Kronik Sinüzit Antibiyotik
Kronik Sinüzit Antibiyotik : Kronik sinüzit tedavisinde antibiyotik kullanımı ile kesin sonuca varılmaya çalışılmıştır. Bazı durumlarda kronik sinüzit antibiyotiklerle bile tedavi edilemediği zamanlarda oluyor tabiki.
Eğer kronik sinüzit söz konusu ise antibiyotik tedavisi... Üstelik sinüzitte antibiyotik tedavisi uzundur. Genellikle antibiyotiklerden korkulur ve çok kısa tutulmaya tedaviler ama 10-15 gün, hatta 20 gün süreyle antibiyotik kullanılması gerekir. Eğer eminseniz, tomografinizi çektiyseniz, enfeksiyonu görüyorsunuz, 20 gün süreyle antibiyotik kullanılması gerekir. Sadece antibiyotik değil, sinüzit tedavisinin özellikle son yıllarda ılık tuzlu su revaçta. Bunu evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Özel bir serum.
Eğer kronik sinüzit söz konusu ise antibiyotik tedavisi... Üstelik sinüzitte antibiyotik tedavisi uzundur. Genellikle antibiyotiklerden korkulur ve çok kısa tutulmaya tedaviler ama 10-15 gün, hatta 20 gün süreyle antibiyotik kullanılması gerekir. Eğer eminseniz, tomografinizi çektiyseniz, enfeksiyonu görüyorsunuz, 20 gün süreyle antibiyotik kullanılması gerekir. Sadece antibiyotik değil, sinüzit tedavisinin özellikle son yıllarda ılık tuzlu su revaçta. Bunu evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Özel bir serum.
kronik sinüzitler, kbb uzmanlarını oldukça sıkıntıya soktuğu gibi hastaları da fazlasıyla rahatsız eder. hatta umutsuzluğa iter. sinüslerin normal çalışmasını sağlayan ostiumların ve hücrelerin tıkanıklığı nedeniyle meydana gelir. bu durumlarda, sinüslerin içinde, uzun süreli, sık tekrarlayan bir havalanma ve boşalma (temizleme)sorunu vardır.
kronik sinüzit bulguları: hastalarda rastlanan en önemli bulgu, geceleri şiddeti artan burun tıkanıklığıdır. bu yüzden hastalar hemen her muayenede burun mukozası için çok zararlı ve alışkanlık meydana getiren burun damlalarını uzun süredir kullandıklarını söylerler. göz çevresinde ve alın hizasında kuvvetli olmayan sinsi baş ağrısı vardır. geniz akıntısı da denen postnazal akıntı boğazda yanma, ağrı, gıcık hissi, ses kısıklığı ve öksürüğe neden olur. bu enfeksiyonun aşağıya doğru yayıldığını gösterir.
kronik sinüzitlerde teşhis ve tedavi: klasik radyolojik tetkikler önemini kaybetmiştir. günümüzde sinüs hastalıkları ile ilgili en güvenilir bilgiler bilgisayarlı sinüs tomografisi ile elde edilmektedir. teşhise yardımcı olan ve uygulanırken hastaya acı vermeyen bir yöntemdir. teşhis edilen her kronik sinüzitle önce medikal (ilaç) tedavi denenmelidir. sinüs mukozası kemik üzerinden beslenir. kemik kanlanması diğer yumuşak dokulara oranla daha zordur. bu nedenle uzun süreli (10-15 gün) antibiyotik tedavisi uygulanır. buğu yapmanın,sinüslerdeki sıvıyı sulandıracak ve daha rahat atmasını sağlayacak ilaçların faydası vardır. böyle kombine bir tedaviden sonra hasta tekrar kontrol edilir. hastanın şikayetleri geçmemişse ,burada endoskopik yöntemler ortaya çıkar.
ilk yapılacak,doktorlar için çok değerli ve çok önemli olan ”diagnostik” yani teşhis amaçlı endoskopidir.böylece sinüzitin devam ettiğini ve bu duruma yol açabilecek anatomik değişiklikleri ortaya koyarlar. burun kemiği eğriliği ve burun etlerindeki büyüme sinüzit nedenlerinin başında gelir. alerjik reaksiyonlar ve diş enfeksiyonları mutlaka tedavi edilmelidir. düne kadar sinüs fizyolojisinin tam bilinmemesi ve sinüs anatomisinin tanınmamasından dolayı uzun yıllar boyunca kronik sinüzit tedavisinde çok başarılı olunamamıştır. halk arasında kesin tedavisi olmadığı söylenen kronik sinüzit artık “kader değildir”. sinüs kanallarındaki ve burun boşluklarındaki daralma ve tıkanıklıklar günümüzde “endoskopik yöntemle” ortadan kaldırılarak fizyolojiye uygun sinüs havalanması ve direnajı sağlanıyor,dolayısıyla kronik sinüzitin tedavisinde büyük başarı elde ediliyor.
kronik sinüzit bulguları: hastalarda rastlanan en önemli bulgu, geceleri şiddeti artan burun tıkanıklığıdır. bu yüzden hastalar hemen her muayenede burun mukozası için çok zararlı ve alışkanlık meydana getiren burun damlalarını uzun süredir kullandıklarını söylerler. göz çevresinde ve alın hizasında kuvvetli olmayan sinsi baş ağrısı vardır. geniz akıntısı da denen postnazal akıntı boğazda yanma, ağrı, gıcık hissi, ses kısıklığı ve öksürüğe neden olur. bu enfeksiyonun aşağıya doğru yayıldığını gösterir.
kronik sinüzitlerde teşhis ve tedavi: klasik radyolojik tetkikler önemini kaybetmiştir. günümüzde sinüs hastalıkları ile ilgili en güvenilir bilgiler bilgisayarlı sinüs tomografisi ile elde edilmektedir. teşhise yardımcı olan ve uygulanırken hastaya acı vermeyen bir yöntemdir. teşhis edilen her kronik sinüzitle önce medikal (ilaç) tedavi denenmelidir. sinüs mukozası kemik üzerinden beslenir. kemik kanlanması diğer yumuşak dokulara oranla daha zordur. bu nedenle uzun süreli (10-15 gün) antibiyotik tedavisi uygulanır. buğu yapmanın,sinüslerdeki sıvıyı sulandıracak ve daha rahat atmasını sağlayacak ilaçların faydası vardır. böyle kombine bir tedaviden sonra hasta tekrar kontrol edilir. hastanın şikayetleri geçmemişse ,burada endoskopik yöntemler ortaya çıkar.
ilk yapılacak,doktorlar için çok değerli ve çok önemli olan ”diagnostik” yani teşhis amaçlı endoskopidir.böylece sinüzitin devam ettiğini ve bu duruma yol açabilecek anatomik değişiklikleri ortaya koyarlar. burun kemiği eğriliği ve burun etlerindeki büyüme sinüzit nedenlerinin başında gelir. alerjik reaksiyonlar ve diş enfeksiyonları mutlaka tedavi edilmelidir. düne kadar sinüs fizyolojisinin tam bilinmemesi ve sinüs anatomisinin tanınmamasından dolayı uzun yıllar boyunca kronik sinüzit tedavisinde çok başarılı olunamamıştır. halk arasında kesin tedavisi olmadığı söylenen kronik sinüzit artık “kader değildir”. sinüs kanallarındaki ve burun boşluklarındaki daralma ve tıkanıklıklar günümüzde “endoskopik yöntemle” ortadan kaldırılarak fizyolojiye uygun sinüs havalanması ve direnajı sağlanıyor,dolayısıyla kronik sinüzitin tedavisinde büyük başarı elde ediliyor.