Bunların tümü, hormon yetersizliğinden kaynaklanan ve zamanla üstesinden gelinebilen duygusal değişimlerdir. Menopoz dönemi kadının yaşamında önemli bir dönüm noktasıdır. Tanrı’nın eczanesinden önerilen aşağıdaki bitkiler bu uyum sağlama döneminde yardımcı olabilirler.

Menopoz Belirtileri

Sıcak Basması: Menopoza bağlı olarak ortaya çıkan sıcak basması, başta yüz ve vücudun üst kısmı olmak üzere vücut genelini etkisi altına alan sıcak dalgasıdır.
Sıcak basmasıyla birlikte yüzde ve göğüs bölgesinde kızarıklık oluşabilir. Bu sıcaklık dalgaları genellikle aniden ortaya çıkar ve geçicidir. Şiddeti kişiden kişiye değişebilir.
Menopozun en sık olarak görülen belirtileri arasında yer alan sıcak basması vücudun menopoz yaklaştıkça düşen östrojen hormonu seviyesine verdiği tepkidir.
Her kadında görülmemekle birlikte menopoz dönemindeki kadınların %60-70’i çeşitli derecelerde sıcak basması yaşadıklarını belirtmektedir. Sıcak basmasının seviyesi östrojen hormonu seviyesinin ne kadar hızlı düştüğüne bağlı olarak değişir.

Gece Terlemeleri: Menopoz döneminde yaşanan gece terlemeleri uyku sırasında şiddetli sıcak basmasıyla birlikte görülen yoğun terleme olarak tanımlanabilir.
“Uyku hiperhidrozu” olarak adlandırılan terlemenin derecesi hafiften yoğun ve şiddetli terlemeye kadar değişebilmektedir. Uyku ortamı koşulları ve hormonal dengesizliğin derecesi terlemeyi artırabilir.
Menopoz dönemindeki pek çok kadın gece terlemeleri nedeniyle uyku problemleri yaşadıklarını ve buna bağlı olarak stresin arttığını söylemektedir.
Menopoz döneminde yaşanan gece terlemeleri normal olarak kabul edilir ve yaygın olarak görülen menopoz belirtileri arasındadır. Ancak gece terlemesi başka bir sağlık sorununun belirtisi de olabilir. Bu nedenle doktorunuzu yaşadığınız gece terlemeleri konusunda bilgilendirerek nedenini kesinleştirmeniz önemlidir.

Düzensiz Adet Görme:
Menopoza geçiş süreci olan perimenopoz döneminde adetin düzensizleşmesi, adet döneminin kısalması veya bazı aylar adet görememe gibi durumlar yaşanabilir. Bunun başlıca nedeni hormonal dengesizliktir.
Adet dönemi erken veya geç gelebilir, kanama normalden yoğun veya hafif olabilir. Adet dönemleri arası görülen hafif kanamalar yine menopoz belirtileri arasındadır. Düzensiz adet görme özellikle 40’lı yaşların ortasında bulunan ve menopoza yaklaşan kadınlar arasında oldukça yaygındır.

Vajina Kuruluğu:
Perimenopoz döneminde azalan östrojen hormonu vajinal bölgede, bu bölgeyi nemli tutan sıvının azalmasına neden olabilir. Kuruluğa bağlı olarak yine vajinal bölgede kaşıntı ve tahriş oluşabilir.
Bu dönemde yaşanan cinsel ilişkilerde kuruluğa bağlı ağrı ve tahriş sık görülmektedir. Vajinal kuruluk menopoz belirtileri arasında kadınları fiziksel ve duygusal olarak en çok rahatsız eden belirti olarak öne çıkmaktadır.

Cinsel İsteksizlik:
Menopoz döneminde androjen eksikliğine bağlı olarak cinsel isteksizlik yaşanabilir. Libido kaybı menopozun belirtisi olabileceği gibi menopoz belirtilerini hafifletmek için kullanılan ilaçların yan etkisi de olabilir.
Hormon dengesizliğinin neden olduğu cinsel isteksizlikle cinsel fonksiyonu birbiriyle karıştırmamak önemlidir.

Halsizlik:
Sürekli yorgunluk hali ve halsizlik menopozun ilk belirtileri arasındadır. Halsizliğe ilgisizlik, sinirlilik hali ve konsantrasyon eksikliği eşlik edebilir. Bazı günler halsizlik ve enerji eksikliği aniden bastırabilir ve kişinin o anda yaptığı aktiviteyi yarıda kesmesine neden olabilir.
Bu dönemde yaşanan halsizlik hormonların hücre seviyesinde enerji kullanımını ayarlayamaması nedeniyle oluşmaktadır. Bu durum günlük hayatı, ilişkileri ve yaşam kalitesini etkileyecek kadar şiddetli yaşanabilir.

Duygusal Dengesizlik: Menopoz döneminde yaşanan duygusal dalgalanmalar oldukça yaygındır ancak bu durumla başa çıkmak zor olabilir. Duygusal dalgalanma yaşayan kadın bir an için oldukça neşeliyken bir anda üzgün bir ruh haline bürünebilir.
Bu dalgalanmalar genellikle aniden ortaya çıkar ve yoğundur. Ancak menopoz döneminde bulunan her kadının bu ani duygu değişimlerini yaşadığını söylemek doğru olmaz. Duyguların dengesizliği yine başta östrojen hormonu olmak üzere hormon seviyelerinde yaşanan dengesizliktir.

Kilo Alma:
Menopoz dönemindeki hormon dengesizliklerine bağlı olarak bel çevresi başta olmak üzere genel olarak kilo artabilir.
Bu durum östrojenin azalması nedeniyle vücudun daha fazla yağ depolamasından ve metabolizmanın yavaşlamasından kaynaklanmaktadır. Bu dönemde düzenli egzersiz yapmak ve daha az kalori almak sizi kilo almaktan koruyabilir.

Saç Dökülmesi:
Saçların dökülmesi veya zayıflaması menopozun gözle görülen belirtileri arasındadır. Menopoz döneminde saçların zayıflamasının başlıca nedeni saçın uzaması için saç köklerinin ihtiyaç duyduğu östrojen seviyesindeki azalmadır. Bu dönemde saçlar normalden daha fazla dökülebilir, daha kuru ve kırılgan olabilir.

Menopoz Döneminde Cinsellik

Türk toplumunda genellikle menopozal dönemdeki kadının cinselliği yaşamasının doğru olmayacağı şeklindeki yanlış yorumlarla, bu dönemdeki kadının cinsel yaşamının sona erdiği kanısı vardır.
Menopozal döneme geçişte yumurtalıklarda azalan ve giderek tükenen yumurta sayısı ile üretilen kadınlık hormonu; estrojen miktarı azalır. Tüm vücutda meydana gelen değişikliklere paralel olarak seks hayatının da değişmesi doğal bir sonuçtur.

Oysaki çocuklarını yetiştirmiş, işlerini düzene koymuş, hamile kalma endişesi ortadan kalkmış kadının sadece arzularını tatmin etmek için cinselliği yaşama şansı doğmaktadır.Menopoz dönemi ikinci bir balayı yaşamak için uygun bir dönemdir.
Yapılan araştırmalar, menopozun ilk dönemlerinde kadınların cinsel temasa isteksiz olduklarını ortaya çıkarsa da bunlar daha çok vajinada kuruma, cinsel temas sırasında acı hissetmek, klitorisin heyecan verme yeteneğinin kaybolması gibi tedavi edilebilir nedenlerden kaynaklanabilmektedir.

Hormon eksikliğinin yarattığı bu isteksizlik halinde psikolojik ve sosyal nedenler de etkin bir şekilde rol oynamaktadır.
Her kadın bir bireydir ve kendi sağlığı hususunda karar vermelidir. Dünyada 50 yaş ve üzerindeki kadınların sayısı artmakta yaşamları uzamaktadır. Eskiden ortalama ömür 45-50 yaş iken, artık kadınlar yaşamlarının çoğu bölümünü menopozda geçirmeye başlamıştır.
Menopoz tedavisi, kadınların hastalıklara karşı korunmasını, ömürlerinin önemli bir kısmını artık menopozda geçirdiği bu uzun dönemde sağlıklı ve kaliteli yaşamasını sağlar.

Menopoz Dönemi Ne Kadar Sürer
Kadın hayatının ortalama olarak üçte biri menopoz döneminde geçer. Menopoza girme yaşı tüm dünyada ve antik çağlardan beri fazla değişme göstermemiştir ve ortalama 45-55 cıvarındadır. 40 yaştan önce menopoza girmek "erken menopoz " olarak tanımlanmaktadır. Menopoz genellikle hayatın doğal bir aşaması olarak kabul edilmektedir.

Gerçekten de menopoz kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır. Ancak menopozda oluşan bazı değişiklikler kadının hayatını derinden ve öylesine olumsuz etkiler ki bu durum pek çok hastalıkların ortaya çıkmasına ve kadının yaşam kalitesinin azalmasına neden olur.Bu gün menopoz olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık gibi kabul edilmektedir.

Menopozun kadın hayatının doğal bir parçası olması nedeniyle hiç bir şey yapmadan izlenmesi artık eskilerde kalmıştır.Özellikle kadın yumurtalık hormonlarının laboratuar koşullarında üretilip kullanılmaya başlanmasıyla bu kavram daha da ön plana çıkmıştır. Menopozda azalan yumurtalık hormonlaının yerine konmasıyla menopoza ait tüm olumsuz değişiklikler ve hastalıklar kolaylıkla önlenebilmekte veya en aza indirgenebilmektedir.

Menopozdaki temel değişiklik kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır.Böylece kadında
-Ateş basmaterlemeçarpıntı
-Uykusuzluksinirlilik(ruhsal çöküntü) depresyonunutkanlıkhalsizlikçabuk sinirlenme
-Bazan cinsel istekte (libido) azalma
-Kemik erimesi(osteoporoz)
-Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi
-Cinsel organlarda çekilme(atrofi) kurulukağrılı ilişki
-İdrar kaçırmaya kadar varan idrar yollarında atrofi ortaya çıkmaktadır.

Kadınlar bir sabah uyandıklarında kendilerini menopoza girmiş olarak bulmazlar.Menopoz 20 yıl süren değişikliklerin tam ortasındaki dönemdir.40 yaşından sonra kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamalarıaralıklı ateş basma ve terlemelerpsikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar.Daha sonra yakınmalar giderek artar ve adet tamamen kesilir. Bu dönemde 1 yıl adet kanamalarının olmaması menopoz tanısı için yeterlidir. 6 aydan daha fazla adet gecikmeleri araştırılıp kandaki estrojen ve yumurtlamayı uyaran hormon (FSH) seviyeleri ölçülerek kesin tanı konulur. Ancak adet düzensizlikleri veya düzensiz kanamalar "menopoza giriyorum" düşüncesiyle normal karşılanmamalı; hasta doktoruna başvurarak bu değişikliklerin gebelik ve kadın cinsel organlarının kanserlerinde de görülebileceği göz önünde tutularak bu hastalıklar dikkatle araştırılmalıdır.

Menopozda Bitkisel İlaçlar İle Tedavi
Arslanpençesi: 
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanır.
 
Çobançantası: 
Menopoz döneminde disiplinli bir çobançantası kürü önerilmelidir. Dört hafta boyunca günde 2 bardak çay aksatılmadan içilir.Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Süre sonunda çay içimine bir hafta ara verilir ve yeniden dört haftalık bir küre başlanır.
 
Ökseotu: 
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, bir bardak soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve süzülür. Gün boyuna yayılarak 3 bardak sıcak ökseotu çayı içilebilir. Bir kerede demlenen günlük çay miktarı bir termosta sıcak olarak muhafaza edilebilir.
 
Civanperçemi: 
Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyuna yayılarak 2-3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanır.
 
Civanperçemi oturma banyosu: 
Çay içiminin yanı sıra, haftada bir kere de bir civanperçemi oturma banyosu alınmalıdır. lOOg ince kıyılmış kuru bitki, 5 litre soğuk suda 12 saat demlendirildikten sonra ısıtılır ve sıcak banyo suyuna eklenir. Banyo süresi 20 dakikadır. Banyo suyu böbrek bölgesini örtmelidir. Süre sonunda kurulanılmadan bir bornoz giyilir ve sıcak yatakta bir saat süreyle ter atılarak dinlenilir.
 
Bitki karışımı: 
25g arnika çiçeği(veya aynısafa çiçeği), 50g kediotu kökü, 25g İzlanda yosunu(veya hayıt tohumu), 25g oğulotu/melisa, 25g civanperçemi ve 25g adaçayı. Bitkiler çok ince kıyılarak iyice harmanlanır.Yarım tatlı kaşığı bitki karışımı, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Sabahları demlenen 1 bardak bitki çayı soğutulmadan yudumlanır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp