İnsanda Kuduz Belirtileri

İnsanda Kuduz Belirtileri :

İlk olay canlı virüsün deri veya mukozalardan vücuda girmesidir. Virüsü önce bu bölgedeki çizgili kas hücrelerinde çoğalır. Bunun ardından sinir uçlarından içeri giren virüs, sinir yolunu takip ederek merkezi sinir sistemine ulaşır. Tecrübi olarak kanda virüs bulunabileceği de gösterilmiştir. Ancak hastalığın teşekkülünde ve yayılmasında bunun pek önemi yoktur.

Beyinde hemen sadece gri cevherde çoğalan virüs yeniden otonom sinirler yolu ile tükürük bezleri, böbrek üstü bezi, böbrek, akciğer, karaciğer, iskelet kasları, deri ve kalp gibi diğer organlara ulaşır. Virüsün özellikle tükürük bezine ulaşması hastalığın salya ile bulaşmasını sağlar. Kuluçka süresinin çok farklı olabilmesi vücuda giren virüs sayısına, girdiği yerin merkezi sinir sistemine uzaklığına, tutulan doku miktarına ve kişinin savunma mekanizmalarına bağlı gibi görünmektedir.

Hastalığın merkezi sinir sistemine yerleşmesi ile burada kanlanma artar, sinir hücre çekirdekleri harap olmaya başlar ve bu kusurlu sinir hücreleri sahaya hücum eden savunma hücreleri tarafından ortadan kaldırılır. Bölgeye gelen iltihabi hücrelerin artışı ile bir beyin iltihabı meydana gelir. Zamanla klinik tablo da ağırlaşarak ilerler.

Hastalıklı hayvan tarafından ısırıldıktan sonra kas dokusuna giren virüs, önce kas dokusu içinde çoğalır. Daha sonra periferik sinirler aracılığıyla merkezi sinir sistemine ve oradan hızla beyne ulaşır. Beyine yerleşip işgal eden virüsün artık yukarı hareketi tamamlanmıştır ve aşağı doğru hareketine başlar ve göz, tükürük bezleri, deri gibi organlara yerleşir. Burada önemli olan nokta, bu seyir esnasında çok az antijen salınması, antikor oluşmamamsı ve adeta virüsün kendisini saklamasıdır. Bu nedenle labaratuvar tanı yöntemleri klinik belirtiler tam ortaya çıkmadan (yani iş işten geçmeden) sonuç vermez. Kuduzda kuluçka süresi ortalama 10-60 gün arasında değişmekle birlikte, litaratürde bu sürenin 2 güne kadar indiği; bazen yıllara kadar uzadığı vakalar görülmüştür. Özellikle çocuklarda, baş, yüz gibi beyine yakın ya da sinir dokusunun yoğun olduğu bölgelerin ısırıldığı durumlarda ve mukozanın yalandığı hallerde kuluçka süresinin çok kısaldığı görülmüştür.

Kuduz virüsü alan bir insanda ilk belirtiler, sanılanın aksine, genellikle kuduzu düşündürmeyen basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde görülür. Hastalık tablosu tamamen oluşmadan bir iki gün önce ise, iyileşmesine rağmen ısırık yerinde kaşıntı, iğne batması hissi, sinir trasesi boyunca yayılan bir ağrı gibi belirtiler oluşur. Ayrıca kişilik değişiklikleri görülür. Hastalık oluştuktan sonra 3 temel formda seyredebilir. “Spastik form”da hidrofobi (su korkusu) ve aerofobinin oluştuğu klasik, spazmlarla karakterize kuduz seyri izlenir. “Demans form”da uç noktada aşırı uyarılma veya adeta delirme hali görülür. “Paralitik form”da kısmi felçler izlenir. Diğerlerine oranla daha uzun süren bu durumda şüpheli bir tanı yoksa, genellikle kuduz tanısı konamadan, nörolojik problemlerle uğraşılırken hasta kaybedilir. Kuduz hastalığı bir kez oluştuktan sonra ölüm kaçınılmazdır. Önemli olan hastalık oluşmadan vücutta koruyucu antikor düzeyini oluşturmaktır.

Kuduz hastalığı hayvanlarda esas olarak 3 dönem gösterir.Bunlar:

Prodromal (melankolik) dönem: Bu dönemde hayvanlarda esas değişim; huy/mizacın adeta tam tersi halini almasıdır.Örneğin sakin bir hayvan agresif bir duruma geçer.Aynı durum tam tersi için de geçerlidir.Hayvanlar normal gıda niteliğinde olmayan maddeleri yerler sık sık (allotrofaji). Kedilerin ise özellikle sessiz ve loş ortamlara saklanmaya çalıştıkları gözlenmiştir.

Eksitasyon(saldırganlık) dönemi: Tipik kuduz semptomları bu evrede baş gösterir.Hayvanlar oldukça saldırgandır.Köpeklerde ısırma, kedilerde tırmalama ve sığırlarda boynuz vurma gibi savunma/saldırı hareketleri ön plana çıkar. Gerek sialoadenitis, gerekse yutaktaki felçten dolayı yutkunma refleksi kaybolur ve hem salyada aşırı üretim(pityalismus) hem de yutulamamasından dolayı ağızdan salya akar.Hidrofobi yani sudan korkma belirtisi aslında sanılanın aksine "korkma" değildir.Yutak felcinden dolayı hayvan su içemez ve suya karşı isteksizdir.

Paralitik(felç) dönem: Bu dönemde sentripedal olarak etkenler yayılmış, lezyonlar şekillenmiş ve kudurma olarak tabir edilen eskitasyon dönemi geçmiştir.Etkenlerin özellikle beyin sapı vb hayati merkezlerin bulunduğu yerde üremesi sonucu felçler ve kollaps, nihayetinde ölüm gerçekleşir.

Bazı kudur geçiren hayvanlarda hastalığın selim olarak bilinen formu ortaya çıkabilir.Bu formun özelliği prodromal dönemden sonra eksitasyon döneminin görülmeyip, paralitik dönem ve ölümün gerçekleşmesidir...

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp