Kanda İmmunglobülin Ölçümü

KANDA İMMUNGLOBÜLİN ÖLÇÜMÜ

Kısaca, I g E dediğimiz immunglobülin E, atopik kişilerde duyarlı oldukları allerjene karşı bağışıklık sisteminin üretmiş olduğu özel bir antikordur. Kandaki IgE miktarı özel yöntemlerle ölçülebilir. İki çeşit IgE vardır: • Total IgE: Kandaki IgE'lerin tümünü gösterir. • Spesifik IgE: Kanda, sadece belirli bir allerjene karşı oluşmuş IgE' yi gösterir. Bir insanda, kandaki IgE düzeylerinin yüksek olması, o kişide allerjik bir hastalık bulunduğunu göstermez. Bağırsaklarında parazit (kıl kurdu, şerit.ı.) bulunanlarda, lenfoma, miyeloma gibi kanser türlerinde, sigara içenlerde IgE miktarları yüksek bulunabilir. Spesifik IgE ölçümü, allerjik deri testlerinin kanda yapılan şekli gibi de tanımlanabilir. IgE ölçümünün deri testlerine göre üstünlükleri • Yan etki ve anaftaksi riski yoktur. (Bazı kişilerin kan alınırken bayılabileceklerini unutmayın!) • Hastanın daha az zamanını alır. (Kan vermek için sırada beklemek gerekmiyorsa!) • Hastanın ilaç alıp almamasından etkilenmez. • Derideki hastalıklar (egzema, sedef hastalığı, dermografizm ... ) sonuçları etkilemez. • Deri testine uyum göstermeyen çocuklar için daha uygundur. (Çocuk, sadece kan alma işlemi sırasında 5-10 saniye ağlar!) IgE ölçümünün deri testlerine göre olumsuzlukları • Pahalıdır! • Sonuçlar hemen elde edilmez. • Duyarlılığı daha azdır. • Özel laboratuvar ve laborantlar tarafından yapılabilir. Kanda IgE ölçümlerinin değerlendirilmesi • IgE düzeyleri yaşa göre değişiklik gösterir. En düşük miktarlara bebeklerde, en yüksek miktarlara ise gençlerde rastlanır. • Erkeklerdeki değerler kadınlara göre, genel olarak daha yüksektir. • Sigara içenlerde 19E daha yüksektir. • Sigara içen kişilerin erkek çocuklarının IgE'si, sigara içmeyenlerin çocuklarının IgE'lerinden daha yüksektir. • IgE düzeyleri yıl boyunca farklılık gösterir. Mesela, polenlere karşı oluşmuş olan IgE'ler polen zamanı daha yüksek bulunur. • İmmunoterapi görenlerde IgE düzeyleri azalır. • Kandaki total 19E miktarı 50 mikrogramdan az ise alerjik bir hastalık olma ihtimali çok azalır. • Alerjik bir hastalığı olan kişilerde total Ig E normal olabilir fakat spesifik IgE daima normalden fazladır. • Çok sayıda allerjene duyarlılığı olanların IgE'si daha yüksektir. • Yeni doğan bir bebeğin kordon kanmdaki IgE'nin yüksek olması, bebekte ileri yıllarda allerjik hastalık gelişme riskinin fazla olduğunun bir göstergesidir.

AKCİGER RÖNTGENİ

Çok şükür röntgende bir şey çıkmadı Astımlı hastaların akciğer röntgenlerinde herhangi bir anormallik yoktur ve bu durum birçok hasta için çok şaşırtıcıdır. 'Nasıl olur; öksürükten boğuluyorum, nefes alamıyorum, iki adım atamıyorum, siz bana film de bir şey yok diyorsunuz' sözünü neredeyse her gün işitiriz, Gerçekten de, kriz döneminde akciğerlerin 'şişkin' görünmesi dışında astımlıların akciğer filmleri normaldir. Filmeiler para kazansın diye değil Her astımlıya her muayeneye gelişte ya da her krize girdiğin de akciğer röntgeni çektirmek gerekmez. Peki, o zaman astırnh hastalara neden film çektiriyorsunuz? Bunun başlıca iki önemli nedeni vardır: • İlk kez astım krizi geçiren bir hastada astımla karışabilecek hastalıkları (akciğer embolisi, KOAH, kalp yetersizliği, atipik zatürrie ... ) ayırt etmek için • Astım krizi ile ilgili komplikasyonlardan (atelektazi, pnömtoraks, zatürrie ... ) şüphe duyuluyorsa Aeaba tomografi mi çektirsek? Hastalar tomografinin harika bir tanı aracı olduğunu, tomografi çektirirlerse, hiçbir hastahklarının gizli kalmayacağını, tüm dertlerinin ortaya çıkacağını sanırlar. Ben, doktor istemediği halde kendileri tomografi çektirmiş pek çok hasta ile karşılaştım. Astımlıların birçoğuna gereksiz yere tomografi çektirildiğine de çok sık rastlıyoruz. Tomografi, her astımlı için gerekli olan bir inceleme değildir, ancak bazı özel durumlarda yapılması düşünülebilir ve buna hasta değil doktoru karar vermelidir: • Akciğer röntgeninde ne olduğuna kesin karar verilemeyen bir anormallik (nodül) varsa • Sigara da içen bir astımlıda bronş kanseri şüphesi varsa • Balgamda kan varsa • Bronşek taziyi düşündüren şikayetler ve muayene bulguları varsa Sinüzit filmi Burun tıkanıklığı, horlama, nefeste kötü koku, geniz akıntısı, aspirin allerjisi ... olan bazı astımlı hastalarda burun etrafındaki sinüslerin röntgenlerinin ya da tomografilerinin çekilmesi de gerekebilir.

Halkımız bu filmleri siniait filmi ismiyle bilir, biz paranazal sinüs grafisi diyoruz. Bu filmler sayesinde üst solunum yollarının hastalıkları çok net bir şekilde ortaya konabilir. Paranazal sinüslerin radyolojik incelemeleri, özellikle cerrahi girişim planlanan hastalarda çok yararlı bilgiler verir. SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ Solunum fonksiyon testlerinin, başta astım, kronik bronşit ve amfizem olmak üzere bronşlarda daralmaya neden olan hastalıkların hem tanısında, hem de tedaviye verilen cevabın izlenmesinde çok önemli yerleri vardır. Solunum fonksiyon testlerinin hastalar tarafından evlerinde kendi kendilerine yapabilecekleri kadar basit olanları olduğu gibi, üniversitelerde ve büyük göğüs hastalıkları kliniklerinde araştırma amacıyla kullanılan ve çok pahalı aletleri gerektiren çeşitleri de vardır. Solunum fonksiyon testlerinin en ilkel şekiller! kibrit sôndürme ve balon şişirme testleri'dir. Kibrit söndürme testinde, hastanın yanmakta olan bir kibritin alevini hangi mesafeden söndürebildiği, balon şişirme testinde ise bir balonu ne kadar zamanda ve ne kadar şişirebildiği değerlendirilir. Objektif hiçbir değeri olmayan bu testler ile hastanın solunum fonksiyonları hakkında kabaca bir fikir edinilebilir. Kendin üne, kendin ölç Astımlılar, 'nefes ölçer' ismi verilen aletlerle solunum fonksiyonlarını evlerinde kendi kendilerine de ölçebilirler. Bunlar, ucuz, basit, ama oldukça yararlı aletlerdir; hafif olduklarından kolay taşınırlar, Nefes ölçerler ile günün değişik zamanlarında yapılacak ölçüm sonuçları kaydedilerek, hastaların solunum fonksiyonları daha objektif bir şekilde izlenebilir. Bu sayede, hastaların farkına varamadıkları bronş daralmaları belirlenebildiği gibi, bazı hastaların nefes darlığı olarak algıladıkları şikayetlerin aslında psikolojik kökenli oldukları da kolaylıkla saptanabilir. Çok derin nefes aI, al, aaa1... şimdi ver, ver, veeeer! Spirometre ve akım-volum halkası isimleriyle bilinen ve pek çok göğüs hastalıkları hekiminin muayenehanesinde de yapılabilen bu testler çok kolay uygulanan, hastaya herhangi bir zarar ve sıkıntı vermeyen ve sonuçları hemen alınan incelemelerdir. Bu testler sayesinde hem akciğer hacimleri ve hem de bronşlardaki hava akımının hızı ölçülebilir. Spirometre ve akım-volüm halkası ne işe yarar?

• Bronşlardaki daralmanın yeri ve derecesi saptanır. • Hastalığının tedaviye verdiği cevap değerlendirilir. Provokasyon testi Solunum fonksiyon testleri, astım ve kronik bronşit ayırımının tam olarak yapılamadığı hastalarda ve bronş hiperreaktivitesinin (aşırı duyarlılığının) ortaya konmasında da çok işe yarar. Hastalara histamin veya metakolin gibi bronşları daraltan bir madde, giderek artan dozlarda solutularak bronşlarda meydana gelen daralma ölçülür. Bu daralma %20'den daha fazla ise test pozitif olarak kabul edilir. Astımlılarda ve bronş hiper aktivitesi olanlarda bu maddelerin çok düşük miktarları bile bronşlarda aşırı bir daralmaya neden olur. Provokasyon testleri, astımlılarda, allerjenlerin solunum yoluyla verilmesiyle de yapılabilir. Bu sayede, meslek astımında hastanın duyarlı olduğu allerjen belirlenebileceği gibi, deri testlerinde çok sayıda al1erjene duyarlılığı olan astımlılarda, bunlardan hangisinin hastanın yakınmalarını ortaya çıkardığı da saptanabilir. Provokasyon testleri sırasında ciddi astım krizleri ve anaflaksi (yaygın allerji) de meydana gelebileceği için, bu incelemeler mutlaka hastane ortamında ve gerekli tüm önlemler alınarak uygulanmalıdır. Provokasyon testleri, egzersiz, soğuk hava ile ya da bazı özel maddelerle (aspirin, sülfitler ... ) de yapılabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp