Kronik Ürtiker Tedavisi
Uzamış semptomları olan hastanın değerlendirilmesine, kronik ürtiker tipinin sınıflandırılması ile başlanır.Hastalar; lezyonları aniden ortaya çıkanlar ve fiziksel faktörlere bağlı semptomları olanlar olarak ayrılmalıdır.
Eğer bir hasta primer olarak fiziksel ürtikerden şikayetçi ise genelde ileri incelemeye gerek olmaması yanında tanıyı doğrulamak için herhangi bir teste gerek yoktur. Fiziksel ürtikeri olan çoğu hastaya, uzun dönemdeki tedavilerini asla etkilemeyecek olmasına rağmen pahalı testler ve gereksiz diyet tetkikleri uygulanmaktadır.Fiziksel ürtiker1, uygun fiziksel uyaranı takiben kabarıklık ve kaşıntı olması ile karakterizedir.
Hastalarda sıklıkla fiziksel ürtikerin birden fazla tipinin olduğu gözlenir. Dermografizm, kelime anlamıyla “cilt üzerine yazı yazmak” tek bulgu olabilir. Erişkinlerde travmatik olarak ortaya çıkan ürtiker bulunabilir. Bu durum toplumun yaklaşık olarak %5‘inde bulunmaktadır.
Kolinerjik ürtiker, baskın olarak gençlerde ve genç erişkinlerde bulunan ve sık görülen bir fiziksel ürtikerdir. Toplumun %15‘inde yaşamlarının herhangi bir süresince ortaya çıkabilmektedir. Karakteristik olarak, vücut ısısında artışa yanıt olarak boyun, kollar, uyluk ve gövdede çok küçük ve şiddetli kaşıntılı kabarıklıklar olarak izlenir.
Ter bezlerindeki kolinerjik sempatik inervasyonun aktivasyonu olası bir mekanizmadır. Fiziksel ürtikerdeki kabarıklıklar genelde uygun bir uyaran sonrası ortaya çıkarlar ve geçicidirler. Gecikmiş basınç ürtikeri bunun bir istisnasıdır. Bu durumda, uyaran ve kaşıntılı olduğu kadar ağrılı da olan lezyonların ortaya çıkışı arasında iki saat veya daha fazla bir gecikme söz konusudur. Bu lezyonlar 24 saatten uzun süre devam edebilir. Fiziksel ürtiker dışlandıktan sonra, kalan bazı kronik ürtiker vakaları gıda/kimyasal gıda intoleransına bağlı olabilir.
Bu intoleransın mekanizması anlaşılamadığı için, tanıya yardımı olan in vivo ya da in vitro test bulunmamaktadır. Bir eliminasyon dietini takiben kör, plasebo kontrollü deneyler araştırma için uygundur. Eliminasyon dietleri çok dikkatli izlenmeli ve uzun süre devam edilmemelidir. Geriye kalan hastalarda genellikle altta yatan neden bulunmamaktadır. Son zamanlarda, kronik ürtikeri bulunan hastaların %25-50‘sinde otoimmün bir problemin var olduğu açıklık kazanmıştır. Belli antikorlar saptanmıştır ve bu antikorlar, aktive olmuş mast hücrelerinden tekrarlı histamin salınımına neden olmaktadır.
Yorumlar
Zey*** Gö*
7 yıl önceŞifalı Bitkilerim
7 yıl önce