Kasımpatı Çayı

Kasımpatı Çayı :

Aşk iksirlerinin amacı yalnızca erkek ya da kadını cinsel yönden uyarmak değil. Bu şerbet ve şuruplar bazen de ağza hoş koku vermek iÇ. İn içilir. Bir yılın klasiği olan 'YingYang" 'Çin'de Sevişme Sanatındaki şu öyküyü okuyalım: "10 gün öğleden sonra Kokulu Yeşim banyo yapmaya karar vermişti.

Banyo teknesi yatak odasına getirildi; çok geçmeden Kokulu Yeşim suyun içinde neşeyle yıkanmaya başladı. Pencereler kapalıydı, ama çıkardığı sesler gelip geçenlice işitilebiliyordu.

Tam o sırada bahçıvan Chuan eve dönmüş, efendisinin güzel karısının yatak odasından gelen sesleri işiterek, umutla, şöyle bir öksürmüştü.

. Kokulu Yeşim işittiği bu öksürük sesinin üzerinde durmayabilirdi; ama bağırmayı yeğleyerek: "Yıkanıyorum. Sakın buraya girmeyesin!" dedi.

Chuan'ın pek iri bir organı olduğuna değin söylentiler, hanımını kısa bir süre heyecanlandırmış; bu yüzden yüksek sesle yaptığı uyarı biraz cilvelice ve davet edici bir sesle söylenmişti. Bahçıvana gelince; kadının uyarısına uymamaktan başka ne yapabilirdi ki! İşinin başına dönmeyi aklının kıyısından geçirmiyordu artık.

Evin dışına çıktı; bahçeden, pencereleri incelemeye başladı. Sonunda, banyo şırıltılarının geldiği pencereyi buldu. Tahta pervaz ve kepenklerde ne delik, ne efe çatlak. Üstelik perdeler de yeniydi. Kısacası, efendisinin sevimli karısının o güzelim vücudunu dikizleyebilmesi olanaksızdı. Sade bir bahçıvandı Chuan, ama kurnazdı da.

Büyük bir gizlilikle araştırmaya koyuldu. Az sonra aradığını buldu. Gözünü deliğe yapıştırdı. Odanın içince Kokulu Yeşim, olanlardan pek de habersiz değildi, delikleri gözün ayrımındaydı.

Banyo teknesinin içinde ayağa kalkarak göğüslerini süngerle ovaladı. Gövdesini, pencerede beliren kara deliğe doğru döndürüverdi. Bu oyunu birkaç saniye sürdürdü. Sonra hafifçe kalkarak teknenin kıyısına oturdu.

Banyo teknesi karyolanın yanı başındaydı. Ayaklarını uzatarak geriye doğru kaykıldı ve omuzlarıyla yatağa yaslandı. Ayakları ve dizlerini biraz bitişiktik tuttuktan sonra birdenbire açıverdi. O anda ortaya çıkıveren Çiçek Kalbi'ni gören Chuan'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Kokulu Yeşim kendinden geçercesine silkinerek bacaklarını havadansa: Vurmaya, oraya buraya tekineler atmaya başladı.

Bahçıvan Chuan, kadının niyetini anladı. Düpedüz davet çıkarıyordu. Yatak odasına dalarsa kovmazdı onu herhalde. Delikteki gözler kayboldu. Kokulu Yeşim yeniden suya girdi. Kapı birden ardına dek açıldı. Chuan içeriye dalıp dizleri üstüne çöküverdi. "Genç ve soylu hanımım, bu kaba ve terbiyesiz adamı bağışlayın. Bilirim, yaptığımın cezası idamdır; ama kısmetim. Öyleyse, razıyım ben gene de."

Bahçıvanın korkuyla karışık yakarışını keskin bir sesle yanıtladı hanım: "Ben burada yıkanırken ne cesaretle içeri giriyorsun!" . "Dinleyiniz soylu güzel hanımım. 1,e başladığım günden beri sizi hep böyle görmeyi düşlerdim. Nasıl kaçırırdım böyle bir fırsatı? Ne yapayım şimdi ben?"

Öyle korkmuş görünüyordu ki bahçıvan bu kez Kokulu Yeşim, adam kaçıverecek diye endişelenmeye başladı. Verdiği yanıt, doğrusu ya, tam Dürüst Chuan'ın dürüstlüğüne layıktı. "Pekâlâ, burada olmaz şimdi. Banyo yapıyorum; üstelik herkes ortalıkta. Dolaşıyor." Adanın yaklaşması, hızlı solumaları kesilivermişti.

Kadın ekledi: "Her şeyin bir yeri bir zamanı vardır.' Artık kendine gelebilmişti bahçıvan.

"Dediğiniz çok doğru. Gün ortasında, ortalıkta böyle sular akıp dururken olmaz tabii. Ama bu kölenize emredin, istediğiniz zaman, istediğiniz yere geleyim. Sadece söyleyiverin bu sineğe, bu peynir kurduna, ne zaman gelmem gerektiğini.

"Geceleyin karınla yatıyorsun, bıraklmaz seni!" "Kimse alıkoyamaz beni" diye yanıtladı Dürüst Chuan. "Üstelik karım Bulutlar ve Yağmur'un tadını çıkardıktan sonra hemen uykuya dalar, uyandırabilirsen uyandır, o halde, gece gel" dedi.

Kokulu Ye~im. "Ama çok yorma kendini." Ayrılmadan önce, bahçıvan, kollarını teknedeki suyun içine daldırarak, o gece kendisine kucak açacak olan ben, "Zevk Sarayı'na" ilk kez dokundu. Sonra, mutlu bir halde oradan uzaklaştı.

Kokulu Yeşim, düzenli bir kadındı. Yalnız kalır kalmaz, sahneye çıkmaya hazırlanan bir oyuncu ya da bir müzikçi özeniyle kendini buluşmaya hazırladı. Önce kurulandı, kokular süründü, sonra da dinlenmek ve gevşemek için yatağa uzandı.

Ardından nefesi için kasımpatı çayı, sinirlerini yatıştırmak için nar ve şeftali ve çok sevdiği Ay Bayramı pastasını getirtti. Sonra yasemin çiçekleriyle odanın her yanını süsledi.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp