Koroner Arter Hastalıkları

KORONER ARTER HASTALIKLARI (İSKEMİK KALP HASTALIKLARI)

ANGİNA PEKTORİS (Kalp Ağrısı)

Kalp adalesinin bir bölümünün, ihtiyacı olan oksijenin geçici olarak kısıtlı kan akımı dolayısıyla beslenme ve oksijenlenmesinin yetersiz oluşu sonucu, miyokard'da kalıcı bir hasar meydana getirmeyecek kadar kısa süren göğüs ağrısıdır. Ve ya daha kısa bir ifade ile anginapektoris, kalp adalesinin ihtiyacı olan oksijen ile sağlanabilen oksijen arasındaki dengesizlik sonunda husule gelen göğüs ağrısı olarak tanımlanabilir.

Kalp adalesinin fonksiyonunu normal olarak devam ettirebilmesi için yeterli oksijen temini gereklidir. Egzersiz, emosyonel stres ve sindirim faaliyetleri kalp hızını, ventriküllerin iş yükünü ve dolayısıyla oksijen talebini arttırır. Sağlıklı kimselerde bu talep koroner arterlerin genişlemesi ile karşılanır. Angina pektoris hastalarında ise, oksijen talep ve temini arasındaki denge bozulmuştur. Bu bozukluğun en sık olarak görülen nedeni, ya tek başına arteriyosklerotik daralma ve tıkanma veya koroner arter spazmı nedeni ile koroner arter akımının sınırlandırılmış olmasıdır. Bunun sonucu olarak da kalp adalesinin ihtiyacı olan oksijen, sağlanan oksijen miktarını aşar. Ve hastada angina pektoris belirtileri) ortaya çıkar.

Angina Pektoris'te Ağrının Muhtemel Yayılma Bölgeleri:

a- Tam göğüs kafesinin üzerinde sternumunun (göğüs kemiği) arkasında bir noktada ya da geniş bir bölgede.

b- Göğüsün ortasında, boyun-boğaz ve çenede ağrı, boğulma hissi, şiddetli baskı veya nefes almada zorluk.

c- Çenede (diş ağrısı şeklinde)

d- Göğüsün ortasında, kolların iç kısmında daha ziyade sol kolda ağrı (genellikle kolun iç kısmında ve 4-5 parmaklarda) hissedilir.

e- Karında, mide üzerinde, epigastrium (karın üst) bölgesinde, tam hazımsızlığın hissedildiği noktada.

f- Göğüsün geniş bir kesiminde, boyunda, çene de ve kolların iç bölümünde.

g- Kulaktan kulağa tüm boyun bölgesinde.

h- Sağ kolun iç kısmında, sol kolun iç kısmında ve solomuzda.

ı- Sırtta, kaburgaların tam orta yerinde.

Belli başlı üç tür angina pektoris vardır. Bunlardan ilki, klasik efor angina pektorisi (harekete bağlı kalp ağrısı) dir. Eforla gelip, dinlenince geçer. Birkaç dakika devam eden belirli yayılması olan trinitrin veya izosor bit dinitrat ile kaybolan retrostemal (Göğüs kemiği arkasında) şiddetli ağrı, baskı veya yanma hissi ile boyuna omuzlara ve kollara (daha ziyade sol kala) yayılma gösteren, bazan da sırta vuran ağrı ile karakterizedir. İşte bu tarif edilen tür kronik stabil anginapektorisi temsil eder. Ağrının süresi, ağrıyı meydana getiren eforun derecesi ve ilaca cevap verme yönünden kısa süre zarfında önemli değişiklik göstermediği ve kararlı bir gidişi olduğu için STABİL ANGİNA PEKTORİS olarak tanımlanıyor.

Koroner arteriyoskloroz'a bağlı iskemik kalp hastalığı en çok yukarıda anlatılan tarzda ortaya çıkar. Kronik stabil angina pektoris bazen yıllarca gidişinde önemli bir değişiklik olmadan devam edebilir. Bazı hastalar bu klinik tabloda herhangi bir değişiklik olmadığı halde, günün birinde ani ölüm ile kaybedile bilirler. Bunlarda miyokard enfarktüsüne bağlı nekroz husule gelmeksizin ağır iskeminin sebep olduğu VENTRİKÜLER FİBRİLASYON gelişmiş ve hasta bu çok tehlikeli ve 2 dakika gibi kısa süre içinde tedavi edilemediği takdirde ölümle sonuçlanan fibrilasyon ventriküler ile kaybedilmiştir. Diğer bir kısım hastada ise hiç bir ön belirti meydana gelmeden akut miyokard enfarktüsü gelişebilir.

Kronik stabil angina pektoris'li hastaların diğer bir bölümünde ise ağrılar sıklaşır önceleri ağrı meydana getirmeyen daha hafif eforlar bile ağrıya sebep olmaya başlar. Bu nedenle hasta ağrı kesici ilaçların miktarını arttırır. Ancak bunun da eskisi kadar etkili olmadığı görülür. Önceleri 3-5 dakikada geçen ağrılar, artık 15 20 dakika hatta daha fazla devam eder hale gelebilir. Hastanın efor kapasitesi giderek azalır, çok kısa yürüyüşler bile ağrıya neden olabilir. Bazı hastalar istirahat halinde bile ağrıdan şikayet etmeye başlarlar. Bu ağrılar sırasında EKSTRASİSTOL dediğimiz kalp ritim bozukluğu görülebilir. Ağrı nöbetleri çok sıklaşıp en ufak hareketle bile ortaya çıkabilir. Bu tür süreklilik kazanan anginapektoris'e STATUS ANGİNOSUS adı verilir.

İşte yukarıda anlatıldığı gibi belirli bir gidiş izleyen kronik angina pektarisin gidişindeki kararlığın, stabilitenin kaybolmuş olduğunu anlatmak üzere bu türe ANSTABİL angina pektaris denilmiştir. Bazı hekimlerin kararsız angina pektaris dedikleri de budur. Ancak bu tür angina'ya progresive angina pektaris denilmesinin daha uygun olduğunu savunan otörlerde vardır.

Anstabil angina pektoris derhal etkili bir şekilde ve hasta mutlak istirahate alınarak tedavi edilmelidir. Aksi takdirde ani ölüm ile kaybedilmesi veya kalp krizi (akut miyokard enfarktüsü) gelişmesi tehlikesi vardır. Bu hastalarda uygulanan maksimum tıbbi tedaviye olumlu cevap alınamadığı ve ağrılar giderilemediği takdirde fazla zaman kaybına meydan vermeden cerrahi tedavi yöntemlerinin denenmesine imkan sağlanmalıdır.

Üçüncü tür angina pektoris örneğini VARİANT (Prinzmetal) angina pektorisi temsil eder. Bu tipte iskemik ağrı genellikle hasta istirahat halinde iken gelir. Ağrı şiddetli olabilir ve hızlı etkili koroner açıcılara genellikle cevap vermez. Ağrı klasik angina pektorisin bütün özelliklerini gösterebilir. 15-20 dakikada bazen daha kısa, bazen da daha uzunca devam ettikten sonra kaybolur. Bazen de terleme ağrıya eşlik edebilir. Hastaların çoğu, ağrının günün belirli zamanlarında, sabahın erken saatlerinde veya akşamüstü geldiğini söyler. Bu hastaların önemli bir bölümünde istirahatta gelen bu ağrılar dışında efor kapasitesi normaldir. Ve eforla angina pektoris atakları husule gelmez. Ancak bazı hastalarda seyrek olarak istirahat anginasından ayrı, eforla meydana gelen göğüs ağrıları görülebilir. Bu tür angina paktorisde ağrı esnasında alınan elektrokardiyogramda, klasik angina pektorisde görülenden değişik bulgular elde edilir.

Örneğin; klasik anginada ağrı esnasında ST segment çökmesi görülürken, bunda ST segmentinde yükselme görülür. Ve ağrının geçmesi ile önce saptanmış olan ST-T ve R değişikliklerinin hepsi kaybolur. Ve EKG, ağrı öncesi durumuna döner, bu EKG ise tamamen normaldir ve ya kronik stabil anginapektorisin ST -T değişikliklerini gösterebilir.

Klasik anginapektoris ile Variant anginapektorisi (değişken kalp ağrısı) kıyasladığımızda durum şu şekilde özetlenebilir.

VARİANT ANGİNA:

- Genellikle genç kadın ve erkeklerde (50 yaştan önce) görülür.

-Hemen daima istirahat halinde veya pek hafif eforla meydana gelir.

- Ağrı istirahatle gelir ve genellikle uzun sürer.

- Ventriküler aritmiler (karıncık kasılma düzensizliği) oldukça sık görülür.

- EKG'de ST segment yükselmesi görülür.

- Strese Test normal bulunur.

KLASİK ANGİNA:

- Genellikle orta yaş ve daha yaşlıca erkeklerde görülür.

- Egzersizle ortaya çıkar.

- Ağrı istirahatle geçer olur.

- Aritmi olasılığı azdır.

- EKG normaldir, veya ST segment depresyonu gösterir.

-Stres Test, tipik EKG değişiklikleri gösterir.

Variant angina'(değişken ağrı)da 12 ay boyunca takip edilmiş olan seride % 8 oranında ölüm saptanmıştır. Bu vakaların çoğunda ciddi aritmi görülmüştür. Hastalarda koroner anjiyografik kontrollerle yapılan provoke edici ergonovin testinde, koroner spazmı tespit edilmiş ve anginapektorisin nedeninin en başta gelen sebebinin, spazm olduğu kararına varılmıştır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp