İlaçların Seçimi
İlaçların Seçimi : Her şeyden önce bazı yaşlıların ilacı elde ederken güçlüklerle karşılaşabileceği, ilacı alacak parası olmayabileceği de düşünülmelidir. Hastanın alamayacağı ilaçlan önermenin yaran yoktur. İlaç yazarken hastanın ilacı alabilecek durumda olup olmadığından emin olunmalıdır. Ağız yoluyla alman ilaçlar - Yaşlılar sık sık hangi ilacı alacaklannı unutur, ilacın kutusunu açarken ya da tablet ve kapsülleri yutarken güçlük çekerler. Bu engeller, ilacın gerektiği gibi alınmasını önleyebilir. Özellikle yaşlılann kullandığı ilaçlan üreten fabrikalar, geniş ağızlı, kapaklan kolay açılıp kapanan büyük şişeler kullanmalıdır. Yaşlılar özellikle blister ambalajlan açmakta güçlük çektiğinden ve ilaçlar bu arada kınlıp dağıtabileceğinden, bu tip ambalajlardan kaçınmak gerekir.
Bilgiler - İlacın ambalajı oldukça açık, yaşlılann da kolayca okuyabileceği gibi yazılmış etiketler taşımalıdır. Hekim ya da eczacı etiketin dışında küçük bir kâğıda hastanın adının yanı sıra, ilacm adını, ne zaman ve nasıl uygulanması gerektiğini ve hangi hastalık için verildiğini yazmalıdır.İlacın büyüklüğü, biçimi, rengi -Yaşlılar özellikle boğazlan kuruysa ya da felç gibi bir durum varsa, büyük hap- lan güçlükle yutar. Görme sorunu ya da ellerinde eklem iltihabı olan yaşlılar da çok küçük ilaçlan içemez. Kullanılacak ilaç seçilirken her hasta ayn ayrı değerlendirilmelidir. Hasta verilen hapı yutamıyorsa, tedavi edici etki elde edilemeyeceği gibi, boğazda bölgesel tahriş de sorun olabilir.İlacm yemek borusundan geçme hızını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Sindirim kanalının ilk bölümünün hareketindeki bozukluklar yaşlılarda ilacın etkisinin gecikmesine yol açar. Tahriş edici bir ilacm, yemek borusundan geçerken erimesi, yaşlılarda tedavi sırasında yan etki olarak ortaya çıkan sindirim bozukluklarının sık görülen bir nedenidir. Bu açıdan en tehlikeli ilaçlar yaşlılann sık kullandığı iltihap gidericiler, antikolinerjikler ve potasyum içerenlerdir. Genel ilke olarak, oval biçimli hap- lann daha kullanışlı olduğu ve hızlı hareket ederek bu tehlikeyi bir ölçüde azalttığı söylenebilir. Tabletler mukozaya, kapsüllerden daha az yapıştığından yeğlenmelidir. Aynca hastaya ilaçlan ayakta ya da otururken en az bir bardak suyla vererek ilacın yemek borusundan geçişi kolaylaştınlmalıdır.Yaşlılann renkler konusunda da ön- yargılan olabilir. Örneğin, yeşil renkli ilaçlann zehirli olduğu ya da kırmızı tabletlerin özel bir önem taşıdığı düşünülebilir. Bu tip korkular, hastaya ilaçlann içeriği anlatılarak yenilmelidir.Daha önceleri tablet yutmaya alışmış bir hastaya kapsül yazılması, önemli kanşıklıklara yol açabilir. Kimi zaman, suda köpürtülmesi gereken tabletler olduğu gibi yutulabilir.
Doz - Yaşlılarda, ilacın etki gösterdiği organ ya da dokuda daha güçlü tepkiye yol açması ya da yaşlılığa bağlı olarak ilacın vücuttan atılmasının yavaşlaması nedeniyle, kullanılması gereken ilaç miktan erişkinlere oranla daha düşük olmalıdır. Bu durumda hastaya yalnız yanm tablet alması önerilebilirse de, bu çözüm az gören ve ellerinde eklem iltihabı olan yaşlı hasta için uygulanabilir değildir.İlaçların verilme zamanı - Olanak varsa, günde 1-2 kez verilebilen ilaçlar yeğlenmeli, böylece doğru uygulanması güç olan çok sayıda ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Ama bu seçimi yaparken daha çok, ilacın etki süresinin göz önünde tutulması gereklidir. Özellikle yavaş salınındı kapsüllerin verilmesiyle sık aralıklarla birden çok ilaç almaya ilişkin sorunlar giderilebilir. Buna karşılık, yaşlılarda ilacm gerçek etki süresi konusunda tahmin yapmak güçtür.
Özellikle hasta, bağırsak yumuşatıcı ilaçlar da kullanıyorsa ilaç tümüyle erimeden bağırsaktan atılabilir. Kimi zaman da, sürmekte olan hastalığa ya da başka ilaçlann etkilerine bağlı olarak bağırsak hareketleri yavaşlamışsa ilacın bağırsaktan geçişi yavaşlar, böylece, emilerek kana geçen ilaç miktan, beklenenden de fazla olabilir.Bu sakıncalar nedeniyle metabolizma hızı ve atılım hızı yavaş olan ilaçlar kullanılabilirse de, yaşlılarda böbrek ve karaciğer işlevlerinin yavaşlamış olması da ilaçlann vücutta birikmesine ve zehirli etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.Pek çok ilacın klinik etkisinin uzaması kandaki düzeyinin yüksek oluşuna bağlı değildir. Günde bir kez alınan bu ilaçlara örnek olarak antidepresanlar, yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ve sabahlan tek doz halinde alman beta engelleyiciler ve bazen günde bir kez ya da gün aşın alman kortizon türevleri gösterilebilir.
Sıvı ilaçlar - Yaşlılarda sıklıkla görüldüğü gibi, hasta tablet ya da kapsülleri güçlükle yutuyorsa, eriyik, süspansiyon ya da şurup gibi sıvı halinde ilaçlar yeğlenmelidir. Özellikle acımsı, canlı renklerdeki sıvı ilaçlan, beyaz, kökeni bilinmedik haplara yeğleyen ve psikolojik olarak sıvı ilaçlara daha iyi uyum sağlayan yaşlılar vardır. Sıvılar yemeklerle de kanştınlabilir. Aynca hekimle işbirliği yapmayan, sürekli kuşku içinde bulunan ve psikolojik açıdan son derece huzursuz olan hastaya, sakinleştirici ilaçlar çay ya da çorbaya karıştırılarak-verilebilir.Sıvı ilaçların kullanımını sınırlayan olumsuz yön ilacın tam dozunun hesaplanmasındaki zorluktur. Hasta boyutları tam olarak uygun olmayan bir kaşık kullanabilir; ambalajın içindeki standart plastik kaşığı kullansa bile, sıvının şişeden kaşığa boşaltılması ve kaşığın ağza götürülmesi hastada görme sorunları, eklem iltihabı ya da titreme varsa çok zor olabilir. Bu sorunlar, üzerinde dereceler bulunan plastik bardakçıklarla bir ölçüde çözümlenebilir.
Şırınga edilen ilaçlar - Vücuda şırınga edilebilen ilaçların tedavi edici etkisi ağız yoluyla alınanlara göre daha kesindir. Buna karşılık uygulanmaları için iğne yapmayı bilen bir kişinin yardımı gerekir, bu da ek bir masraf demektir.Fitiller - İleri derecede zayıflamış, çökmüş ve kas kütlesi azalmış yaşlılarda ilaçların kas içine şırınga edilmesi çok zordur. Bunun gibi bulantı, ani ve çok şiddetli sancısı olan hastalar da iğne yapılmasına tahammül edemeyebilir. Bu durumda fitil biçimindeki ilaçların makattan uygulanması yeğlenebilir.Solunum yoluyla alınan ilaçlar -Astım tedavisinde kullanılan pek çok ilaç aerosol biçimindedir. Hasta, titizlikle eğitilmeli ve bilgilendirilmeli, böyle- ce bu ilaçlan doğru kullanması sağlanmalıdır. Pek çok yaşlıda bunları doğru kullanabilecek zihinsel kapasite ya da el becerisi yoktur.