İnsülin Kullanmada Pratik

İNSÜLİN KULLANMADA PRATİK

FAYDALI NOKTALAR

1 - İnsülinin saklanması: Kristalize ve diğer uzun etkili insülinler kullanılmadan önce oda hararetinde bir müddet kalmalıdır. Fakat saklanmaları muhakkak 24°G üzerinde bırakılan insülinler aktivitelerin kaybettikleri gibi içlerindeki uzun etki yapan maddeler presipite olurlar. insülin hiçbir zaman buzluk veya dip-freezde saklanmamalıdır. Seyahatlerdetermos veya buz içinde taşımaya gerek yoktur. Baga içine güneş almayan bir yere konulması yeterlidir. Uzun intervallerde bir süre için buz dolabın akonulabilir.

2 - İğne ve enjektörleri," hazırlanışı:İnsülin yapı-lacak enjektôrlerin taksimatı ayrı olmalıdır. Hastanın iyi görmesi ve üniteleri iyi ayarlaması için dar çaplı ve uzun boylu enjektör kullanılması faydalıdır. Disposable plastik enjektörler çıkmadan önce insülin için (Resim 56) görülen 2 cc'lik ve her cc'si 10 taksimata ayrılmış ve her çizgi 4 üniteye tekabül eden cam-madeni enjektörler kullarnlırdı. Fakat bunların sterllize edilme ve korunma zorluğu bütün dünyada bir defa lıııllonıp atılan plastik insülin enjektörlerinin kullanılması-nadoktor ve hastaları itmiştir.

3 - İğne yapma Korkusu: Bu korku her ülkede mevcut, fakat bizim ülkede hem hekimler arasında, hemde hastalarda eskilerden süre gelen gereksiz bir insülinden kaçma mevcut. Bu mutlaka eğitimin eksikliği ve şeker hastalıklarımız devamlı göz önünde bulunamamaları ile ülkemizde insülin ve çeşitlerini bulmadaki zorluklardan kaynaklanmaktadır. Eğitim ve yakından takip bu zorluğu kısıtankaldırmış ve şimdi LOG ve Gerrahpaşada insülin kullanılan hasta sayısı % 20'yi geçmiş durumdadır.

4 - İğne yapılacak yerler: Zorunlu olduğu takdirde insülin vücudun her yerine deri altı, adale içi veya damara yapılabilir. Fakat uzun süreli tedavi programı içinde,hastanın kolayca elinin uzanabileceği, iyi görüp temizleyebileceği ve günlük aktivitesi içinde tahrlş olmayacak bölgelerin seçilmesi faydalıdır. Genellikle Resim 56 a ve b de görüldüğü gibi kolların ön üst kısımları, bacakların üst baldır ön kısımları, karın derisinde göbeğin iki yanları ve kalçalar en uygun enjeksiyon bölgeleridir.

5 - İnsülin nasıl yapılır? insülin ister kristalize, isterse uzun etkili olsun daima yemekten önce yapılır. Kristalize yani çabuk etkili insülinler yemekten 15 dakika önce, diğerleri 20-30 dakika önce yapılmalıdır.Hasta veya iğneyi yapacak kimse ellerini yıkayıp, insülini sakladığı yerden çıkarıp el arasında uğuşturup karışması temin eder. Eter veya alkol ile şişenin kapağı temizlenir. (Resim 57 a-b-c-d) Enjektör pistonuna bir miktlar hava çektikten sonra iğne insülin şişesinin lastik tıpasına batırılıp şişe baş aşağı edilir ve istenilen ünitenin Olin enjektör içine çekilir, fazlası geriye verilip havası çıkarılır. Enjeksiyon yapılacak yer aykol ile temizlenip alkolun kuruması beklenir ve iğne 45-90 derecelik bir meyil ile deriye batırılır. Son zamanlarda kullanılan plastik enjektörlerin uelarındaki iğneler çok küçük

ve ince olduğu için deri altı bölgesine kadar gider daha derine girmezler. lnsüllnln yatayolarak ve hemen deri içine yapılması sakıncalıdır, dağılmaz küçük bir şişlik şeklinde kalır ve ağrı yapar, insülin enjeksiyon yerinin her defasında değiştirilmesi gerekli ve faydalıdır.

Gözleri iyi görmeyen hastalar için enjektörlerin üzerine takılan luplar yapılmıştır. Bunların kullanılması. Veya otomatik enjektörlerin kullanılması faydalıdır.

6 - Özel Durumlarda lnsülln Dozu Değişikliği:

a - Aşırı egzersiz ve jimnastik durumlarında: insülin yerini değiştirmek faydalıdır. Bacak veya kol yerine karın derisine yapılırsa insülin çabuk rezorbe olmaz. Aynı gün

diabetiklere dietlerini ayarlamaları ilave bazı besinler al

maları tavsiye edilir.

b - Açık Büfe ve Partilerde: Genellikle bu gibi top lantılarda fazla gıda alınacağından hıer günkü insülin dozlarına 4-8 ünite daha ilave yapmak faydalıdır. Bu ziyafet

ten önce olabileceği gibi yemekten sonra da olabilir.

c - Hastalık Günlerinde: Çok Kere dlabetikler, ateşli hastalık nedeniyle yemek yiyemedikleri için insülini de az yapmayı düşünürler. Bu tamamen yanlıştır, çünkü bu hastalıklar süresince kan şekeri yükselir, idrarda şeker ve aseton çıkar. Bunları karşılamak için ya her zamanki insülin dozuna ilave yapmak veya aseton bulunduğu müddetçe kristalize insüline geçmek gerekir.

İNSÜLİN TATBİKATİNDA KULLANILAN

ARAÇ VE YÖNTEMLER

İnsülin tedavisi başlangıçtanberi izah etiğimiz gibi cilt altı, kas içi ve acil durumlarda da damar içi olmak üzere insülin enjektörleri ile yapılır. Hasta istek ve pratik liği göz önüne alınarak çok çeşitli yöntemler geliştirilmiş,fakat bunlar halihazırda çok kullanılan pratik metodlar olmamıştır. Bazıları da deneme safhasındadır. Bunlar:

A - Jet injeksiyon ve iğnesiz Enjektör: Çok yerdekullanılmış fakat enjektör boyunun büyüklüğü ağırlığı taşırma zorluğu pratik olmadığını ortaya koymuştur. İğnesiz olanlar basınç yolu ilac insülini deri altına vermektedirler

B - Ağız yolu ile insülin denemesi hormonun gastro-intestinal sistemde parçalanması ve etkisiz hale gelmesi, bu tedavi yönteminin bırakılmasına neden olmtştur.

C - Rektal Vol ile suppositoir halinde insülin kullanılması denenmiş, fakat etkisinin az oluşu ve pratik olmayışı nedeniyle vazgeçilmiştir.

D - Burundan - Nasal- Spray - şeklinde insülin tatbi katı çok eskiden düşünülmüş olmasına rağmen sonsenelerde insülin içine ilave edilen % 1 Deoxycholate ile spray veya damla şeklinde kullanma kolaylığı ortaya çıkmış ve yapılan deneyler iyi sonuç vermiştir.

E - insülin pompaları: Hastanın veya yakının kontrolu altında istenilen ünite ve miktarda insülini deri altı,domar içi veya periton içine vererek kan şekerinde iyi ve bit bir ayar sağlamak esasını güden bu tedavi şeklinde tek mahzurun hasta tarafından insülin dozlarında değişiklik yapılma imkanının fazla oluşu ve bunun siuistimal edilme olanağının sık oımasıdır. Bir diğer sakınca da pompa kateterinin yani iğnesinin devamlı konduğu bölgede oluncak enfeksiyonlardır.

Bu yan etkiler berteraf edildikleri takdirde insülin pompaları gebe diabetiklerin, juvenil diabetiklerin tedavilerinde ideal vasıta olarak geniş kullanma sahası bulacaktır.

F - Yapay Pankreas veya Beta Hücresi: GlucoseSensor veya artifisiyel pankreas denen ve cilt altına ufak bir ameliyatla konarak kan şekerini kendi tayin ve ona göre deposundan insülin veren bu küçük pankreas modelleri Bessman (Los Angeles) ve Soeldner (Boston) tarafından geliştirilmekte ve uygulamalar iyi sonuçlar vermektedir. Bugün için geniş tatbikat sahası bulamamaları fiatlarının aşırı pahalı olması ve yeteri kadar gözlem yapılmamış olmasıdır.

G - Pankreas Transplantasyonu: 1966 yılında başlayan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde 337'ye ulaşan pankreas transplantasyonu, çeşitli komplikasyonları nedeniyle ve ortaya çıkardığı zorluklarla rutin bir tedavi metodu olarak diabet tedavisinde yerleşmemiştir fakat adacık transplantasyonu ümit vericidir.

İnsülin Tedavisinin Kompilakasyonları

Bu komplikasyonları şu şekilde sıralayabiliriz:

1 - Alerjik reaksiyonlar

2 - Lipodistrofiler (atrofi ve hlpertrofllerl

3 - Edemler

4 - insülin rezistansı (direnç)

5 - Hipoglisemiler

1 - ALERJiK REAKSiONLAR: Genellikle şeker hastalarının % 1-3'de görülür iki türlü alerji söz konusudur.

Lokal Alerji; insülin yapılan bölgede kısa süreli, bazı kere de 24 saat kadar devam edebilir. Alerjik bir plak şeklindedir % 1 oranında görülür.İnjeksiyondan 15 dakika ile 2 saat arasında ortaya çıkar. Tedavinin kesilmesine neden olmayacak bu reaksiyonun önlenmesi için soğuk kompres

ve anti histaminik ilaçların verilmesi yanında saflaştırılmış insülinlerin kullanılması bu reaksiyonu ortadan kaldırır.

Generalize (Yaygın) Alerji: % 0.2 oranında görülür.Yabancı protein alerjisinin tipik örneğidir. injeksiyon çevi ost ve bütün vücütta geniş alerjik belirtiler ve ürtiker plakları halinde ortaya çıkar, burada da bir önceki reaksiyonda olduğu gibi önlem almalıdır. Aynı zamanda desensibilasyon (duyarlık azaltılması) uygulanmalıdır.

Anafilaldik Alerjik Reaksionlar:

Çok nadir olan, fakat çok tehlikeli sonuçlar getiren bu reaksiyon doğrudan

yabancı proteine karşı genel bir aletlik olaydır.Alerji oıuşumunu Berson, Paterson gibi yazarlar insüllne karşı oluşan IgF ve IgG antikorlarına bağlamaktadırlar. Eğer yapılan insülin içinde protamin veya çinko gibi bir madde varsa buda ayrıca alerllk bir etken olabilir.Lokal reaksiyon genellikle 1-2 hafta içinde kaybolmazsa insülin cinsini değiştirmek veya bırakmak gerekir. Genel

rcakslvon çok kere antibiotik alerjisi olan kimselerde oluşur. Bunun tedavisinde kortizon, immüno-süpresifler ve desansbilizasyon uygulanır. Aşağıdaki tablo bu metodun uygulanış $eklini göstermektedir. 0.1 MI kristalize 100 ünitelik insülin 0.9 ml serum phlz. karıştınlır bu 1/100 U

ml ihtiva eder. Bundan 0.1 ml yapılırsa 1/1000 ünite olur.

2 -LİPODiSTROFiLER: insülinin yapıldığı bölge veya ona yakın bölgelerde deri altı yağ kitlesi toplanması veya yağların eriyerek çukurcuklar oluşmasıdır. Daha ziyade atrofi

yani erime şeklinde görülür. Genç diabetiklerde % 50 erişkin tip diabetiklerin kadınlarda % 20, erkeklerde % 5 oranları rastlanır. Upadistrofi (yağ toplanması) genellikle tek doz insülin ve yüksek doz kullananlarda görülür. Lipoatrofi ise genellikle sığır insülini kullananlarda, daha çok çocuk yaşı diabetiklerde ve kadınlarda gelişir.

Not:Bu insülinler küçük taksimatli tüberkülün enjektörleri ile yapılmalıdır.

Çok saflaştırılmış, monopik insülinlere geçilip hergün iğne yeri değiştirilirse distrofiler kaybolur ve yeni oluşum önlenebilir. Bazı yazarlar (Kumar) insülin içine 4 mikg/

Ünit dexametasone ilave edilmesini önerirler. Fakat buna hiç gerek yoktur.

3 - İNSOLİNE BAGU EDEMLER: Daha ziyade ketoAsidoza maruz hastaların serum tedavileri esnasında ortaya çıkar. Sodyum ve su tutulmasının bir sonucudur. Devamlılık gösterirse su ve tuz kısıtlamasına gerek vardır.Bazı vak'alarda diüretik kullanma zorunlu olabilir.

4 - İNSÜLİN DİRENCİ (REZISTANS) : Günlük insülin miktarı 200'ü geçmesine rağmen kan şekerinin düşmediği durumlarda dirençten bahsedilir. Çeşitli sebepleri vardır.IgG ve IgA antikor oluşumu, insülin reseptör bozukluğu, hemokromatoz hastalığının birlikte oluşu, hastada ayrıca bir erıdokrin hastalığın varlığı (Akromegali, Cushing), Akantozis Nigricans sendromu ile birlikte oluşu, Oto-Immün hastaIıklarla beraberlik göstermesi, klinik bulgu vermeyen sinsinfeksiyonların varlığı, Lenfoma grubu kan hastalıklarının başlangıç veya ilerlemiş devreleri, lipoatrofik diabet denilen özel tip diabet hastalığında ve pslko-somatik hastaIıkların seyrinde insüline karşı direnç oluşur.

Saf olmayan insülinler ve sığır insülini ile de direnç oluşumu daha kolaydır.

DiABETiK HASTALARDA iNSÜLİN DiRENCİ NEDENLERİ

Tip I DM

1 - insülin sekresyon azlığı

2 - insülin reseptör bağlantısındaki bozukluk

3 - insüline karşı duyarlık azalması

4 - insüline karaı antikor oluşumu

Tip II DM

1 - Reseptör ve post-reseptör düzeyinde bozukluk

2 - Periferik dokularda direnç artması

3 - Direnci kırmak için pankreasın aşırı insülin salqı-

laması

4 - Kllo fazlalığı ve yağ dokusu artışı ile reseptör sayısında azalma

Dirençin tedavisinde, insülin dozunu artırmak, saf,monopik ve RI insülinleri kullanmak ilk önlem olmalıdır.Eğer immünolojik bir olay süşünülüyorsa günde 30·40 mg

Prednison ilavesi faydalıdır. Erişkin tip diabet de OAD'ye geçmek bazı kere bu dlrencin kırılmasına yardımcı olur.

5 - HiPOGLİSEMilER: insülin tedavisinin en mühim komplikasyonu şeker düşmesi yani hipoglisemidir. Dikkat edilmez ve hasta hipoglisemi yönünden eğitilmezse kan şekeri ayarsızlığı yanında hastayı çok rahatsız eden durumlar ortaya çıkar. Hipogliseminin derecesine göre hasta 54 sahifede belirtilen bulgularla karşımıza gelir.Genellikle iyi antidiaetik seçilmemiş, insülin dozu iyi ayarlanmamış, diete gereken ihtimamı göstermeyen hastalarda sık, sık hipoglisemiler oluşur. Gereksiz karbonhidrat kısıtlayan, aşırı hareket veya jimnastik, spor yapmaya karşın yeterli besin, bilhassa karbonhidrat almayan şekerIilerde sık sık hipoglisemiler görülür. Yukarda sayılan sebepler önlenirse hripoglisemi de önlenmiş olur. Çok ciddi hipoglisemilerde glikoz perfüzyonu, kortizon ve acilolarak kan şekerini yükseltmek için GLUCAGON 0.5-1.0 mg cilt altı veya adele içine yapılabilir.İnsülin tedavisi bölümüne son verirken, şeker hastalığının tedavisinde en uygun ve yararlı tedavi aracının İNSÜLİN olduğunu belirtmek faydalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp