Kanserde ağrı sendromları

Kanserde ağrı sendromları :

Kanserli hastalarda ağrı sendromları etyolojilerine göre üç büyük grupta incelenebilir.
1-Hastaların % 77 sinde ağrıya hassas yapıların tümörle invazyonu veya kompresyonu
2-Hastaların % 19 unda kanser tedavisi sırasında kullanılan cerrahi girişim, kemoterapi
ve radyoterapi gibi yöntemlere bağlı olarak ağrı gelişebilir .
3-Hastaların % 3 ünde ise ağrı nedeni belirsiz veya bu ağrı tiplerinin birkaçı bir arada bulunur .
Kronik ağrının değerlendirilmesinde sendromun tanımlanması, ağrının etyolojisini aydınlatır. Doğru bir değerlendirme uygun bir tedavinin ilk aşanasıdır ..En iyi tanımlanan kanser ağrısı sendromları kfonik ağrı yakınmasıyla ilgili olan nosiseptive ve nöropatik ağrı sendromlarıdır. En sık görülen ağrı sendromları, kemiğin neoplastik tutulumu ile ilgili olan somatik ağrılardır. Direkt tümör yayılımı ile ilgili nosiseptive sendromlar içinde kaide metastazlannda ağrının oluş şekli ve beraberindeki nörolojik defisitler lezyonun lokalizsyonu hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlar . Bu çoğunlukla BT ile desteklenir. MRG çevre yumuşak dokuların değerlendirilmesinde daha yararlıdır. Frontal, periorbital, retroorbital ağrı genellikle orbital veya parasellar lezyonlarla oluşur, propitoz ve diplopi bazen ağrıya eşlik eder. Sfenoid veya etmoid sinüslerin tutuluşu bifrontal, bitemporal veya retroorbital ağrıyla sonuçlanır.

Hastada ilave yakınmalar başta ve nasal dolgunluk, diplopidir. Orta kraniyal fossa lezyonları trigeminal nevraljiyi taklit eden yüz ağrısına neden olur. Baş fleksiyonu ile şiddetlenen verteks ağrısı klivus tutuluşunun bulgusudur. Juguler foramene yakın tümörler vertekse veya omuzun, boynun ipsilateral tarafına yayılan, oksipital bölgede ağrı oluşturur. Beraberinde 9,10,11.kraniyal sinirlerin disfonksiyonu da olur. Oksipital kondilin tutuluşu ipsilateral tarafta oksipital ağrı ve hassasiyete neden olur. Baş hareketleriyle artan ağrıya hipoglossal nöropati eklenir. Birinci veya ikinci vertebramn kırılması (odontoid bir lezyona bağlı olarak C 1- Cı subluksasyonu gibi) şiddetli üst boyun ye oksipital ağrıya neden olur. Ağrı boyun hareketleriyle şiddetlenir. Nörolojik bulgular bir ekstremiteden başlayıp diğerine geçebileceği için bir üst servikal lezyon tarafından oluşturulan tablonun lokalizasyonu güçleşebilir. Boyıın ağrısı ile birlikte kolları, bacakları etkileyen nörolojik bulgular üst servikal lezyondan kuşkulandırır. Alt servikal veya üst torasik vertebra hasarı (C7-Tı) ağrının interskapuler bölgede algılanmasına neden olur. Alt torakal üst lomber (Tıı-Lı) bölgeden kaynaklanan ağrı ilyak kanatların ya da sakroiliak eklemin kendi patolojilerinde olduğu gibi tek taraflı veya iki taraflıdır.

Multipi kemik metaztazlı hastalarda yaygın bir ağrı sendromu görülür. Seyrek olarak kemik iliği tutuluşunda da benzer türde ağrı olur. Kemik iliği tutuluşunun sintigrafi veya radyografik tesbiti zordur. Visseral ağrı sendromlarına sık rastlanmakla birlikte somatik nosiseptif sendromlardan daha az tarif edilmiştir. Çölyak pleksusu etkileyen bir üst karın tümöründe sırta yayılan epigastrik ağrı olur. Bu ağrının niteliği nöropatikten çok visseraldir. Bu patolojinin yalnız alt torasik veya üst lomber ağrı oluşturması nadirdir. Suprapubik ağrı mesanenin, perineal ağrı rektum ve perirektal doku1ann, pelvisin tümör infıltrasyonıınun işaretidir. Eğer beraberinde sakral pleksus tutuluşu varsa nöropatik ağrı olarak kabul edilir. Benzer şekilde yaygın abdoıninal ağrı, diffiiz peritoneal tutuluşla birlikte olursa visseral, fakat bir çok siniri invaze eden retroperitoneal tümör ile birlikte olursa nöropatik olarak kabul edilir. Kanser tedavisi ile birlikte olan ağrı sendromları özetlenmiştir.Kanser tedavisi ile birlikte olan ağrı sendromları özetlenmiştir. Brakial ve lumbosakral pleksus tutuluşunda ağrının hızlı artışı, homer sendromu, üst ekstremitede, dirsekte, elin medial kısmında ağrı, 2 parmakta dizestezi pleksopati ile birlikte tümörün paraspinal, epidural yayılımını düşündürür. MRG, BT, myelografi ile görüntülemeyi gerektirir.

Lokalize sırt ağrısı epidural lezyonlu hastaların %95 inde olur. Genellikle başlangıç semptomudur. Torakotomiden sonra devamlı göğüs ağrısı nüks tümör nedeniyledir. Post mastektomi ağrısı sıklıkla yanıcı tozda olur. Göğüs ön duvarı boyunca, koltuk altı, üst kolun medial kısmına yayılır. Periferik nöropatik ağrı, olasılıkla interkostobrakial sinirin (TI-2 nin deri dalı) nöromasıyla ilgilidir. Postmastektomi ağrısı memedeki cerrahi girişimi takiben ve erken post operatif dönemde veya i yıl veya daha sonrasında gelişir. Ekstremite amputasyonundan sonra 2 tip nöropatik ağrı sendromu oluşur. Stump ağrısı, nöroma nedeniyledir. Stumpun distalindedir ve sıklıkla skar üzerinde trigger nokta iledir. Fantom ağrı, deafferanttasyon ağrısı olarak kabul edilir, giden ekstremitede hissedilir. Radyoterapiden sonra brakial ve lumbosakral myelopati olabilir. EMG, BT ve MRG radyasyon yaralanmasım düşündürür. Neoplazmdan farklı bir kitle görüntüsü alınır. Kronik nosiseptive ağrı sıklıkla antineoplastik tedaviden sonra ortaya çıkar. Tedavi sonrasında ortaya çıkan kronik ağrı sendromları çoğunlukla nöropatik özelliktedir. Kanser ağrısının tedavisinde dört temel ilke vardır:

l-Ağrıya neden olan patolojik tümörün üzerine gidilmelidir.
2-Ağrı eşiği yükseltilmelidir.
3-Ağrı yollan modüle edilebilir.
4-Ağrı yollan destrükte edilebilir.

Kanser Ağrısının giderilmesi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hepsinde önemli olmasına rağmen göz ardı edilmiş bir sağlık sorunudur. Kanser tedavisinde son yıllarda görülen umut verici gelişmelere rağmen genelde iyileşme oranı %25 üzerine çıkmadığı bilinen bir gerçektir. Eldeki kansere karşı yöntemlerin başarısız kaldığı dönemlerde ne yazık ki bu hastalar kendi yazgılarıyla baş başa bırakılmaktadır. İşte bu noktada palyatif kanser bakımı devreye girmektedir. Palyatif bakının amacı, artık günleri sayılı olan hastaların yaşamının nitelik yönünden geliştirilmesidir. İnsanoğlunun insan onuruna uygun biçimde yaşayabilmesinin sağlanmasıdır. Hastanın Ağrısının dindirilmesi, Ağrı dışındaki bulantı, kusma, iştahsızlık, depresyon gibi çeşitli semptomların en aza indirgenmeye çalışılmalıdır. Palyatif bakım, kanserle ilgili tüm hekimlerin multidisipliner bir yaklaşımla ele alması gereken bir konudur. Hastanın her gününün daha iyi geçirtilebilmesi, geride kalan günlerinin niteliğinin arttırılması tıbbı olduğu kadar insani yönden de büyük önem taşımaktadır. 'KANSER AĞRISI TEDAVİ EDİLİR VE EDİlMELİDİR. ' ilkesiyle, kanserli hastanın bakımında, bakımın yalnızca kendi konusunda özgünleşmiş hekimler tarafından değil, yurt çapında pratisyen hekimlerden başlayarak, tüm yardımcı sağlık personeliyle birlikte sürdürülmeli, ülkenin sağlık politikalarının bir bölümü olarak ele alınmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp