İshal Kusma Tedavisi

İshal Kusma Tedavisi

İshal Kusma Tedavisi Hakkında Genel Bilgiler

İshal kusma tedavisi;ishal kusma tedavisi hakkında bilmek istedikleriniz ve daha fazlası için aşağıda sizin için hazırladığımız yazımızı okuyabilirsiniz.



İshal Tedavi Yöntemlerinden Olan Şifalı Bitkiler

İshal hastalığı tedavisi için çeşitli yollar denenmiştir. Fakat bir de ishal tedavisi için bitkilerle uygulanan tedavi yöntemleri vardır. Bu sayfada sizlere ishal tedavi yöntemlerinden olan şifalı bitkiler hakkında bilgiler sunuyoruz.

İshalin tedavisi, nedene göre değişir, ancak temel tedavisi basittir.
İlk ilke ağızdan fazla sıvı almaktır.Hasta istemiyorsa yemek konusunda (özellikle başlangıçta) ısrar edilmemelidir.

İlaçlar bağırsakların çalışmasını azaltarak besin maddelerinin geçişini yavaşlatmaya yardımcı olabilirler. Dışkının birikmesi ve bağırsakların çalışmasını yavaşlatmak için kullanılan başlıca ilaçlar kaolin ve morfindir.

Bazı besin zehirlenmelerinde (özellikle bakterilerin neden olduklarında) ya da dizanterde, sulfonamitler (bakterilerle savaşan sulfa içeren ilaçlar) ya da antibiyotikler yararlı olabilir. Kolerada, ishal ile yitirilen sıvının yerine konması zorunludur. Antibiyotiklerin önemi ikinci sıradadır. Hasta kirli yiyecek ve içecekten uzak durmalı ve genel temizliğe çok özen göstermelidir.

Kolit ise, beslenme biçiminin değiştirilmesi, enfeksiyon için sulfonamit ya da antibiyotik kürleri ve duygusal sorunlar için psikoterapi ile tedavi edilebilir.

Bebeklerde ishal, özellikle dışkı normalden çok daha sulu ise önemlidir. Bebeğe katı yiyecekler verilmemeli, onun yerine bol su verilmelidir. Eğer bebeğin genel durumu iyiyse ve bol sıvı alıyorsa, 24 saat sıkı gözlem altından tutmak yeterli olabilir. Ancak genel durumu bozuksa, kusuyorsa ya da dışkıda kan varsa, doktorun inceleyebilmesi için bir kirli bezi saklayıp, hemen doktor çağırmak gerekir.

Doktor bütün besinleri kesip, yalnız sıvı verilmesini önerebilir; hatta tuz çözeltileriyle tuz yitimini karşılamaya çalışabilir. Küçük bebeklere genellikle ishali duduracak ilaç verilmez. Önemsiz ishaller çoğunlukla kendiliğinden düzelir, daha ciddi durumlarda ise hastane bakımı gerekir.


KUSMA VE İSHAL

KUSMA

Kusma, beslenmeyle yahut santral sinir sistemiyle ilgili etkenlerden ileri gelir. Psikiyatride sık görülen bir histerik semptomdur. Gebelikte de, bebeği istememeyi simgelediği ileri sürülmektedir. Sürekli bulantı ve kusma, litium toksisitesinde görülen bir özelliktir. Mîde muhtevasını ağızdan çıkarma eylemi. Kusma, çok çeşitli sebeplerle olabilir. Sıklıkla bulantı ve öğürmeyi tâkip ederse de, kafa içi basınç artışı gibi hallerde âniden fışkırıcı tarzda da olabilir. Kusmada midenin rolü pasiftir. Özellikle, karın kaslarının kasılması ile mide muhtevası dışarı atılır. Kusmanın altında yatan sebeple, mide ve oniki parmak barsağının ileri doğru kasılmaları azalınca midenin ağzı gevşer, diyafram kası ve karın kaslarının kasılması ile karın içi basınç artarak mide muhtevası yemek borusuna atılır. Göğüs içi basınç artışı ve yemek borusunun ters yönde kasılmaları ile de yutağa gelen materyel buradan da ağıza ve dışarıya ulaşır. Bu esnada soluk yolu kapanarak materyelin akciğere gitmesi önlenir. Merkezî sinir sisteminin baskılandığı hallerde bu olay önlenemez ve akciğer iltihabına yol açar. Kusma mekanizması beyin sapındaki “kemoreseptör trigger bölgesi” esas olarak kusma merkezinin kontrolundadır. Sindirim kanalından, yüksek beyin merkezlerinden veya kemoreseptör trigger zon (bölge) den gelen uyarılara cevaben kusma merkezi de diyafram kası, karın kasları, mîde ve yemek borusunu uyararak kusma meydana gelir. Kusmayı sağlayacak veya durduracak ilâçlar vardır, ancak kusma bazen önemli hastalıkların belirtisi olabilir. Bu bakımdan kusmanın altında yatan sebep, gerektiğinde araştırılıp, tedâvi edilmelidir. Kusmanın sebepleri; uzun süren hazımsızlık, apandisit, safra kesesi iltihâbı, karın zarı iltihâbı, barsak tıkanması, sistemik enfeksiyon hastalıkları, sindirim kanalının viral, bakteriyel, parazitik hastalıkları, karaciğer iltihâbı, beyin ödemi, beyin tümörü, beyine giden oksijenin azalması, migren başağrısı, beyin zarlarının iltihâbı, kafa içi basınç artması, kalp infarktüsü, kalp yetmezliği, hormonal bozukluk ve değişimler, gebelik, ilâç ve kimyevî maddeler psikolojik olabilir. Tedâvi: Uygun hallerde kusmayı kesici ilâçlar kullanılır.

İSHAL

Tüm dünyadaki ölüm nedenlerine bakıldığında ishaller ikinci sırada yer almaktadır. Gelişmemiş ülkelerde ise en sık ölüm nedenleri arasındadır. Asya, Afrika ve Latin Amerika‘da her yıl 4,600,000-6,000,000 çocuğun ölümüne yol açmaktadır. İshal en ağır biçimde çocuk ve yaşlıları etkilemekte. Ülkemizdeki 1-5 yaş arasındaki çocuk ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Kişide ishalin ortaya çıkmasına neden olan çeşitli etmenler bulunmaktadır. En önemlisi çevreye ait olan etmenlerdir. Yoksulluk, kalabalık ve sağlıksız evlerde yaşama, kanalizasyon sorununun çözülememiş olması, temiz su eldesindeki güçlükler, gıda yetersizliği ve gıdaların sağlıksız olması v.b. olumsuzluklar ishalin nedenlerinden sayılabilir. Kişinin yaşına bağlı olarak ishale neden olan parazit yada bakterinin etkinliği değişir. Bazı etmenler çocuklarda bazıları da yetişkinlerde etkili olmaktadır. Kişisel hijyenin yeterli olmaması da ishal oluşumunu etkiler.

Bağırsak enfeksiyonu olup olamayacağı öncelikle alınan etkenlerin sayısı belirler. Etkenlerin hemen hemen tamamı ağız yolu ile alınır. Bulaşmada çoğunlukla dışkı ağız yolu iledir. Suların temiz olması ve dağıtım sisteminin yeterli olması yayılımı büyük oranda azaltır. İshale neden olan etkenler genellikle midenin asitli ortamında yok olurlar ve bağırsaklara ulaşamadıkları için ishale neden olamazlar. Ancak mide asit ortamını azaltan anti-asitlerin kullanımı bu etmenlere duyarlılığı arttırır. Bağırsak hareketliliğinin normal olması da ishal oluşumunu etkileyen bir faktördür. Normal hareketlilik bağırsakta bakterilerin birikmesini engelleyerek ishal oluşumunu engeller. Bağırsaklarda normal şartlarda bakteriler bulunmakta ve bu bakteriler insan vücudunda herhangi bir hastalığa neden olmamaktadır bu bakteriler bağırsak florası diye adlandırılır. Ancak antibiyotik kullanımı sonucu bağırsak florasında azalma olursa diğer patojen yani ishal yapıcı bakterilerin çoğalmasına neden olur ve böylelikle hastalık ortaya çıkar. Bağırsağın kendine ait savunma sistemleri mevcuttur. Bazı hastalılarda bu savunma sistemleri ortadan kalktığından ishal oluşumu kaçınılmaz olur.

İSHALİN BULAŞMA YOLLARI

Deri yolu ile bulaşan parazitleri bir tarafa bırakacak olursak, çoğu enfeksiyoz ishaller etkenlerin ağız yoluyla alınması sonucu edinilir. Dışkı-ağız yoluyla bulaşma su, gıda veya kişiden kişiye dokunma yoluyla olmaktadır. Yayılım şekli her etmende farklılıklar göstermektedir.

İSHALİN ETKENLERİ

Akut ishale yol açan bir çok enfeksiyöz ve enfeksiyöz olmayan etmenler vardır. Bununla birlikte akut ishal olgularının çoğundan enfeksiyöz etkenler sorumludurlar. Bakteriler, virüsler, mantar ve parazitler ishale neden olabilmektedir.

İSHAL BELİRTİLERİ

İshalin tanımı halen tartışmalı bir konudur. İshal klinik olarak 24 saat içinde normal şeklini kaybetmiş, 3 veya daha fazla sayıda dışkılama olarak tanımlanabilir. Bu tanımlamanın dışında dışkı miktarı ?200 gr/gün ve dışkı suyunun ?%80 ölçümlerine göre daha objektif tanımlamalarda söz konusudur. Fakat pratikte bu ölçümlere çık nadir başvurulmaktadır. İki haftayı aşmayan ishaller akut, aşanlar ise kronik ishal olarak tanımlanabilir. Akut ishallerin nedeni genellikle enfeksiyöz ajanlardır. İshalle ishalle ilgili başkaca tanımlamalar da yapılmaktadır.

Gastroenterit; bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi yakınmalarla seyreden mide ve ince bağırsağın birlikte tutulduğu klinik tablodur.

Enterekolit; genellikle bulantı ve kusmanın etki etmediği, ateş, karın ağrısı ve ishal gibi yakınmalarla seyreden ince ve kalın bağırsakların birlikte tutulduğu klinik tablodur.

Dizanteri sendromu; kramp biçiminde karın ağrısı, kanlı-mukuslu-tenezimli sık ve az miktarda dışkalamayla seyreden klinik tablodur.

İnce bağırsak tipi ishal; bol ve sulu dışkılamadır.
Kalın bağırsak tipi ishal; az miktarda sık sık dışkılamadır.

Tenezim; sık sık ağrılı dışkılama ve yetersiz dışkılama hissidir.

Besinlerde bulunan bakteri toksinlerinin alınmasıyla oluşan gastroenteritlerde kuluçka süresi kısa (1-6 saat, 6-24 saat), dışkı ile bulaşık suların içilmesi veya bu sular ile yıkanmış gıdaların iyi pişirilmeden yenilmesi ile dışkı-ağız yoluyla bulaşan gastroenteritlerin etkenlerinde kuluçka süresi ortalama 3 gündür. Dışkı sayısının çok sayıda (?10/gün) olması akla kalın bağırsak tutulumunu getirmelidir. Sekretuvar ishallerde dışkı sulu, fazla miktarda, renksiz veya beyaz renklidir. Dizanterik olanlarda ise dışkının miktarı azdır ve kan, müküs, ve püy içermektedir. İshale eşlik eden karın ağrısının özellikleri klinik olarak önemli ipuçları verebilir. Karın ağrısı tutulumu mideden aşağı inildikçe ve bağırsak yayılımı varlığında artmaktadır. Bazı ishal tiplerinde bu ağrı göbek çevresinde veya sağ alt tarafta ve aralıklı olarak gelip kramp tarzında olurken, bazı tiplerde yine karın alt tarafında devamlı tenezimle birlikte olabilir. Bol sulu ishallerde ateş sık görülmezken bakterilerin oluşturduğu çoğu ishallerde ateş görülebilir.

İSHALİN TEDAVİSİ

İshallerde en önemli konu ve kısa zamanda önlem alınması gereken konu su kaybıdır. İshalle birlikte vücut su kaybına uğramaktadır. Özellikle bu durum çocuklarda çok tehlikeli duruma varabilmektedir. Tedavide de ilk yapılması gereken kişideki su kaybını değerlendirerek, su kaybının yerine konmasıdır. Özellikle geçmişten kalan bir inançla ishalli kişiler su alınımı azaltarak ishalin azalacağı kanısıdır. Bu yanlış davranışın önlenmesi ve aksine kişiye bol sıvı verilmesinin sağlanması lazım. Bu kaybedilen sıvı ile birlikte vücut çeşitli mineraller de kaybetmekte bunların yerine konulması içinde tedavi oluşturulmalırdır. Bu amaçla ORS (Oral Rehidratasyon Sıvıları) kullanılabilir. ORS evde de kolaylıkla hazırlanabilir. Evde 1 litre suya, 1 çay kaşığı tuz, 8 çay kaşığı şeker, bir fincan portakal suyu veya 2 muz ilave edilebilir. Eğer su kaybı ciddi boyutlarda ise hastane şartlarında damar içi sıvı verilmesi uygulanabilir. Hastalar süt ürünleri, alkol, kafein ve karbonatlı içeceklerden uzak durmalıdır. Antibiyotik kullanımı hastaların %10‘unda işe yarabilir. Ama bazı ishal vakalarında antibiyotik kullanımı gerekmemektedir. Ancak en iyi tedavi şeklinin belirlenmesi için doktora başvurmak gerekmektedir

KUSMA VE İSHALLİ ÇOCUĞA YAKLAŞIM

İshal ve kusmanın sebepleri nelerdir?

Pis sular veya bu sularla bulaşan gıdaların ağız yoluyla vücuda girmesi sonucu ortaya çıkar. Vücuda giren hastalık yapıcı etkenler bozuk gıdalardaki toksinler veya pis sularda bulunan virüsler, parazitler ya da mikroplardır.

Kusma ve ishal çocuğum için tehlikeli mi?

Kusma ve ishal ile vücuttan çok su kaybı olursa vücutta kuruma ortaya çıkabilir. Sıvı kaybının bazı belirtileri, dil ve dudakta kuruma, artan susama hissi, gözlerde çökme, ağlayınca gözyaşında azalma, huzursuzluk ve idrar miktarında azalmadır. Eğer çok sıvı kaybı olursa ölüm ortaya çıkabilir.

Çocuğumda su kaybına nasıl engel olabilirim. Eğer çocukta çok sayıda kusma ve ishal ortaya çıkarsa ORS‘ye (Oral Rehidratasyon Sıvısı ) ihtiyacı olacaktır. ORS kaybedilen vücut sıvılarının yerine geçmek üzere doğru oranlarda tuz, potasyum ve şeker vardır.

Doktorunuza hangi ORS‘ yi kullanacağınızı danışın.

Ev İlaçlarını nasıl kullanabilirim?

ORS yerine elma suyu, ıhlamur, kola, nane-limon vs. sıvılar 2 yaşın altındaki çocuklarda pek önerilmemektedir. Bu sıvılarda tuz, şeker ve potasyum içeriği dengeli değildir. Kafein içeren meyve suları ve sodalar ise hiç kullanılmamalıdır. Çünkü kafein bağırsaklardan sıvı kaybını arttırır. Hatta bazen duru su bile kandaki tuz oranını düşürebileceği için sakıncalı olabilir.

ORS nasıl verilmelidir?

Çocuğun ishali var ama kusmuyorsa her dışkı sonrası ORS verin. ORS, damlalık, kaşık veya bardakla verilebilir. Doktorunuz, içmesi gereken minimum miktarı söyleyecektir.

Çocuğun kusması ön planda ise ORS ‘yi çok az az verin, (dakikada 1 çay kaşığı kadar yavaş verilebilir!). Çocuk içtiklerini vücutta tutabiliyorsa miktarı yavaş yavaş arttırın. Kusmaya devam ediyorsa son kusmasından sonra yarım ile 1 saat kadar bekleyip 1-2 yudum veya çok küçük bebekler için birkaç damlalık dolusu ORS daha deneyin.

Kusma durunca ne yapmalıyım?

Kusma durunca ORS miktarını ve verme aralıklarını arttırmak mümkündür (3-4 saatte 1). Kaka normale dönene kadar ORS vermeye devam edin.

Hastalığı sırasında çocuğumu beslemeli miyim?

ORS verirken emzirmeye veya mamaya devam edilebilir. Özellikle ishal kötüleşiyorsa doktoruna danışın. Karışık gıdalarla beslenebilen çocuklar yemek ister istemez beslenmeye başlayabilir. Dondurma, meyve suyu, koka kola gibi aşırı şekerli sıvılar ve gıdalardan uzak durulmalıdır. Makarna, ekmek, pilav ve patates gibi nişastalı yiyecekler yararlıdır.

İshali durdurmak için ilaç kullanmalı mıyım?

İshaller genellikle uzun sürmediği için ilaç gerekli değildir. Eğer ishal enfeksiyon kaynaklı ise (mikrobikse) ilaçlar vücudun enfeksiyondan kurtarma çabasını bozabilir. Doktorunuza ishal için ilaç kullanıp kullanılmayacağını sorunuz.

Çocuğumu hastaneye götürmek gerekecek mi?

Bu çocuğunuzun sıvı kaybettiğine bağlıdır. Çocuğunuza serum takarak damardan özel bir takım sıvılar vermek gerekebilir. Bu yöntem kusma ve ishalle kaybedilen sıvıların yerine koması için en hızlı yoldur. İshali ve kusması olan çocuğunuzda, aşağıdakilerden birisi varsa doktorunuzu arayınız:

* 6 aylıktan küçükse

* 6 aylıktan büyük ve ateşi 38.5 º den fazlaysa

* Sıvı kaybı bulguları varsa

* 8 saatten uzun bir süredir kusuyorsa veya

kusarken çok zorlanıyorsa

* Kakasında kan veya sümük varsa

Kusmuğunda kan veya yeşil safra varsa

* Karnı aşırı şişse

* 8 saatten fazla idrar yapmadıysa

* Zehirli olabilecek bir şeyler yutmuşsa

* 2 saatten uzun karın ağrısı varsa

* Aşırı huzursuz veya beklenmedik derecede uykuluysa

Sonuç

Çoğu vakada ishal birkaç günde geçerek, sonradan herhangi bir sorun yaratmaz. Eğer ishal nedeni enfeksiyon ise, tedavi ile belirtiler düzelir.

İshal çoğunlukla kısa sürede geçen bir rahatsızlık olarak seyreder. Ancak ciddi bir enfeksiyon ya da bağırsak rahatsızlığına bağlıysa uzun sürer ve asıl nedene göre başka belirtiler de görülür.

İshalin seyri, niteliği, başka belirtilerin olup olmaması, çoğu zaman tanı koymak için yeterlidir ama bazen dışkıdan alınacak örneğin labaratuvarda incelenmesi gerekir. En etkili tedavi, nedene yönelik tedavidir. Bu nedenle inatçı ishallerde kendi kendinize tedaviye başvurmayıp bir doktora görünmek yerinde olur.



SENDE YORUM YAP!

Whatsapp