Kulak Zarı Retraksiyonu

Kulak Zarı Retraksiyonu :

Anamnezde kulak hastalıklarının major semptomları olan;

- İşitme kaybı

- Kulak ağrısı

- Kulak akıntısı (otore)

- Kulakta kaşıntı

- Baş dönmesi (vertigo) ve dengesizlik hissi (dizziness)

- Kulak çınlaması (tinnitus) şikayetlerinin mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır.

İşitme kaybı: Unilateral veya bilateral, ani veya yavaş ortaya çıkabilir.

Kulak ağrısı: Kulağın kendi hastalığından kaynaklanan ağrıya otodini, baş ve boyundaki başka bir organdan kaynaklanıp kulağa vuran ağrıya refere otalji - yansıyan kulak ağrısı adı verilir.

DKY enfeksiyonları (otitis eksterna) ve otitis media kulak ağrısının en sık lokal nedenleridir.

N.trigeminus, n.fasiyalis, n.glossofaringeus, n.vagus ve C2 veya C3 sinirlerinin innerve ettikleri bölgelerde olabilecek enflamatuar, travmatik veya tümöral herhangi bir hastalık, anyı taraftaki kulakta refere otaljinin nedeni olabilir.

Kulak akıntısı (otore): DKY veya orta kulağın akut veya kronik bir enfeksiyonunun belirtisidir.

Kulak akıntısının özellikleri, akıntının nedeni veya kaynağı konusunda fikir verebilir. Kanlı akıntı; enfeksiyon, tümör veya travma nedeniyle olabilir. Su gibi berrak akıntı, serebrospinal sıvı kaçağına bağlı olabilir. Akıntı rengi, kokusu bunun ağrı veya travma ile olan ilişkisinin belirlenmesi, akıntının etyolojisinin aydınlatılmasında önemlidir.

Kulakta kaşıntı: Kulak kaşıntısının nedeni, genelde DKY salgısının (serumen) zaman zaman neden olduğu irritasyondur. Ayrıca DKY hastalığı veya diabetes mellitus, hepatit ve lenfoma gibi sistemik bir hastalığa da neden olabilir.

Baş dönmesi (Vertigo) ve dengesizlik hissi (dizziness): Otolojik, nörolojik, psikolojik veya iatronejik nedenlerle ortaya çıkabilir.

Kulak çınlaması (Tinnitus): Herhangi bir uyaran olmadığı halde çınlama, zil veya uğultu sesi duyulmasıdır. Genelde sensorinöral veya iletim tipi işitme kaybı olduğunda görülür. Tinnitusun en sık nedenleri, Meniere hastalığı, gürültüye bağlı iç kulak travması, ototoksik ilaç kullanımı ve otosklerozdur.

FİZİK MUAYENE

Kulağın fizik muayenesi, dış kulağın ve kulak zarının incelenmesi ile işitme fonksiyonunun değerlendirilmesini kapsar.

Kulağın fizik muayenesi için kulak spekulumu, alın aynası, otoskop, diapozon (tercihen 512 Hz‘lik) gerekli aletlerdendir.

Eğer hastanın yakınması bir kulakta ise, bulguların karşılaştırılması için önce normal kulak muayenesi edilmelidir. Kulağın fizik muayenesi şu aşamaları içerir;

· Dış kulak muayenesi

· Otoskopi

· İşitme değerlendirilmesi

Dış Kulak Muayenesi

İnspeksiyon

Aurikulanın büyüklüğü, şekli ve pozisyonu inspeksiyonla değerlendirilir.

Aurikulanın karnıbahar gibi düzensiz şekilde olması tekrarlamış travmaların sonucudur. Eksternal akustik meatusta deformite, enflamasyon veya tümörlerin belirtisi olabilir.

DKY‘nda akıntı bulunup bulunmadığına bakılır; varsa, akıntının rengi, berraklığı, kokusu değerlendirilmelidir.

Palpasyon

Aurikula palpe edilerek hassasiyet veya şişlik olup olmadığı araştırılır. Aurikulayı hareket ettirmekle ve tragus üzerine bastırmakla ağrı ortaya çıkıyorsa, bu bulgu DKY enfeksiyonu lehinedir. Postaurikuler bölgede skatris ve şişlik aranmalıdır. İnsizyon skatrisi bulunması hastanın daha önceden bir kulak operasyonu geçirdiğini, şişlik ve mastoid apekse basmakla hassasiyet bulunması mastoid kemikte enfeksiyon bulunduğunu düşündürmelidir.

Otoskopi

DKY ve kulak zarının otoskopisi 4 yöntemle yapılabilir;

1- Direkt otoskopi: Alın aynası ile yansıtılan ışıkla veya hekimin başında taşıdığı bir ışık kaynağı ile büyütme kullanmadan yapılan muayenedir.

2- Otoskop ile muayene: Üzerinde taşıdığı lens ile yaklaşık 2.5-3 kat büyütme sağlayan otoskop kullanılarak yapılan muayenedir. Taşınabilir olması ve büyütme sağlaması nedeniyle pratikte en çok kullanılan yöntemdir.

3- Otomikroskopi: Muayene mikroskopu ile büyütme faktörünün değiştirilebildiği ve detaylı inceleme için kullanılan yöntemdir.

4- Otoendoskopi: Bir rigid oto-endoskop kullanılarak, inceleme yapılan yere endoskop yaklaştırıldıkça görüntünün büyüdüğü ve detayların değerlendirilebildiği yöntemdir.

Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, kulak zarını görebilmek için DKY eğitiminin düzeltilmesi için erişkinlerde aurikulanın arkaya ve yukarı doğru, çocuklarda arkaya veya arka-aşağıya doğru çekilmesi gerekir.

Otomikroskopi ve otoendoskopi, kulak zarının daha detaylı ve büyütülmüş görüntüsü için kullanılan muayene teknikleridir.

Kulak Zarının Muayenesi

Kulak zarı normalde yarı saydam ve sedef grisi rengindedir. Malleus‘un kısa ve uzun kolunun (manubrium mallei) zarın üzerinde oluşturdukları çıkıntılar görülmelidir. Kulak zarının DKY‘na bakan yüzünün konkav olup otoskopide kullanılan ışığı yansıtmasına bağlı olarak, tepesi manubrium malleinin alt ucundaki umboda, tabanı kulak zarının ön-alt kısmında olan bir ışık reflesi (Politzer üçgeni) görülür.

Kulak zarı değerlendirilirken aşağıdaki özellikleri belirtilmelidir;

Zarın rengi: Normalde kulak zarı sedefi gri renkte ve parlaktır. Hastalık durumlarında zarın rengi beyaz, kırmızı veya sarıya yakın olur, zarın üzerindeki damarlar belirginleşir. Zar üzerinde beyaz plaklar, kalsiyum tuzlarının çökmesi ile karakterize bir iyileşme cevabı olan timpanosklerozun işaretidir.

Zarın pozisyonu: Kulak zarının bombeleşmesi, orta kulakta sıvı bulunduğuna işaret eder. bunun tersine, zarın orta kulak yönüne retraksiyonu Östaki borusu fonksiyon bozukluğunda olduğu gibi orta kulak basıncının düşmesinin ve eşitlenmemesinin işaretidir.

Perforasyon varlığı: Kulak zarı perforasyonları enfeksiyonlar veya travma sonucunda oluşur. Kulak zarında perforasyon varsa, özellikleri belirtilmelidir; tek-multipl, santral-marjinal (perforasyonun çevresinde her lokalizasyonda kulak zarı kalıntısı varsa santral, perforasyonun herhangi bir yanında sağlam zar kalıntısı yoksa marjinal olarak isimlendirilir), taze-eski (taze perforasyonlar akut enfeksiyonlar veya travmalardan hemen sonra görülürler, perforasyon kenarlarındaki zarda kanama odakları ve perforasyon kenarlarında düzensizlikler vardır; eski perforasyonlar düzgün kenarlıdır, kanama odakları yoktur).

Zarın Hareketliliği: Kulak zarının hareketliliği, pnömatik otoskopi ile değerlendirilir. Bu yöntem, otoskopa bir lastik puar takılması ile uygulanır. DKY‘ndaki basınç hafifçe azaltıp artırılarak kulak zarının dışa ve içe hareketliliği incelenir. Orta kulak enfeksiyonlarında ve orta kulakta sıvı varlığında zar hareketlerinde azalma veya kaybolma meydana gelir.

İşitme Muayenesi

Kulağın fonksiyonel muayenesi için işitme testi yapılması gerekmektedir. İşitme testlerinin amacı önce; işitme kaybının derecesini saptamak, sonra kaybın iletim veya sensorinöral tiplemesini yapmaktır.

İletim tipi işitme kaybına (İTİK) neden olan patolojiler; DKY, kulak zarı, orta kulak, kemikçikler ve Östaki borusu ile ilgilidir.

Sensorinöral tip işitme kayıpları (SNİK) ise; koklea, 8. kafa çifti veya santral bağlantıları ile ilgili patolojiler nedeniyle olur.

Mikst tipte işitme kaybı, iletim ve sensorinöral işitme kaybının birlikte olduğu durumlardır.

Ses

Ses fiziksel enerji cinslerinden biridir, bir titreşim enerjisidir. Ses, hava basıncındaki küçük, titreşimsel değişikliklerinin iletimi ile karakterizedir. Bu titreşimlerin, spesifik bir ses alıcısı olan kulağa ulaşması sonucunda işitme hissi ortaya çıkar.

Ses oluşması için bir enerji kaynağına ve çoğaltıp dağılması için de elastik elemanlara sahip bir ortamın bulunmasına gerek vardır. Hava, ses iletimi için en elverişli ortamdır. Sesin yayılma hızı 20oC havada 344 m/s, 30oC suda 1494 m/s, çelikte 5000 m/s‘dir.

Ses dalgası hava partiküllerinin yer değiştirmeleri sırasındaki sürtünmeleri ile oluşur.

Diapozonun titreşmesi ses partiküllerini iter, sonra atmosfer basıncı karşı koyar ve eksi durumuna gelir. Diapozon titreştikçe bu durum bir siklus halinde tekrarlanır. Bu siklus halinde çıkan sese “saf ses” adı verilir. Partiküllerin sıkışma ve açılmasıyla oluşan bir tam siklus sesin frekansını oluşturur.

Ses frekansı bir saniyede oluşan siklus sayısıdır, Hertz (Hz) ile ifade edilir. Frekans arttıkça ses tizleşir. İnsan kulağı 20-20000 Hz arasındaki sesleri işitir. Doğada saf sesler çok nadir olarak ortaya çıkar, genellikte kompleks seslerdir. Ses kuvveti (şiddeti) Alexandre Graham Bell‘e ithafen desibel (dB) olarak ifade edilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp