kulak çınlaması tedavisi forum
KULAK ÇINLAMASI (TİNNİTUS)
Kulak çınlamasını, kendi aramızda ‘Biri beni andı.’ diye yorumlarız.Kulak çınlaması ya da tıptaki adıyla tinnitus, bireyin bir ya da her iki kulağında ya da kafasında, ara sıra ya da sürekli olarak “cırcır böceği sesi, ıslık, uğuldama, vınlama, vızıltı, çınlama veya zil sesi” şeklinde tanımladığı bir ses duymasıdır. Şiddeti kişiden kişiye değişen bu ses bazen dışarıdan da duyulabilir.Kulak çınlaması tek başına bir hastalık değildir.Kulak çınlamaları 2’ye aynlır;
1) Objektif Çınlamalar: Bu çınlama şeklinde başkaları da kulaktaki çınlamayı duyar. Bu az görülen fakat sebebi tespit edilebilen çınlama şeklidir. Genelde ameliyatla veya ilaç tedavisiyle düzelir.Uykularınızı bölen ve zaman zaman hayatınızı zehir eden kulak çınlamasından kurtulmak artık mümkün.
Halk arasında kulak çınlaması sorunu olarak tanınan “tinnitus” rahatsızlığı, kulağa lazerle biyo-uyarıcı etki oluşturarak yapılan “tinnitus tedavi sistemi”yle 2 ayda tedavi edilebiliyor.İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, erken tanı ve doğru tedavi ile önemli hastalıkların eşiğinden dönmenin mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Kulak çınlaması şikayetinin görülme sıklığının yüksek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Devranoğlu; “Türkiye’de 15 milyon insan tinnitus hastası var. Dünya nüfusunun ise üçte bir tanesi kulak çınlaması şikayetiyle doktora müracaat ediyor, yaklaşık 2-2.5 milyar insanın kiminde az, kiminde dayanılmaz bir çınlama görülüyor” diyor.
“Tinnitus Tedavi Sistemi” ile kulak çınlaması 2 ayda tedavi edilebiliyor.
Birtakım testlerle sorunun nereden kaynaklandığı belirlenip, tanının konulmasının peşinden, kulağa lazerle biyo-uyarıcı etki oluşturulmak suretiyle yapılan “tinnitus tedavi sistemi” terapisiyle tedavi imkanı bulunabildiğini anlatan Prof. Dr. Devranoğlu, dünyanın 45den fazla ülkesinde kullanılan bu metodla son 365 gün içinde, 2500 hastanın, 1700 kişisinde iyileşmeye ulaşıldığını ifade ediyor. Sorunun çözümünde yüzde 75’lik başarı elde edildiğini söyleyen Prof. Dr. Devranoğlu, bu yöntemle soruna zemin hazırlayan karmaşık süreçleri, vücudun doğal yolla kontrol altına alması sağlandığını ifade ediyor.