Kan Şekeri ve İnsülin

Kan Şekeri ve İnsülin :

Çoğumuzda nasıl gizli şeker ve sonra da diyabet geliştiğini anlamak için normal metabolizma hakkında bazı şeyler öğrenmemiz gerek. Metabolizma vücutta enerjiyi ya yağ olarak depolayan ya da olağan büyüme, gelişme ve fiziksel aktiviteye yakıt yapan süreçleri temsil eder. Karbonhidratlar (kompleks nişastalar ve basit şekerler), yağlar ve proteinler bize enerji sağlayan, metabolizma ve gelişme için yapı taşlarını sunan diyetimizdeki üç besin grubudur. Karbonhidratlar ve yağlar, hareket sağlayıcı kaslarımızla vücut makinemizi çalışır durumda tutınak için ve beyin, karaciğer, kalp, akciğerler ve böbrekler gibi yaşamsal organlarımızın işleyişi için gerekli enerjinin çoğunu sağlar.

Karbonhidratlar bağırsaklarda şeker halinde parçalanarak, dolaşıma emilir Şeker ya da glikoz kan yoluyla hücre duvarı üzerinden aşarak, hücreye girer ve orada daha da parçalanarak, dalıa büyük bir enerji kaynağı yaratır. Ya da buna alternatif olarak, karaciğerde ya da kaslarda glikojen olarak depolanabilir; glikojen, enerji ihtiyacı doğduğunda enerji yedeği işlevi gören kompleks bir karbonhidrattır. Besin yağının parçalanmasıyla ortaya çıkan yağ asitleri bir başka enerji kaynağıdır. Bunlar da glikoz gibi hücrelere anında enerji sağlayabilir ya da daha sonra enerji kaynağı olarak devreye girmek üzere depolanabilir

Şekerin hücreye girmesi için hücre duvarlarına glikoz taşıyıcılar vasıtasıyla ul.ışnnlması gerekir. insülin ilk burada devreye girer. İnsülin bil' hormondur, yani uzmanlaşmış hücreler tarafindaıı üretilmiş ve salgı1aı1ffilş bir proteindir; kan dolaşım sistemine girerek diğer orjı.ıuları ve fonksiyonlarını etkiler. Pankreas aldığınız gı-dalardaki bekleyici elemanların parçalanarak bağırsaklarda ernilmesini sağlar. I'.ıııkreasta ayrıca "adacık" denen küçük hücre kümeleri de bulunur Bu adacıklarda farklı alanlarda uzmanlaşmış hücreler yer almasın.ı kırşılık, en önemlileri insülin yapan beta hücreleridir.

Bu beta hücreleri, örneğin bir yemek sonrasında kandaki şeker düzeyirıi hissedebilir. Kan şekeri düzeyi yükselmeye başlayınca, beta hücreleri insülin yapıp salgılar, bu da şekerin hücrelere iletimini artırarak kan şekeri düzeyinin çok daha fazla yükselmesinin önüne geçer. Ama bu noktada insülinin işleyişi daha yeni başlamıştır. İnsülin hücrelerdeki şekeriıı glikojen olarak, yağ asitleriııin yağ olarak depolanmasını ve protein yapı taşları olan aınino asitlerinin ise kullanımını yönlendiren süreçleri harekete geçirir. Buna ek olarak insülin, proteinirıin, yağın ve glikojenin parçalanmasına da engel olur. Bu yüzden, insülin enerji depolaınayı ve doku yapımını ve gelişimini teşvik eder.

Kan şekeri düzeyi düşünce insülin üretimi ve salgılaması durur ve bütün süreçler geri döner: şeker kaslarda ve karaciğerde depo edilmek yerine, depolandığı yerden çıkmaya başlar; yağ parçalanmaya başlayarak, yağ asitleri çıkar; proteinler de sentezlenmek yerine parçalanmaya yönelir. İnsülin, besleyici öğeleri depoya ve büyümeye yönlendiren bir trafik polisine benzer. İnsülin düzeyi düşükken trafik enerjinin depolandığı bölgeden ters yöne doğru akar

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp