Larenksin İyi Tabiatli Tümörleri

Larenksin İyi Tabiatli Tümörleri : Devamlı irritasyona sebep olan iltihabi hastalıklar larenkste neoplazik teşekküle sebep olabilirler. Bundan başka fizyolojik faktörlerin de rolü olması mümkündür. Larenks hemen daima faaliyet halinde bulunan ve pek az istirahat edebilen bir organdır. İyi tabiatlı tümörler yavaş büyürler ve etrafındaki dokuyu enfiltre etmezler.iyi tabiatlı tümörler nisbeten seyrek görülürler. Erkeklerde kadınlara nazaran daha fazla görülür.

ETYOLOJİ — Cinsiyet ve yaş iki mühim faktördür. Bütün yaşlarda 1/3 nisbetinde erkeklerde fazladır. En çok 20 - 50 yaşlar arasında görülür.Papillom ve kistler nadiren doğuştandır.Kronik larenjitler, sesi fena kullanma, kronik burun ve farenks hastalıkları alkol, tütün, tozlu yerlerde çalışmak sebepler arasındadır.

BELİRTİLER — Tümörün yerine ve büyüklüğüne göre değişik belirtiler gösterir. Bazı vak’alar muayene esnasında tesadüfen görülür, hastanın şikâyeti yoktur (epiglottis kistlerinde olduğu gibi). Tümörün kord vokalin kenarında bulunduğu vak’alarda larenkste rahatsızlık hissi, konuşurken fazla kuvvet sarfet- me, ses bozukluğu ve kısılması başlıca şikâyetleri teşkil eder. Bazan birdenbire disfoni husule gelebilir. Mültiple papillomlar lipom ve tiroid bezleri tümörleri gibi büyük neoplazmalardır. Dispne mevcuttur, inspirasyon ekspirasyondan daha güçlükle olur. Öksürük nadir ise de bazan krupöz ve paroksismal vasıfta olabilir. Ağrı ve genel sağlık teşevvüşü yoktur.

DİYAGNOSTİK — Hastanın yaşı, cinsiyeti, hastanın hikâyesi bir fikir vermekle beraber larenks muayenesine istinat eder. Lüzum görülürse biyopsi yapılır. Bazı vak’alarda iyi tabiatlı tümörleri tüberkülomdan ayırmak icap eder, nadiren başlangıçta fena tabiatlı tümörlerle karıştırılabilir.

TÜMÖR ÇEŞİTLERİ

EPİTELİAL ORİJİNLİ OLANLAR: PAPİLLOM — Larenksin sık görülen iyi tabiatlı tümörüdür. Diğer tümörlere bakış daha erken yaşlarda başlar, on yaşına kadar rastlanan iyi tabiatlı tümörlerin hepsini papillom teşkil eder. Doğuştan olabilir. Ekseriya beş yaşında başlar, on dört yaşından sonra gerilemeye meyil gösterir. Larenksin her tarafında olabilirse de en ziyade sırasile, ses şeritlerinin ön 1/3 bölümü üzerinde veya ön kommissura’da vantriküler bandlarda, sub - glottisde seyrek olarak da epiglotta ve en az aritenoid bölgelerde yer alır.

PATOLOJİ Klâsik papillom yapısındadır. Derideki verrülere benzer. Filtrable bir virüsün meydana getirdiği iltihabi bir reaksiyon olarak kabul edilir. Verrüler gibi bir kaç sene durduktan sonra kaybolabilir. Papillom tek veya miiltiplidir, bir kısım vak'alarda geniş kaideli yassı ve katı olup mercimekle ceviz büyüklüğü arasında değişiklik gösterir. Diğer bir kısmında ince bir sak ile tutunmuş olup yumuşak karnabahar manzarasında kitlecikler halinde üst üste yığılmıştır. Rengi beyaz pembemsi hatta açık kırmızı olabilir, sathı intizamsızdı. Ülsere olmaz, menşeini aldığı dokuyu istilâ etmez.

BELİRTİLER — Ses kısıklığı veya afoni mevcuttur. Bu hal geçici veya devamlıdır, bazan dispne ve siyanoz olabilir ki trakeotomi icap ettirir.

PROGNOS — Gençlerin papillomu nükse meyyaldir. Püberteden sonra bu meyil azalır, papillom kendiliğinden iyileşir. Fakat bir çok vak’alarda bariz gerileme olmaz. İyileşmeyi meydana getiren sebep bilinmemektedir.

TEDAVİ — Çeşitli tedavi tatbik edilmektedir. Lokal olarak oestrogen hormonlarının tatbiki ile genç tip papillomların yetişkin tipe değiştiği ve tedavilerinin daha müsait hal aldığı iddia edilmektedir. Diyatermi tedavide çok kullanılmıştır. Fakat akut ödem ve devamlı larenks stenozu yapması yüzünden makbul sayılmaz. Radyum ve röntgen tedavilerinden iyi sonuçlar alınmaktadır.Larengo fisur yerini endirekt larengoskopi ile müdahaleye terk etmektedir. Papillomun nüks etme karakteri ve ameliyatın larenkste şekil bozukluğu bırakması larengo - fisürden uzaklaşma sebepleridir. Dispne ve siyanoz hallerinde trakeotomi yapılır.

ADENOM — Glandüler kistik yapıda epitelial bir tümördür. Nadir görülür, teşhisi biopsi iledir. Direkt larengoskopi ile çıkarılarak tedavi olunur.

BAĞ ÖRGÜSÜ ORİJİNLİ TÜMÖRLER; FİBROM — Larenkste oldukça sık görülür. Her yaşda olursa da 30 - 40 yaşlar arasında daha çok rastlanır. Ekseriya ses şeridinin orta veya ön bölümünün üst yüzündedir. Epiglottis ve vant- riküller bandlarda pek nadir görülür.

PATOLOJİ — Başlıca fibröz ve az sayıda elâstik lifler ihtiva eden bağ örgüsünden yapılmış olup üzeri epitelle örtülüdür. Ödematöz dejeneresansa uğrayarak ve yumuşayarak kist haline gelebildiği gibi, içine kanamak suretile ka- vernöz kan boşlukları da teşekkül edebilir. Umumiyetle tek sapsız kord vokal içine gömülmüş veya ince bir sapla tutunmuş olabilir. Yuvarlak düzgün satıhlı, gri, beyaz pembemsi veya koyu kırmızı renktedir. Mercimek veya nohut büyüklüğünde veya larenksi tıkayacak hacimde olur.

TEŞHİS — Biyopsi iledir.

TEDAVİ — Direkt larengoskopi veya tiretomi ile yapılır.

KİSTLER — Patoloji bakımından kistler bir gland kanalının tıkanma- sile retansiyondan yahut bir lenf kanalının genişlemesinden ileri gelir. Larenks ventrikülünün tıkanmasile kist teşekkülü muhtemeldir. En ziyade epiglottisin ön yüzünde daha seyrek olarakta vantriküler bandlarda, ari epiglottik kıvrımlarda larenksin dış yüzünde rastlanır. Ses şeritlerinde nadir görülür.

Ventrikülüs morgagninin inkişafındaki kusurdan mütevellit doğuştan kistler çok nadirdirler. Tıkanma belirtileri doğumla veya az sonra başlar.Kistler geniş kaideli veya pediküllüdiir. Sathı düzgün yarı şeffaftır. Üzerinde damarlar görülür. Gri, sarı kırmızı veya pembe renkte olabilir. Basit bir ensizyon umumiyetle tedaviye kâfi gelmez. Pensle kısmen veya tamamen kist duvarı yırtılıp alınmalıdır. Bazan kısa zamanda yeniden dolabilir.

POLÎP’LER — Umumiyetle saplı, küçük, kord vokalin kenarında yer alan ve sık görülen iltihabi orijinli teşekküllerdir. Polip sup epitelial mesafelerden başlar. Sesi fena kullanmakla sup epitelial mesafe tahriş olur, veya ödemli bir hal alır basit polipler inkişaf eder. Ses şeritlerinin ön ve orta 1/3 bölümleri üzerindedir. Fasılalı veya devamlı ses kısıklığı yapar.

TEDAVİ — Etyolojik faktö rün bertaraf edilmesi ve polipin direkt veya endirekt yolla alınmasiledir.

LİPOMLAR — Çok nadir görülen bir tümör nevidir. Patoloji bakımından yağ dejeneransı husule gelmesile izah edilir. Epiglottis, ari - epiglottik kıvrımlar, ventrikülüs morgagni ve larenks arka duvarında bulunur.Umumiyetle tektir, büyüktür. Sapsız veya saplı olabilir. Ekseriya hareketlidir. Sarı veya soluk pembe renktedir. Nükse meyli vardır. Direkt larengoskopi bazan da laringo fisürle alınırlar.

ANGİOMLAR — Çok nadirdir. Ekseriya tek ve sapsızdır. İntizamsız muhtelif büyüklükte olabilir. Bazan da yaygın telejektazi şeklindedir, ses şeritlerinde vantriküler bandlarda, ari - epiglottik kıvrımlarda, sinüs piriformiste yer alır. Açık veya koyu kırmızı renktedir. Öksürme, konuşma ile rengi değişir. Ciddi belirtiler vermedikçe dokunulmaz, radyum tedavisi muvaffakiyet verir. Kanayan vak’alarda elektrokoterle kanama durdurulur.

MİKSOMLAR — Çok nadirdirler. Ses şeritlerinin serbest kenarı üzerinde yer alır. Saplı veya sapsızdır. Kistik görünüştedirler, toplu iğne başı ile nohut büyüklüğü arasındadırlar.

KONDROMLAR — Ekseriya krikoitten başlar. Gittikçe artan teneffüs güçlüğü yapar. Ses şeritlerinin hareketi bozulmadığmdan ses normal kalabilir. Glottisde sathı düzgün sert bir kabartı halinde görülür. Umumiyetle tektir, bazan intizamsız şekiller gösterebilir. Radyografi ile hududu tayin olunabilir. Trakeotomiyi tekiben tiretomi yapılarak tümör çıkarılır, içeriye veya dışarıya doğru büyümüş vak’alarda krikoidin yarısı da birlikte alınır.

AMÎLOÎT TÜMÖRLER — Larenkste amiloid birikinti oldukça nadirdir (Kliniğimizde iki tane vak’a tesbit edilmiştir). Tek mültibl, yaygın bazan saplı ekseriya sapsız şekillerde olabilir. Balmumu görünüşünde kırmızımtrak veya sarımtrak gri renkte olup ülsere olmazlar.Direkt larengoskopi ile, bir kısım vak’alarda laringo fisürle çıkarılır.Radyum tedavisinden istifade görür, nüks edebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp