Konya İftar

Konya İftar: On bir ayın sultanı olarak bilinen, başı rahmet, ortası bereket ve sonu ise günahlardan arınmaya vesile olan Ramazan-ı Şerif geldi, hoş geldi…
Ramazan ayında Konya başka bir havaya bürünüyor.

On bir ayın sultanı olarak bilinen, başı rahmet, ortası bereket ve sonu ise günahlardan arınmaya vesile olan Ramazan-ı Şerif geldi, hoş geldi…
Ramazan ayında Konya başka bir havaya bürünüyor.

Konya’nın manevi ikliminde hava bir anda değişiyor. Ramazan Konya’ya esenlik, güzellik, bereket, mutluluk, huzur getiriyor. Yani Konya, Ramazan’ı bambaşka yaşıyor. Dün, aslen Vanlı olup uzun süre Konya’da kaldıktan sonra İzmir’e giden bir arkadaşımla konuştum, ‘Buraya Ramazan gelmemiş Rasim, Ramazan Konya’da yaşanıyor. Kıymetini bilin’ diyor.

Biliyoruz Ramazan’ın kıymetini… En azından bilmeye çalışıyoruz, en iyi şekilde Ramazan’ı yaşamaya çalışıyoruz. Sahurumuza kalkıyoruz, orucumuzu tutuyoruz, iftarımızı yapıyoruz, teravih namazlarımızı kılıyoruz, sonra da gidip Nasip Çay Evi’nde çayımızı yudumlarken dostlarımızla sohbet ediyoruz.

Ramazan’la birlikte çok sayıda gelenek de Konya’ya geliyor. Mesela davulcular…
Normal zamanda başta tarım olmak üzere farklı işlerde çalışarak geçimlerini sağlayan, aslen Kahramanmaraşlı ve Gaziantepli olan davulcular, Ramazan’da Konya’ya gelip belirli mahallelere yerleşerek davul çalıyorlar.

Taa Osmanlılardan günümüze kadar yüzyıllardır süregelen ve bir Ramazan geleneği haline gelen davulcuların bu yıl Konya’ya gelmesine, davul çalmasına izin verilmemiş. Belediyeler, ‘bu yıl davulcular gelmesin’ demiş. Gariptir, başta İstanbul olmak üzere birçok şehir Ramazan geleneklerini yaşatmaya çalışırken, davulcuları eğitirken, geleneksel kıyafetlerle süslerken, maniler ezberletirken, Konya’da davulcular gelmesin, vatandaş rahatsız oluyor deniliyor…

Vatandaşa sorduk, daha doğrusu vatandaş bizi buldu. Dedi ki biz rahatsız değiliz. Bu nedenle her yıl Gaziantep’ten gelen Ramazan Çınar ile Kahramanmaraş’tan gelen Ali Çapar’ı aileleri ile birlikte yine çağırmışlar. Şeker Murat ve Özlem Mahalleleri’nin davulcuları bunlarmış. Bu davulcular daha ufacık çocukken gelirlermiş Ramazan’da Konya’ya… Şimdi baba mesleğini yapıyorlar. Yaklaşık 40 yıldır her Ramazan Konya’dalar, Özlem ve Şeker Murat Mahallesi’ndeler. Mahalleli de rahatsız değil. Mahallenin muhtarına söylemişler özellikle çağırmışlar. Bu gelenek sürsün, bu davul çalsın, sahurda bizi davul uyandırsın diyorlar. Haklılar, vatandaş istiyorsa kim ne diyebilir ki?

Ramazan’ı Ramazan yapan elbette ki sadece davulu, davulcusu değil. Esnafa da bakmak lazım. Biz bakıyoruz sizin yerinize. Esnaf bu bereketten istifade ediyor. Bu sıcakta ateş karşısında çalışanı var, güneş altında çalışanı var, gecesini gündüzüne katanı var, gündüz çalışamayıp gece çalışanı var… Ama çalışmaktan gocunmuyorlar. ‘Ramazan bu, bize de böyle geldi’ diyorlar. Bereketten sonuna kadar istifade etmeye çalışıyorlar. Hele akşam iftar saati yaklaştığında fırınlarda susamlı, yumurtalı Ramazan pidesi için millet adeta kuyruğa giriyor.

Fakiri fukarayı da gözetiyor Konyalı. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ hadis-i şerifinin gereğini yerine getiriyor. Allah rahmet ve bereket kapılarını açtıkça, Konyalı da adeta kesenin ağzını açıyor.

Ramazanı yazmaya devam edecek olursak, sayfalar yetmeyecek. O yüzden şimdilik burada bitirelim. Bu vesileyle başta değerli okurlarımız olmak üzere tüm Konya halkının Ramazan-ı Şerif’i hayırlı ve mübarek olsun. Kerem abinin deyimiyle ‘Amin diyin Müslümanlar.’

Rasim Atalay

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp