Kemik Erimesi Başlangıcı

Kemik erimesi başlangıcı hakkında bilinmesi gereken herşey

Kemik erimesi başlangıcı hakkında bilgilerin yer aldığı makalemiz aşağıda yer almaktadır.Kemik erimesi başlangıcı hakkında bilgiye sahip olmak istiyorsanız aşağıdaki makelemize göz atmanızı tavsiye ederiz.

Kemik Erimesi Hastalığı Tedavisine Yardımcı Olan Bitkisel Ürünlerimizi İncelemek İçin Tıklayınız

Rahim içi yaşamın ilk haftalarından itibaren oluşmaya başlayan kemik dokusu çocukluk ve ergenlik döneminde son şeklini almaya başlar ve insan 30'lu yaşlara geldiğinde kemikler kütlesel açıdan en dayanıklı hale gelmiş durumdadırlar.

Kemikler yük taşımaya dayanıklı yapılar olarak yüksek oranda bağdokusu ve kalsiyum içerirler. Vücudun kalsiyum ihtiyacı gerekli durumlarda kemiklerden serbestleşerek kana geçen kalsiyumla sağlanır. Yani emiklerdeki kalsiyumun iki önemli işlevi vardır: kemiklerin dayanıklılığını artırmak ve gerekli durumlarda vücudun kalsiyum ihtiyacını karşılamak.

Kemik kütlesi 30'lu yaşlardan itibaren yavaş bir şekilde gerilemeye başlar. Bu yavaş gerileme engellenebilen bir süreç değildir ve gerileme hızı artmadığı sürece kemiklerin sağlamlığı insana uzun bir yaşam boyunca yeter.

Yukarıdaki şekilde görülen eğrilerden üstte olanı 30'lu yaşlara daha yüksek bir kemik kütlesiyle başlayan bir insanın kemik kütlesinin azalma hızını göstermektedir. Bu insanda kemiklerin kırılma riskinin arttığı nokta (kırık eşiği) yaklaşık 75 yaşında başlamaktadır. Alttaki eğri ise 30'lu yaşlara nispeten düşük bir kemik kütlesiyle başlayan bir insanın kemik kütlesinin ne şekilde azaldığını göstermektedir. Bu insan kırık eşiğine 50 yaşında ulaşmıştır!

Kemikler yapısal olarak östrojen hormonuna bağımlı dokulardır. Kadın menopoza girdiğinde kemik kütlesindeki gerileme hızı artar ve özellikle aşağıda bahsedilen risk faktörü olan kadınlarda osteoporoz adı verilen durum ortaya çıkabilir.

Osteoporoz insan ömrünün giderek uzamasıyla birlikte ülkemizde de önemli bir sorun haline gelmiştir.

Osteoporoz nedir?

Osteoporoz, veya daha çok bilinen adıyla "kemik erimesi", kemiğin mineral içeriğinin azalması nedeniyle dayanıklılığının azalması, kalitesinin düşmesidir.

Vücutta kortikal kemik ve trabeküler kemik olmak üzere iki ayrı kemik türü vardır. Kortikal kemik tüm vücut kemiklerinin %80'ini oluştururken, trabeküler kemik, bir arı peteği yapısında olan ve yüzey alanı daha geniş bir kemik türüdür. Trabeküler kemik omurgalarda ve uzun kemiklerin uç kısımlarında yer alır ve osteoporoza bağlı kırıklara en hassas bölgeler de buralarıdır.

Kemikler sürekli olarak yapım-yıkım olaylarının ardı ardına devam etmesiyle yenilenen canlı dokulardır.

Trabeküler kemiğin yapım-yıkım hızının kortikal kemiğe göre 4-8 kat daha hızlı olması bu kemikleri kırıklara daha hassas hale getirmektedir.

Kadınlarda 30'lu yaşlara kadar yapım-yıkım olayı dengeli bir şekilde devam ederken, bu yaştan itibaren yıllık %0.5'lik bir oranda geri dönüşümsüz bir kemik kaybı olur. Bu, özellikle menopozdan itibaren daha da hızlanır ve menopozda olan bir kadın her yıl trabeküler kemiklerinin %5'ini ve tüm vücut kemik dokusunun %1-1.5'luk bir kısmını kaybeder. Bu kayıplar 10-15 yıllık hızlı bir dönemden sonra oldukça azalır. Bu aşamaya kadar kaybedilen kemik dokusu miktarı kadının ileride kemik kırığıyla karşılaşıp karşılaşmayacağını belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Zira bu süre içerisinde trabeküler kemiğin %50'si kortikal kemiğin ise %30'u kadar bir miktarı kaybedilmiş olabilir.

Osteoporoz hangi kemikleri etkiler?


Osteoporoz en sık vücudun yükünü taşıyan ve trabeküler yapıda olan omurları etkiler. Tüm osteoporoz olgularının %47'si omurlarda, %20'si kalçada (uyluk kemiğinin baş kısmında), %13'ü bileklerde ve %20'si diğer kemiklerde görülür.

Bunun sonucunda özellikle ileri yaşlarda omurlardaki çökme kırıklarına bağlı olarak boyda kısalma olabileceği gibi (bir kadının ileri yaşlarda boyu 15-20 santimetreye kadar kısalabilir!), hafif düşmeler sonucunda veya kendiliğinden, başta kalçada olmak üzere diğer kemiklerde hayatı tehdit eden kırıklar meydana gelebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp