İdrar Kesesi Nedir

İdrar Kesesi Nedir :

İdrar Kesesi; İdrar borusuyla üretra arasında bulunan ve içinde idrar toplanan torba, mesane. Üreter (idrar borusu) ile böbreklerden gelen idrarın vücutta toplandığı yerdir. İdrar torbası kuvvetli kaslardan yapılmıştır ve gerektiğinde genişleyerek idrarı bir süre depolar. İdrar torbasında depolanan idrar, buraya bağlı olan idrar yolundan (üretradan) ile vücut dışına atılır.

İdrar Kesesi (Torbası) Hastalıkları

Patent (Açık) Urakus: Kedi ve köpeklerde ileri derecede atrofiye olan urakal kanalın açık kalması sonucu şekillenen patent urakusun ultrasonografik görüntüsü belirgin olarak anlaşılabilir. Ultrasonografik olarak genellikle kesenin tepesinde alışılmışın dışında sivri uçlu bir bölge olarak görülebilir.

Urakal Kist: Ultrason incelemesinde urakal kist; kesenin kranialinde, ince duvarlı, anekoik bir yapı olarak görülür.

Vezikourakal Divertikulum: Divertikulumlar kongenital veya edinsel olabilirler. Edinsel olan divertikulumlar genellikle travma, enfeksiyon veya obstrüksiyon nedenli oluşmaktadır. Bunlar ultrasonografi ile belirlenebilir ancak tanı, yapılacak olan pozitif veya çift kontrast sistografi ile kesinleştirilir. Ultrasonografik olarak ise urakal divertikulum; kese lümeninden dışarı doğru uzanan, yuvarlak, ince duvarlı, sıvı dolu bir yapı olarak görülür. Genellikle kesenin kranioventralinde uzanmış şekildedir.

Ruptur: İdrar kesesi rupturunun tanısının konulması amacıyla genellikle pozitif kontrast sistografinin yapıldığı bilinmektedir. Bunun dışında diagnostik ultrasonografi de indirekt radyografik muayenelerle birlikte alternatif bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Ultrasonografide bazı idrar kesesi rupturlarında kese normal görüntülenebilir. Bu durumda keseden küçük sızıntıların varlığı ya da üretranın keseden kopmuş olabileceği de akla gelmelidir. Ultrasonografi ile serbest abdominal sıvının varlığı incelenmelidir. Bazen hipoekoik yalancı lezyon artefaktı kese rupturunu andırabilir.

Sistitis: Sistitis genellikle idrar kesesinin duvarında kalınlaşma ile karakterizedir. Duvar kalınlaşması daha çok kesenin kranioventralinde şekillenir fakat çok şiddetli olgularda kese duvarının tamamında kalınlaşma gözlenebilir. Ultrasonografide duvar kalınlaşması diffuz, submukozal hipoekoik bölgeler şeklinde görüntülenir. Doldurulmamış bir kesede doluluk oranına bağlı olarak duvar kalınlığı ancak subjektif olarak değerlendirilebilir. Ödematöz mukozadan normal mukozaya geçişler genellikle derece derecedir.

Akut sistitis durumlarında kese duvarındaki kalınlaşma az miktardadır ve kesede ilgili bölüme çöken küçük ekojenik partiküller bulunabilmektedir. Bu partiküller genellikle bakteriyel hücreler, kan hücreleri, epitelyal hücreler ile kristallerdir ve kese içerisinde noktasal, ipliksel tazda yapılar olarak görülürler.

Kronik sistitiste ise duvar kalınlaşması daha belirgindir. Kesenin daha çok kranioventral duvarında veya generalize bir şekilde gözlenir. Polipoid sistitis’de duvar kalınlaşması ile beraber kese lumenine uzanan küçük multiple kitleler bulunmaktadır. Bazen saplı büyük polipler görülebilir. Bu durumda neoplaziyle karışma olasılığı daha fazladır. Bu kitlelerin tam olarak ne olduğunun anlaşılması ancak yapılacak biyopsi ile mümkündür.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp