İdeal Bir Duruş Ve Yürüyüş Nasıl Olmalı?

İdeal Bir Duruş Ve Yürüyüş Nasıl Olmalı? : Duruş: Kişinin ayakları üzerinde yer çekimine karşı, başı dik göğsü ileri çıkık durumda, gözleri açık veya kapalı durumda, dengesini koruyarak durmasına duruş denir (erect postur). Normal bir kişi fizyolojik yorulma sınırına kadar bu postürü sürdürebilir.

Yürüyüş: Kişinin bacaklarını kullanarak mekân içinde mesafe katedmesine yürüyüş denir. Normal kişi fizyolojik yorulma husule gelinceye kadar yardımsız olarak yürüyebilir. Yürüme sırasında her iki bacaktan biri taşıyıcı görevi yerine getirirken diğeri ileri götürücü fonksiyonu üzerlerine alırlar. Taşıyıcı bacak beden ağırlığını topuktan ayak parmak - tarak eklemlerine doğru aktarırken bedenin ileri götürülmesi işlemine katılır. Bu sırada diğer bacak adım atarak mesafe alır. Adım atan bacak yerden kesilirken zemine ayak parmakları ile basmıştır, ancak adım sonunda yere ilk teması topuk ile olur.

Adım atılırken, pelvis o tarafa doğru hafif bir dönme hareketi yaparak bacağın ileri gitmesine katkıda bulunur.Normal yürüyüş hareketine serbest bırakılmış kollarda iştirak eder. Sağ bacak öne atılırken sol kol, sol bacak adım atarken de sağ kol öne doğru sallanır. Buna kolların assosiye hareketi denir.Normal bir kişi yürüyüşü ritmini artırarak koşabilir ve çeşitli yönlere ani ve rahat olarak dönebilir.

Duruş ve yürüyüşün nörofizyolojisi

Duruş ve yürüyüşün normal olabilmesi için hayli karışık refleks sistemlerin birbirleriyle uygun ilişkiler içinde çalışmaları gerekir. Duruş ve yürüyüş statik ve dinamik antigraviter bir postürün koordine ve otomatik olarak sürüdrülmesi olmakla beraber, şüphesiz, istemlibir davranıştır. Bu sebeple istemli hareket görevini yüklenmiş sistemin sağlam olması gerekli şartların başında gelir.Yukardaki bilgilerin ışığı altında, bu fonksiyonun normal olarak yapılabilmesi için;

1 — I. ve II. Motor nöronun istemli hareketi,

2 — Ekstrapiramidal sistemin kas tonusu dağılımı ve otomatik hareketleri,

3— Serebellar sistemin koordinasiyonu,

4— Vestibüler yapıların serebellar sistem ile birlikte dengeyi,

5— Hissi periferik sinirler ve medulla spinalis arka kordonunun proprioseptif hisleri, sağlaması gerektiği açıkça anlaşılır.

Duruş ve yürüyüş bozukluklarıYukarda adı geçen sistemlerin hastalıkları alt tarafları etkilediği oranda, duruş ve yürüyüşü bozarlar.AtaksilerHareketin I, ve II. nöronu veya ekstrapiramidal sistem hastalığı bulunmamasına rağmen görülen yürüyüş bozuklukları ataksi başlığı altında toplanır. Genel sebep şuurlu ve şuursuz koordinasyon mekanizmasının bozulmasıdır.Serebellar ataksi: Serebellum ve veya bağlantılarınınhastalığında bu sistem tarafından sağlanan şuursuz koordinasyon fonksiyonu bozulur ve ataksi oluşur

Ayakta durma sırasında hasta ayaklarını açarak dayanma yüzeyini genişletir ve ayakta durmayı daha kolay hale getirir. Yürüyüş çeşitli yönlere sendeleyerek, sarhoşvari bir tarzdadır. Serebellum vermişine lokalize lezyonlarda hasta çeşitli yönlere yıkılacak gibi olur. Serebellum hemisferi veya bağlantılarının tek taraflı lezyonlarmda hasta o tarafa sapmaya eğilimlidir. Düz bir çizgi üzerinde yürümesi istenirse sapma belirgin hale gelir. Yürüyüş sırasında hastanın gözlerinin açık veya kapalı olması ataksinin derecesini etkilemez.Hissi ataksiler:Duruş ve yürüyüşde koordinasiyonun bilinçli olarak sağlanması ancak bilinçli proprioseptif impulslarm (şuurlu derin his) alınması ile mümkündür.

Bu his ile ilgili yolun hastalanması ataksiye yol açar.Normal kişinin mekan oryantasiyonu, vizüel, vestibüler ve bilinçli derin duyular ile sağlanır. Şuurlu derin his kaybında hasta oryantasyon eksikliğini vizüel yolla tamamlamaya çalışır. Bu sebeple, hissi ataksi, gözlerin kapatılması halinde artar.Arka kordon ataksisi (Tabetik ataksi, spinal ataksi) : Nörosifili- zin yaygın olduğu zamanlardan kalan alışkanlıkla bu tip ataksiye tabetik taksi de denmektedir. Bilinçli derin duyuların medulla spinalis arka kordonunda iletimlerinin bozulmasına bağlıdır. Hasta ayakları bitişik dururken çeşitli yönlere salınım gösterir ve gözlerin kapatılması ile yıkılır. Bu duruma Romberg müsbet denir. Yürürken ayağını gereğinden fazla kaldırarak fırlatır. Topuk ölçüsüz bir tarzda yere vurur. Beden ağırlığının topuktan ayak tarağın aktarılmasındaki yumuşaklık ve ölçülülük bozulmuştur.

Bu sebeple ayağın yere temasında ikili bir ses duyulur. Çoğu kere arka köklerin afete iştirak etmesiyle oluşan hipotoni yürüyüşün bu niteliklerine katkıda bulunur. Hasta gözlerini kapattığında veya karanlıkda yürümek zorunda kaldığında yürüyüş kusuru artar. Hasta gözleri ile ayak hareketlerini takip ettiğinde ölçü kusurunu nisbeten kompanze edebilir. Yukarda açıklanan sebeplerden ötürü Tabesli topuklayarak yürür, tabesli gözleri ile yürür kaideleri konmuştur. Bununla beraber arka kordon ataksisi sade Tabes dorsalis’de değil, subakut kombine dejenerasiyon, medulla spinalis arterlerinin yaygın ateroselerozu, arsenik zehirlenmesi, diyabet, sirengomiyeli gibi arka kordonu tutan diğer hastalıklarda da görülür.Periferik hissi nöropatide ataksi: Sadece hissi ve bilhassa derin duyu liflerini tutan periferik nöropatilerde benzer yürüme kusurları oluşabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp